GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
26 Aralık 2017 Salı

Tek aday mı? Tek adam mı?

Siyasi atmosferin oldukça hareketli olduğu Türkiye’de partiler bir yandan yeni döneme ilişkin çalışmalarını sürdürüyor.

Hem AK Parti’de hem de CHP’de parti organlarına dönük önemli çalışmalar var. Tabi ki amaç 2019 seçim süreci. Partiler,  “erken seçim ihtimalinin tartışıldığı bir psikolojik ortamda”  aynı zamanda bu amaca uygun hareket edecek yapı taşlarını oturtuyor.

Malum, ülkede OHAL var.  15 Temmuz’un hemen ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde ilk olarak üç aylık süreyle ilan edilen olağanüstü durum uzatılarak bu güne kadar geldi. Ve son olarak çıkan yeni kanun hükmünde kararnamelerle ciddi anlamda düzenlemeler yapıldı.

CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye hazırlandığı son düzenlemenin tartışmaları ekseninde parti örgütleri ciddi anlamda iç meseleyle, kongre ve kurultay süreciyle de yakından ilgileniyor.

Türkiye’nin üçüncü büyük şehri, partinin en güçlü olduğu, 140 bine yakın aktif üyenin bulunduğu İzmir’de şu sıralar 7 Ocak’ta yapılacak il kongresinin telaşı var. Bu telaş sadece parti yönetimlerini değil 2014 yerel seçimleri sonrasında göreve gelen belediye başkanlarını da sarmış durumda. Bulundukları ilçelerin seçimlerinde aktif rol oynayan isimler yeni başkanı bulmak için canhıraş bir şekilde çalışıyorlar!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “tek aday” formülü ve bunun çerçevesindeki temasları henüz karşılık bulmuş değil. Özellikle milletvekilleri ciddi anlamda defans yapıyor.

CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven’in başkanlığındaki ilçe başkanları toplantısına “sürpriz yaparak” katılan Genel Sekreter ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın, Kocaoğlu’nun aksine,“Bir, iki, üç aday çıkar, esas olan şudur; adaylar çıkar, çalışır, delegasyonla ilişki kurar,  kendisini ifade eder, projelerini ortaya koyar. Bu yarış güzel bir yarıştır. Partiye de heyecan dinamizm verir” sözleri dikkat çekmişti.

Hemen ardından milletvekilleri toplantısına katılmayan Tacettin Bayır ve Musa Çam’ın Kocaoğlu’nu hedef alan açık sözleri var. İki ismin sözlerinin satır aralarında kongrenin öyle kolay bir şekilde tek adaylı yapılamayacağı gerçeği ortaya çıkıyor.

Bu arada, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarına yönelik “örgüte müdahale etmeyin, karışmayın” sözlerinin gölgesinde ilçe kongreleri yapıldı. Geçen süreçte belediye başkanları bu süreçte en çok yıpranan isimler oldu. Bu yüzden başkanların Seferihisar zirvesinde aldığı “kurultay delegesi olmama” kararı bir anlam taşıyor. Başkanların bu tavrı, “partinin iradesini, kurulların seçimini örgüte bırakıyoruz” demek.

Gelinen noktada parti örgütlerindeki “iradeleri” birçok yerde belediye başkanlarının gölgesinde kalan ilçe başkanları da yapacakları zirvede önemli mesajlar verecektir.

Partide uzun yıllar görev yapmış, etkili görevlerde bulunmuş deneyimli isimlere göre gelinen nokta ve içinde bulunulan durum aslında “kavramlar” değil “kişisel” tavırların konuşulması. Yani kimin adayı olsun, kime yakın olsun, hangisini dinlesin, kimin adamı dursun, nereyi şekillendirsin?

İşte bu yüzden “o kadar kusur kadı kızında da olur” diyenler ile “gözünün üzerinde kaşı da var” diyenlerin yarıştığı bir süreci herkesi izliyor!

Gelelim adaylara…

Yarışta “ben de varım” diyen birçok isim var.

Başkan Kocaoğlu’nun fikirlerinin oluşması aşamasında etkili olan isimlerin başında gelen eski Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Alaattin Yüksel dahil birçok kişi “adayını” kabul ettirmeye çalışıyor. İl Başkanı Asuman Ali Güven’in “adayım” çıkışının ardından yanında bulunan Yönetim Kurulu Üyeleri Salih Özçiftçi, Okan Karlıdağ gibi isimlerin niyetleri zaten açık.

Gaziemir eski İlçe Başkanı Umut Tekin’in önce Parti Meclisi sonra da belediye başkan adaylığı “hayali” ile il başkanlığı yarışında geri çekilmesinden sonra Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Mahir Polat “ekibin önerisiyle” yarışta olduğunu deklare etmişti.

Eski İl Başkanı Ali Engin’in, Kocaoğlu başta olmak üzere başka kesimlerle yaptığı temaslar sonucu ortaya attığı isimler arasında Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi Süha Barlak ve Buca Belediyesi Meclis Üyesi Deniz Yücel de bulunuyor.

Konak eski İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, eski İl Başkanları Kemal Karataş ve Rıfat Nalbantoğlu’nun yarıştaki “genel merkez adayı olma” talepleri henüz karşılık bulmuş değil. Nalbantoğlu’nun, “genel başkan isterse aday olurum” sözleri kulislerde konuşulan açıklamalardan öteye gidemedi.

Bu arada önceki il kongresinde uygulanan Bornova İlçe Başkanı Nevzat Kavalar’ın yöntemini kendisine rehber edinerek Çiğli İlçe Başkanlığı’ndan il başkanlığına yürümek isteyen Utku Gümrükçü’nün çalışmaları sürüyor. Gümrükçü, Torbalı’daki ilçe başkanları zirvesinin arka planındaki isim olarak görünüyor.

Kongre ve kritik süreçlerde “pazarlık” yapmayı seven ve usta hamleleriyle bilinen Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın önerisiyle masaya gelen Gençlik Kolları eski Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız’ın ışığı kısa sürede söndü. Yapının, yeni isim arayışları ise sürüyor.

Kongre sürecinin başından bu yana “kararlı” bir şekilde adaylık için çabalayan eski İl Başkan Yardımcısı Altan İnanç’ın temasları ise devam ediyor. İnanç’ın oluşan atmosferde “uzlaşı” adayı çıkmazsa yarışa katılacağı biliniyor. Kocaoğlu’na yakın olmasına rağmen kulislerde bazı isimler tarafından “vize alamadığı” yayılan İnanç, örgüt turları sonrasında aday çıkarsa bu işi söküp almış olacak. 

Kocaoğlu’nun daha önceki kongre süreçlerinde isimlerini masanın üzerine koyduğu Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Sırrı Aydoğan ile Konak eski Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ın parti örgütü düzeyinde bir çalışması yok. Yeniden gündeme gelen bu iki isim Kocaoğlu’nun adayı olarak yarışa katılsa da özellikle ilçe başkanlarının desteğini almak zorunda kalacak.

Kısa süre önce “ağabey” formülü olarak Kocaoğlu’nun görüşme yaptığı İzmir eski Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan da tavrını net olarak belirtmiş durumda. Ankara ziyaretinde de Kocaoğlu’na “yarışta olmam” mesajı veren Oyan’ın tavrı artık biliniyor.

İşin özeti milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileriyle oldukça karışık bir yapı görüntüsünü Ankara’ya sunan İzmir’den tek aday çıkma ihtimali zor görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun ülkenin içinde bulunduğu durumu da gerekçe göstererek bir ismi işaret edebileceğini dile getirenler var.

İşte bu an ne zaman gelir bilinmez ama siyasette 24 saat bile çok uzun.

Bekleyelim, görelim…