GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
12 Temmuz 2022 Salı

Tamam, ana muhalefet de…

CHP’nin tarihsel varlığı ve misyonu itibarıyla siyasal alanda neredeyse yok hükmünde olduğu bir dönemin sonundayız.

Atatürk ilkelerinin ve Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin gölgesinde işine bakan liberallerle gidilecek yolun sonu nihayet göründü.

CHP’nin tarihsel varlığı ve misyonu, yeni bir çağın eşiğinde, ülkenin değişim ve dönüşüme uyum sağlaması için öncülüğü gerektirir.

Oysa, ikinci sınıf popülizmin ötesine geçmeyen siyasal gündemlerle seçmen oyalanıyor.

“Çocuklar yatağa aç girmeyecek.” CHP’liler bu cümleyi slogan yaptı.

Bu sloganı orada burada tekrarlayan CHP’liler önce şu gerçeği görmeli; Bu topraklarda hiçbir anne/baba çocuğunu yatağa aç sokmaz. Kendisi aç yatar ama çocuğu aç yatmaz. Buna izin vermez. Çok çaresiz ise çalar çırpar yine çocuğunu aç bırakmaz. Bu slogan, anne ve babayı aşağılıyor.

Onun yerine, sosyal devletin hangi uygulamalar ile bu sorunu aşacağını anlatsalar…

“Fabrikalar açılacak, işsizlik bitirilecek.” Altı boş bir vaat… İşsizlik neden bitsin? Fabrikalarda üretimi yapay zekâ kontrol ediyor. Siber üretim emeğe ihtiyacı minimize etti.

Yeni Dünya düzeninde devletin, mülkiyetin, paranın, emeğin, işin yeniden tanımı yapılıyor.

Bu meseleleri konuşmak yerine neden seçmene içi boş vaatler ve sloganlarla sesleniyor, siyasetçiler?

Siyaset pratiği evlere şenlik. Kimin adamı il başkanı olacak? Hangi grup parsayı toplayacak? K. Kılıçdaroğlu’na yan gözle bakan mı var? Köşeleri tutan din grubuna dik bakan mı var?

Allah’ın izniyle bir iktidar olsalar her şey yoluna girecek…      

Öte yanda, Genel Başkan parti örgütlerine güvenmediğinden olacak, muhtemel Cumhurbaşkanı adaylığı için özel “Kılıçdaroğlu Gönüllüleri” organizasyonu oluşturuyor. Parti örgütü ile Genel Başkan arasındaki güvene dayalı bağlar doğrusu göz yaşartıyor…

Ana muhalefet saflarında hal böyle iken, oyu da %25’e çakılıp kalınca, “Erdoğan yönetiminden kurtulmak” biricik siyaset oluyor.

CHP bu politikayı, İzmir’de pratiğini yaptığı için çok iyi biliyor. İzmir de maruz kaldığı “eli mahkûm politikası” nedeniyle CHP’yi iyi tanıyor.

Sonuç olarak, toplum çok çaresiz. Bu çaresizlik 6’lı masaya iktidar yolunu açabilir. Kılıçdaroğlu’na da Cumhurbaşkanlığı yolunu… İyi bir görev insanı olduğu için Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi isabetli de olur.

Ancak meseleleri ele alış biçimi itibarıyla gerek CHP’de gerek 6’lı masada durumun o kadar da parlak olduğunu söylemek zor.

“İstim nasıl olsa Batı’dan gelecek” rehaveti içinde, Millet İttifakı iktidara geldiğinde neyin altında kaldığını görecektir.

Sistemin yeniden dengeye dönmesi için ödenecek ağır bedeller var.

Sahicilik ve samimiyet topluma ilaç gibi gelecek. Gerekirse W. Churchill gibi halka “kan ve göz yaşı” vaat edebilecek politikacılara ihtiyaç var.