Doğrusunu söylemek gerekirse söz bitmez. Aş, iş biter söz yine bitmez. Yol bittiğinde de söz bitmez.
Sözün bittiği yer ancak korkunun ve yalanın hâkim olduğu beldeler olabilir. Yoksa insan için söz de söz sanatları da bitmez.
Vatan, millet, bayrak, din, iman, Allah, kitap, vatanı böldürmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz gibi değer ve kavramlar… suçüstü durumundaki insanlar tarafından sloganlaştırılmış ise bu kavramlar yeri göğü yırtan naralara dönüştüğünde o beldede sözün doğrusu bitmiş demektir.
Bundan emin olabiliriz.
O beldede konuşmamak, yanıt vermemek, muhatap olmamak, susmak ve konuşmama orucu tutmak, konuşmaktan daha hayırlıdır.
Sözler yalan ve iftira, cevaplar da susturulmuşsa söz o beldede bitmiş demektir.
Taşlar bağlanmış köpekler serbest bırakılmış ise söz bitmiş, sözün yerini işaret dili almıştır.
***
Sözler yalan, yalanın kanıtı sözler de yalan sayılmış ise o beldede ne bolluk ne bereket, ne mertlik ne yiğitlik, ne ahlak ne de güven kalmıştır!
İlahi kelâm bile yalanla, bile bile iftira ile tefsir edilir ki Allah korusun!
Artık sözün bittiği belde burasıdır! Burası kesin!
Bu beldede ne yüzler güler ne de karınlar doyar.
Sofraya tok oturanlar aç kalkar! Nasıl olur demeyin, yalanla kazanılmış, yalandan pişirilmiş nice leziz yemekler insanı hasta bile eder.
Karınlar aç, gözler uykusuzdur.
İnsanlar kazandıkça, kazanmak ister…
Eskiden bir kazançla mutlu olanlar, haram lokmanın etkisinden olmalı, üç kazanç, beş kazanç derken kazancın sayısı unutulur.
Lakin kimsenin kimseyi gözetmediği bu durumda, kazanç kapıları bazılarına sonuna kadar açıkken garip gurebanın, dul ve yetimin ise canı cehennemedir!
Yaşamaları bile yanlıştır, denir. Öyle düşünülür.
Uykudan doyumsuz, sofradan aç kalkanlar yeni kazançlar için gün yüzü görmemiş yalanlar uydururlar.
Çok kazanırlar ama kazandıkça yoksullaşırlar!
Gözleri doymaz!
Yalanla terbiye edilmiş nesiller daha az çalışarak daha çok kazanır. Yeni ekonomi budur!
Bir süre sonra çalışmadan da kazanırlar, fakat içlerindeki yoksulluk korkusu onları rahatlatacağına daha da yoksullaştırır!
Bir beldede yiyenlerin açlığı, uyuyanların yorgunluğu, kazananların da yoksulluğu artıyorsa işte sözün bittiği belde burasıdır.
Demem o ki sözlerin yalan olduğu, çalışmadan elde edilen kazançların hazinelere sığmadığı bir beldede yaşlılar yaşamaz, çocuk doğmaz, doğanlar da büyüyemez olur!