O’ndaki lider özelliğini…
Çok az kişide gördüm dersem, yanlış olmaz…
Sözünü dudaktan…
Gözünü budaktan esirgemeyen kimliğiyle…
Kalbinde hep…
Eski tüfek bir sosyalist ruhu yaşatırdı…
Bana sorarsanız…
“Şövalye Başkan”dı…
Belediye Başkanlığının…
Hem “onurlu” hem de “soylu” bir görev olduğunu…
7’den 70’e herkese öğretti…
Kendi halinde bir balıkçı kasabasını…
Sesi gür çıkan…
Bir “turizm çınarı” haline getirdi…
Eskisiyle, yenisiyle fark etmez…
Soylu mübadil duruşuyla…
“Geldik bir vapur, kaldık bir sandal…” diyenlerin evladıydı…
***
Şu kaderin çizdiği rotaya bakar mısınız?
Alın yazısı izin verseydi…
Dokuz gün sonra…
63 yaşını tamamlayıp…
64’üne basacaktı; olmadı…
İlahi çizgi…
Buraya kadarmış…
***
Başkan Dede’nin…
Başkan Torunu…
Aynı zamanda…
Başkan Baba’nın…
Başkan Oğlu’ydu…
Doğa harikası Foça’ya “üç kuşak” Reis olmak…
Kaç aileye nasip olur?
(Dede Başkan Raşit Dirim’le Baba Başkan Selçuk Dirim’i anıyoruz…)
Babacığı Selçuk Dirim…
Cennet Foça’nın Reisi olduğunda…
O, henüz dört yaşındaydı…
Kader…
Hem dedeye… Hem babaya… Hem toruna…
Aynı kentte…
Aynı binada…
Aynı koltukta…
Bir “reis hayatı” çizmişti…
Foça’nın yerlisi de onları çok sevmişti…
O baba ki…
(Selçuk Dirim)
Türkiye’nin ilk uluslararası tatil köyü’nü…
“Club Med” ya da 50 yıldır unutulmayan adıyla…
“Fransız Tatil Köyü”nü…
Bu memlekete kazındıran bir avuç kişinin kaptanıydı…
Evladı ise…
O emaneti gözü gibi korudu…
Foça’ya daha fazla turist gelsin diye…
Canı burnunda çalıştı…
O tarihlerde…
10 bin nüfuslu Foça’nın…
“Bizim Na’aat…” diye seslendiği…
Devrimci kimliğiyle öne çıkan…
O gencecik başkan…
Hemşehrilerinin yüzünü kara çıkarmadı…
***
O’nu tanıdığımda…
80’li yılların ortasıydı…
Gencecik Ziraat Mühendisi’ydi…
Sosyal Demokrat’tı…
Ve daha o tarihlerde “Sol Bakış”ın tohumlarını…
Foça’ya atmaya başlamıştı…
Belediye Başkanı seçildiğinde…
Henüz 30 yaşındaydı…
Sosyal Demokratlar’ın “Başat Siyasi Kimliği”…
Artık O delikanlı başkanda vücut buluyordu…
Foça aşığı, sağlam karakterli ve…
Dik duruşlu bir liderdi…
Arka arkaya iki dönem…
Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den (SHP) seçim kazandı…
O’nun rekorunu Gökhan Demirağ Başkan kırabildi…
10 yıl boyunca…
Foça’nın simge başkanı oldu…
Reislik yaptığı dönemde…
Foça tarihi ve kültürel değerlerini gözü gibi korudu…
Türk-Yunan dostluğunu pekiştirdi…
Çevre ve doğa duyarlığı en üst seviyedeydi…
Aliağa’daki termik santrala karşı adeta savaş verdi…
Bu sağlam duruşunu…
Bakırçay Belediyeler Birliği’nde de liderliği boyunca sürdürdü…
Ağaçlandırma seferberliği başlattı…
Foça ile Marsilya’nın kardeşliği…
O’nun ikinci dönem başkanlığına nasip oldu…
Böylece M.Ö 6.yüzyıla dayanan kardeşlik…
M.S 2000’e yedi yıl kala tescillenmiş oldu…
Sonradan “Foça” adını alan “Phokaia”…
Deniz ticaretinde dönemin en gelişmiş uygarlığı idi…
O’nun 10 yıllık başkanlığında…
Kültür-sanat festivalleri…
Kısa film gösterimleri, paneller ve bilimsel toplantıların…
Ardı arkası kesilmedi…
***
Belediye başkanlığına veda ettikten sonra bile…
Kentsoylu kimliği ile…
Cennet Foça için hep çalıştı, didindi…
Sosyal Demokrat tavrından hiç vazgeçmedi…
Düşünsel tavrını…
Toplumcu görüşlerini…
Açık açık masanın üstüne koydu…
Hep…
Bir heykel gibi başı dik bir kentsoylu olarak bilindi…
***
O’nun gibi…
Gencecik geldiği Foça Belediye Başkanlığı koltuğunda…
15 yılı geride bırakan…
Önceki başkanlardan Gökhan Demirağ’ın…
Şu sözleri aslında her şeyi anlatıyor:
“Siyasette biz gençlerin önünü açtı… Baba bir demokrat ve müthiş bir katılımcı ağabeyimizdi… Hep kalbimizde yaşayacak…”
***
Bitiriyoruz…
İzmir’in güzel Foça’sı…
Kent tarihinde unutulmaz iz bırakan bir belediye başkanını…
Nihat Dirim’i yitirdi…
Kanser illeti…
Nihat Dirim gibi…
Belli ülküleri ve davranış biçimleri olan…
Soylu, savaşçı, pes etmeyen…
Şövalye ruhlu bir belediye başkanını…
Sevenlerinden kopardı; aldı…
Farkında mısınız?
Nihat Dirim gibi şehreminlere…
Giderek hasret kalıyoruz…
Hoşça kal Koca Reis!
Nokta…
Hamiş: Bu yazıya katkı koyan kadim dostlarım; İbrahim Gürsu’ya, Birtan İskit’e, Hayrettin Yıldırım’a, Şevki Avcı’ya, bugünün Başkanı Fatih Gürbüz’e ve önceki başkan Gökhan Demirağ’a teşekkürler…
Sonsöz: “Gerçek dostlar yıldızlara benzer; karanlık çökünce ilk onlar görünür… / Anonim…”