GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
17 Mayıs 2021 Pazartesi

Siyasi ahvalimiz

Uzun süre birlikte yaşayan insanlarda bazı konularda ortak duygu, düşünce ve tepkiler oluşur.

Bu özellik topluluklara göre farklılık gösterir. Türkler, Almanlar, Ruslar… kavramı böyle şekillenmiştir. Türk, İran, Mısır, Pakistan… Müslümanlığı da bu şekilde olgunlaşmıştır.

Ortak duyguların, düşüncelerin ve tepkilerin olgunlaşması uzun zaman aldığı gibi kendini yenilemesi de zaman alır.

Bir de küçük grup psikolojisi, kimliği var ki bu da tek hücreli amipler gibi kısa sürede oluşur, olgunlaşır ve ölür!

Mahalle, okul, çarşı grupları böyledir.

Milyonlarca seçmenin ülkenin kaderi üzerine bir araya gelerek oluşturdukları düşünceler ve tepkiler var ki buna da parti denmektedir. Bu tür oluşumlar, ülkenin kaderi üzerinde büyük ölçüde etkili olmalarına rağmen, bu onların kısa sürede yok olmalarını engelleyememiştir.

Orta ölçekli elli, yetmiş milyonlu bir ülkede kurulan bazı partiler ile iktidar oluşu arasında dokuz ay on gün geçmeden sanki ölümsüz gibi görülseler de bir süre sonra silinip gitmişlerdir.

Buna dünya üzerinde çok sayıda örnek gösterebiliriz. Örnekleri Türkiye’den seçmek çok daha yerinde olacaktır.

***

Türk demokrasi tarihinin en halkçı iktidarı,1949-1950 yılları arasında CHP’li İlahiyat Prof.ü Şemsettin Günaltay’ın başbakanlığında yaklaşık bir buçuk yıl görevde kalabilmiştir.

Bu dönemde demokrasi de var Müslümanlık da..

Fikir özgürlüğü de var basın özgürlüğü de..

Halkçılık da var cumhuriyet inkılaplarından tavizler de..

Demem o ki o dönemde devlete ve yeni rejime yöneltilen bütün eleştirileri boşa çıkaracak her türlü icraata imza atmıştır.

Lakin İngiliz ve ABD kaynaklı “dinimiz elden gitti” propagandası, CHP’nin bütün olumlu icraatlarını büyük ölçüde etkisiz kılmıştır.

Asıl vahim olan 14 Mayıs 1950’den sonra olanlardır.

Celal Bayar ve Adnan Menderes’in önderliğinde kurulan Demokrat Parti, Atatürk’ün kurduğu ve İnönü’nün yerleştirdiği yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal, yasal ve kurumsal yapısını 27 Mayıs 1960’da tanınmaz halde bıraktı.

CHP; Ocak 1959’da yayımladığı İlk Hedefler Beyannamesi ile ilk seçimde iktidar olacağını iç ve dış güçlere göstermişti.

27 Mayıs 1960’da darbe DP’ye yapıldı gibi görünse de aslında bu darbe CHP’ye yapıldı.

ABD’nin Türkiye hayaline son verecek olan CHP iktidarının önü, 27 Mayıs darbesi ile kesildi.

Sonraki yıllarda DP ve Menderes seviciliği yapan pek çok parti kuruldu ama başarılı olamadı. AP, ANAP, DYP, Ak Parti gibi birçok parti zora girdiğinde “DP’nin devamıyız”, “Yolumuz Menderes’in yoludur” dedilerse de Ak Parti kadar uzun ömürlü olamadılar, kısa sürede silinip yok oldular. 

Ağır darbelere maruz kalan CHP’yi ise silemediler.

CHP hala dipdiri!

Hala direniyor ve iktidarları yıpratmaya devam ediyor!

İktidarlar da ellerindeki yok edici bütün mühimmatı CHP’ye karşı kullanıyor, CHP ise darbe yedikçe daha da güçleniyor. 

İktidarların korkulu rüyası olmaya devam ediyor.