GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
31 Ekim 2021 Pazar

Siyasetin dili

Dünyanın birçok ülkesinde de, bizim Ülkemizde de nefret diye bir suç çeşidi

var ki… Ayırımcılık ile ortak çatı altında.

Tehdit edici, taciz edici, hakaret edici söylemler ve davranışlar… Irksal nefreti körüklemek gibi niyetler… Kimi ülkelerin Ceza Kanunlarına ve mevzuatlarına

girmiş ve yasaklanmış durumda…

Prof. Jeremy Waldron’un “Nefret Söylemindeki Zarar” adlı kitabında…

Sözleşmeyi imzalayan ülkeler, yasaları

ile sayılıyor. Bizde de… TCK’nun 122. maddesine değişiklikle nefret suçu… ekleniyor!

1966 tarihli Uluslararası Medeni ve

Siyasi Haklar Sözleşmesi (MSHS),

zaten konuda… ‘Ulusal, ırksal veya dinsel nefretin ; ayırımcılık, düşmanlık ve nefrete kışkırtma şeklini alacak biçimde savunulması… yasalara aykırıdır’ diyor.

Türkiye’de… 2000 yılında Lozan’lı çekincelerle bu sözleşmeyi imzalıyor.

ABD’de… çekinceli kabul ediyor da.

Amerikalı Gazeteci Anthony Lewis bile,

‘Birleşik devletler yer yüzündeki sözünü

en sakınmayan… bir toplumdur’ diyor !

Öyleyse eğer, bu pervasızlık…

Güçlü bir devletin vatandaşı olmanın verdiği özgüvenden ya da… Anayasal özgürlüklerden kaynaklanıyor olabilir.

***

Taliban destekli El Kaide’nin, 11 Eylül 2001’deki İkiz Kuleler saldırısı dünyaca unutulmayacak bir olay ya…

ABD’nin New Jersey şehrinin merkezinde, bir adam iki çocuğuyla birlikte yürüyüp, köşeyi dönünce, bir tabelayla karşılaşıyor :

Tabelada… “Müslümanlar ve 11 Eylül. Onlara servis yapmayın, konuşmayın ve içeri girmelerine izin vermeyin” yazıyor !

Çocukları anlamını soruyor, baba cevap bulamıyor ve hemen oradan uzaklaşılıyor.

Kitapta, Müslümanlar için bu nefret söylemlerinin daha başkaları da var…

Bir zamanlar, Florida’da benzer nefret tabelaları varmış :

“Yahudiler ve Köpekler Giremez” !

***

Nefret ve ayırımcılık… bizde de, özellikle siyasette kullanılan söylemler ne yazık ki…

Böylece kimi siyasi partiler, seçmenlerini ve de ittifaklarını sıkılaştırmayı (tabanlarını konsolide etmeyi) güya sağlamış oluyor…

Hele de kimi konuşmaların içinde…

Millet İttifakına rencide edici bir ad da takılarak… Yasa ve Sözleşmeye aykırı

her türlü söz bulunuyor da… Yoksul

halk kesiminin sorunları ve çözümü için,

bir katre (damla!) bile söz… bulunmuyor.

Millet İttifakının Lider Partisi ve Genel Başkanı bir Kemal Kılıçdaroğlu var ki…

Nefret kelimesinde bile… nefret ediyor.

Ağzından bal ile barış damlıyor !

İttifakı bir arada tutuyor. İnsanların kılcal damarlarına kadar girip… sorunlarını paylaşıyor. Çözüm yollarını da… bir bir sıralıyor. Tasa ve kıvançlarını birlikte yaşıyor. Gözünü budaktan esirgemiyor!

Hedefine… dur durak bilmeden koşuyor.

Millet İttifakının diğer Lider Partisi ve

Genel Başkanı Meral Akşener’de…

İktidar hedefli… aynı politikalar yapıyor.

Teskerelere ‘evet’ demekle, ana hedeften şaşmış olmuyor… Tersine estirilen rüzgar, İttifaka zarar veremesin diye de…

Güvenli bir stratejinin parçası oluyor.

İçinde kimi CHP’lilerin de olduğu güvensiz eleştiriciler de… şunu gözden kaçırıyor :

CHP üst yönetiminden hiç kimse, neden olaya hiç ses çıkarmıyor diye, kendine bir soru sormuyor ki… Salt bir eleştirici olup çıkıyor!

Köşe yazarı, Tv.yorumcusu tanınmış eski CHP Milletvekili bile, kolay yolu seçiyor :

Hiç ‘İYİ’ olmadı, hayal kırıklığı yarattı gibi, laflar edebiliyor…

Oysa… İnsanlara olan güvensizliğe,

Çoğu zaman ‘iyidir’ de… denilmiyor !

İyi Pazarlar…