GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
13 Kasım 2022 Pazar

Sıra bizde

Amerika’da, 8 Kasım 2022 tarihindeki, her iki yılda bir tekrarlanan ara seçimlerde ben ve eşim de oy kullandık. İkimiz de Demokratlara oy verdik. Bunun en önemli üç nedenini özetlemek isterim. 

Birincisi; Demokratlar, Obama yönetiminin başlattığı (Obama Care), her kesimi kapsayan ve hiç bir Amerikalıyı dışarıda bırakmayacak sağlık sigortası uygulamasını genişleteceklerini ilan ettiler. Cumhuriyetçiler ise, Obama yönetiminin başlattığı sağlık reformu uygulamalarını kaldıracaklarını, sağlık sistemini tamamen özelleştirerek, özel sigorta şirketlerinin rekabeti sayesinde, çok daha kaliteli ve sürdürülebilir sağlık hizmetleri sunabilecekleri iddiasında bulundular. 23 yıldır Amerika’da yaşıyorum ve diyebilirim ki “Obama Care” adı verilen sağlık reformu, geniş kesimlere, yaşlı ve emeklilere, şimdiye kadar gördüğüm en ucuz ve erişimi kolay sağlık sistemini getirdi. Bu, benim gibi malulen emekli ya da gelir seviyesi düşük pek çok kimse için, en can alıcı konulardan biri. O yüzden, Demokratların kaybedebileceğini düşünmek dahi istemiyorum. Obama Care yoksa, benim gibi emekliler ya da ekonomik durumu iyi olmayanların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi çok sınırlı demektir.

İkincisi; “Biden öğrenci borcu affı” diye adlandırabileceğimiz, 20 bin dolara kadar olan öğrenci kredilerinin silinmesine yönelik af. Amerika’da yüksek öğrenim yapmak, dünyanın en pahalı eğitimidir. Örneğin, burada hemşirelik fakültesinden mezun olabilmek için 6 yıllık öğretim gören bendeniz, şimdiye kadar 57 bin dolar öğrenci kredisi borcu ödedim. Ancak, devlete hala 13 bin dolar borcum var. Demokratlar, pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntıları göze alarak, tüm öğrenci kredilerinin 20 bin dolara kadar olan kısmını affedeceklerini vaad ettiler. Cumhuriyetçiler ise, buna da karşı çıkarak, bu yönde geçirilecek yasayı durdurmaya çalışıyorlar. 

Üçüncüsü; Demokratlar, kadınların kürtaj hakkının, kadının kendisi, ailesi ve doktoru arasındaki bir tercih olduğundan mülhemle, buna kimsenin müdahale hakkı olmadığını savunuyorlar. Cumhuriyetçiler ise, kürtajın yasaklanmasına dair bir Anayasal düzenleme yapılmasını istiyorlar. Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz söyleme ve karar verme hakkının, temel bir insan hakkı olarak kadınlara ait olduğunu ve bunun hiç bir şekilde sınırlandıralamayacağını savunduğumuz için, ben ve eşim, bu konuda da Demokratları destekliyoruz. 

Bunlar, bizim, Demokratları desteklemedeki belli başlı motivasyonlarımız. Biden yönetiminin, dış politikadaki açmazlarından, ekonominin yönetimine dek pek çok alanda eleştirilecek yanları vardır, kabul ediyorum. Fakat Cumhuriyetçilerin, ekonomi ve dış politika gibi temel konularda Demokratlardan çok daha farklı politikalar izleyeceğini de sanmıyorum. Amerikan kapitalist sisteminin, üstün politik hegomanyasından kaynaklanan bu etkeni değiştirmek zor sayılsa da, biz sade vatandaşlara düşen görevin, bizi yönetenlere dair irademezi göstermek olduğu kanaatindeyim. Bu nedenle, ülkemizde de yaklaşan seçimler nedeniyle, her bireyin, kendi hak, özgürlük ve çıkar taleplerine cevap verecek parti programlarını inceleyip, en temel vatandaşlık görevini yerine getirmelerini yani oy kullanmalarını salık veriyorum. Basit bir dille; kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorsak, ben de varım diyebilmeliyiz...