GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Hakan Tartan
YAZARLAR
3 Eylül 2022 Cumartesi

Sessiz devrim: Ben vazgeçtim…

Siyasetin halkın dilinden anlamadığından, gönülden geçeni değil de, işine geleni söylediğinden şikayetçisiniz.
Doğru!
Ben de şikayetçiyim…

Çözüm için çabalamak yerine “tribüne oynayanlar”dan..
Ne istediğinizi bile bile “aynı teraneyi okuyanlar”dan..
Gözümüzün içine baka baka “yalan söyleyenler”den..
Nobelli şair Rudyard Kipling’in deyimince “Adam olmak” yerine bütün sermayesi “birilerinin adamı olmak” olanlardan..
İlke, hak, hukuk, adalet, bağımsızlık ve özgürlük, kadın ve gençler için yürekten mücadele değil de “önce ben, benimkiler, benim partim”  diyenlerden..

Listeyi uzatacağım da amacım başka..
Doğru; siyaset her şeye yön veriyor da; belki “doğru siyasete de doğru insanlar yön verebilir” felsefesi anımsanır!
Diyeceğim şu; yazan - çizenler oldu; kutluyorum.
Dünyada yeni bir akım var; “sessiz vazgeçme”..
“Quiett quitting”..
Ben “sessiz vazgeçme” diyorum da; “sessiz iş bırakma”, “sessiz istifa”, “sessiz grev” diyenler de var..
Bir başkaldırı aslında..
Bir direnç..
“Bütün hayatım işim, sonra aldığım maaş, karnımın doyması, belki de 40 yıl sonra sadece bir kaç göz eve sahip olma değil” diyenler akımı..
Hayatı sorgulayanlar..
Dayatma ve vaat edilenleri tartışanlar..
“Benim özel hayatım da var”, “Ben müziği seviyorum, film izlemek istiyorum”, “Hafta sonları dünyayı keşfetmek istiyorum”, “çoluğuma- çocuğuma, sevenime vakit ayırmak istiyorum” diyenler..
Hafta sonları, akşamları eve iş taşımayanlar..
Telefonu kapatanlar..
“24 saat emrinizdeyim” devri daimine karşı çıkanlar..
“Kürek mahkumu” gibi asgari ücretle zar zor karın doyurup “kısa sürede gemicikler, evcikler, saraycıklar, han – hamamcıklar sahibi” olanların yaşamlarını, siyaset koltuklarını “aşklar üçgeni” ile de karışık milyon dolarla satanları da sorgulamaya başlayanlar..
Sessiz bir vazgeçme!
Türk halkına uygun..
Sonuçta bir “Osmanlı tokadı” beklenen..
Yayılacak, büyüyecek..
Herkes daha çok düşünecek..
“Yahu ne çok kandırılmışım” diyecek..
Ve vazgeçecek..
Sessizce.. Vakur, ağırbaşlı..
Sorgulayarak..
Düşünerek..
Bu aslında sessiz bir devrim..
Bir vazgeçme; evet, ama aynı zamanda bir “yeniden doğuş”..
Güneşin ilk ışığı..
Mutluluğun ilk adımları..
İçsel arınma.. Ruhsal rahatlama..
Sessiz bir devrim: Ben vazgeçtim..

Siyasetin halkın dilinden anlamadığından, gönülden geçeni değil de, işine geleni söylediğinden şikayetçisiniz.
Doğru!
Ben de şikayetçiyim…

Çözüm için çabalamak yerine “tribüne oynayanlar”dan..
Ne istediğinizi bile bile “aynı teraneyi okuyanlar”dan..
Gözümüzün içine baka baka “yalan söyleyenler”den..
Nobelli şair Rudyard Kipling’in deyimince “Adam olmak” yerine bütün sermayesi “birilerinin adamı olmak” olanlardan..
İlke, hak, hukuk, adalet, bağımsızlık ve özgürlük, kadın ve gençler için yürekten mücadele değil de “önce ben, benimkiler, benim partim”  diyenlerden..

Listeyi uzatacağım da amacım başka..
Doğru; siyaset her şeye yön veriyor da; belki “doğru siyasete de doğru insanlar yön verebilir” felsefesi anımsanır!
Diyeceğim şu; yazan - çizenler oldu; kutluyorum.
Dünyada yeni bir akım var; “sessiz vazgeçme”..
“Quiett quitting”..
Ben “sessiz vazgeçme” diyorum da; “sessiz iş bırakma”, “sessiz istifa”, “sessiz grev” diyenler de var..
Bir başkaldırı aslında..
Bir direnç..
“Bütün hayatım işim, sonra aldığım maaş, karnımın doyması, belki de 40 yıl sonra sadece bir kaç göz eve sahip olma değil” diyenler akımı..
Hayatı sorgulayanlar..
Dayatma ve vaat edilenleri tartışanlar..
“Benim özel hayatım da var”, “Ben müziği seviyorum, film izlemek istiyorum”, “Hafta sonları dünyayı keşfetmek istiyorum”, “çoluğuma- çocuğuma, sevenime vakit ayırmak istiyorum” diyenler..
Hafta sonları, akşamları eve iş taşımayanlar..
Telefonu kapatanlar..
“24 saat emrinizdeyim” devri daimine karşı çıkanlar..
“Kürek mahkumu” gibi asgari ücretle zar zor karın doyurup “kısa sürede gemicikler, evcikler, saraycıklar, han – hamamcıklar sahibi” olanların yaşamlarını, siyaset koltuklarını “aşklar üçgeni” ile de karışık milyon dolarla satanları da sorgulamaya başlayanlar..
Sessiz bir vazgeçme!
Türk halkına uygun..
Sonuçta bir “Osmanlı tokadı” beklenen..
Yayılacak, büyüyecek..
Herkes daha çok düşünecek..
“Yahu ne çok kandırılmışım” diyecek..
Ve vazgeçecek..
Sessizce.. Vakur, ağırbaşlı..
Sorgulayarak..
Düşünerek..
Bu aslında sessiz bir devrim..
Bir vazgeçme; evet, ama aynı zamanda bir “yeniden doğuş”..
Güneşin ilk ışığı..
Mutluluğun ilk adımları..
İçsel arınma.. Ruhsal rahatlama..
Sessiz bir devrim: Ben vazgeçtim..