Suriye İdlib’de 34 şehit verdik…
Kahrolduk, ulusça…
TV’ye bakamaz hale geldik…
Bir anda…
Bir gecede 34 ocağın taaa göbeğine ateş düştü…
Daha saçlarına ak düşmemiş gencecik ana – babalar…
Utanmayı unuttu, taziyeye gelenlerin yanında hıçkırıklara boğuldu…
Aslında…
Son iki aya vurduğunda…
Şehit sayısı 50’yi geçiyor…
Suriye Cehennemi’deki Allah’ın lanetlediği İdlib’te…
***
Resmen ilan edilmese de…
Türkiye üç gündür “milli yas”ta…
***
Yasımızı ve dahi acımızı katmerleyen…
Cennet yolcusu kahraman şehitlerimizin…
Sevdiklerine sosyal medyadan yolladıkları paylaşımlar…
Bir komando uzman çavuş, direkt Atatürk’e yazmış:
“Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içenlerdeniz Paşam…”
***
Bir başka şehit paylaşımı adeta tokat gibi:
“Düşünenler için burada kalpleri titretecek ibretler var… Cennet vatanın cennet köşeleri rantçı yamyamlara peşkeş çekilirken, fakirler bu toprak parçalarının bekası için ölür de, bacası zor tüten baba ocaklarına tabutla dönerler…”
***
Sözün bittiği yer dedirten mesajlar da var:
“Ne zaman öleceğimiz önemli değil… Asıl önemli olan nasıl öleceğimiz! Bize düşen şerefimizle ölmektir…”
***
Daha önce gaziliği tadan bir askerden:
“Sizden ricam, sakın (Suriye’de ne işimiz var?) diyenlerden olmayın… Gittim, gördüm, tam da olmamız gereken yerdeyiz… Yedi düvel bir oluş, Rejim’i,Rusya’sı… Dua edin yeter…”
***
Bu paylaşımlardan etkilenmeyecek vatan avları var mı?
***
Şehit’ten geri kalanları ne kadar gönülden düşünüyoruz?
Cenaze töreninden sonra…
“Zaman her şeyin ilacı…” mı diyeceğiz, hiç inanmasak da…
Anası, babası…
Varsa yavuklusu…
Ya da sözlüsü veya nişanlısı…
Olmadı, hayat arkadaşı…
“Benim canım karım!” diye seslendiği eşi…
Ya hamile ise, o genç kadın?
Kimbilir, belki de iki yaşında bir kızı var…
Tabuta kucağında bebeği ile sarılan gencecik bir dul…
Yazgısına ömür boyu yanmaz mı?
***
Eğer şehitlerimizden gere kalanlara…
Bu Devlet…
“Baba Devlet” olduğunu kanıtlayamaz ise…
Şehidimin döktüğü kanın…
Kıymeti harbiyesi kalır mı?
***
Bu sorulara cevap ararken…
Geçtiğimiz yıl, tam da bugünlerde yaşanan bir olayı anlatayım…
Bir Afrin şehidimizin evi…
Taziyeye gelenlerle dolup taşıyor…
Şehidin beş yaşlarında kızı var…
Evde neler yaşandığını henüz anlayamıyor…
Elinde bir balon…
Sadece onunla oynuyor, kimsiye vermiyor…
Taziyeye gelenlerden biri…
Şirinlik olsun diye küçük kıza, “Beraber oynayalım mı?” diyor…
Sevimli yavru, gözlerini iri iri açıyor ve “Olmaaaz, patlarsa ölürüm!” diyor…
Şaşırıyor misafir…
“Patlarsa sana binlerce balon alırım” diyecek oluyor…
Küçük kızın cevabı…
Sözün bitti yerde olduğumuzun kanıtıdır:
“Babam şişirdi bu balonu… Bunun içinde O’nun nefesi var…”
Ağlamak serbest…
***
Bitiriyoruz…
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’den seslendi Türkiye’ye:
“Libya'da birkaç tane şehidimiz var, şehitler tepesi boş kalmayacak!”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dün cevap verdi:
“Buradan bütün milletime söz veriyorum… Millet İttifakı'nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacak…”
Nokta…
Sonsöz: “Gene hangi duayı okudun annem, bak vurulduğum yerde güneş açtı… Cennet’ime yağmur yağıyor, yoksa yine mi ağlıyorsun annem? / Bir şehit paylaşımı…”