Türkiye’yi yöneten siyasi oluşumun…
Dilinde tüy bitti:
“Erken seçim yok; seçimler tam zamanında…”
Yani?
En geç “18 Haziran 2023”…
Ne kadar var?
Taş çatlasın, iki yıl…
Muhalefet neden “daha önce olsun” diye ısrar ediyor?
Hal ve gidişata bakıyor ve…
“Bu böyle yürümez!” diye bastırıyor…
Çünkü…
İktidar olmak istemeleri için gerekçeleri ortada…
10 milyonu geçti; işsizlik’ten kırılıyoruz…
Hayat pahalılığı müthiş; her gün etiket değişiyor!
Koron Belası, hepimizi diken üstünde yaşatıyor!
Mutfak alev alev…
En kötüsü intiharlar çoğalıyor!
***
Muhalefet durmadan…
Rahmetli Demirel’in o meşhur sözünü hatırlatıyor…
Ya da…
O söz’den güç almaya çalışıyor:
“Tencerenin düşürmeyeceği hükümet yoktur! Kaynamayan tencere her iktidarı götürür!”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan temkinli…
Her ne kadar “Seçimler tam zamanında” dese de…
Kendisi dahil…
AK Partili vekillere “tatili unutalım” dercesine…
Sahayı işaret ediyor…
Yani…
“Gidin vatandaşın koluna girin; varsa derdini dinleyin…” diyor…
Başka ne diyor?
“Yarın seçim olacakmış gibi çalış, seçimler 2023 yılında yapılacak gibi hizmet et…”
Yeter mi?
Yetmez!
Başka ne olması gerekir?
Cepheyi güçlendirmek gerekir…
Bunun için de…
“Millet İttifakı”na %1.40’lık “oy gücü” ile destek veren…
Saadet Partisi’ni “kucaklamak” gerekiyor…
Peki, kim başaracak o işi?
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı…
86 yaşındaki Oğuzhan Asiltürk…
Başarabilir mi?
Bizzat…
Cumhurbaşkanı Erdoğan buluştu, tarih gibi eski Asiltürk’le…
O işi, bitmiş sayanların kehanetiyle ilgili kanıt var mı?
Var…
Bi’hafta önceki görüntüleri hatırlayın bi’zahmet…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte…
Yavru Vatan KKTC’ye giden MHP Lideri Bahçeli…
Uçaktan kiminle kol kola indi?
Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk’le…
***
Burada bi’parantez açmakta yarar var…
Saadet’le ilgili “kalk gidelim” operasyonuna…
Bence…
CHP’nin acilen “el koyması” gerekir…
Siyaset yapmanın “jargonu”nda şu vardır:
“Politika yaparken göz çıkarmayacaksın arkadaş!”
Saadet’in “oy katkısı” minik olabilir ama anlamı büyüktür…
Millet İttifakı’na “meşruiyet” kazandırmanın tablosudur…
Farklı uçların “siyasi liderleri” gün gelir…
El ele, kol kola “kaya gibi” görüntü sergileyebilirler…
Ne çabuk unuttuk?
Ecevit ile Erbakan ikilisinin ülke uğruna duruşunu?
***
Dönelim “Seçim Oyunları”nın bir diğer cephesine…
***
Peki, diğerleri “cephe” bozabilir mi?
Anladınız siz, “yenileri” kastediyoruz…
Ali Babacan’ın “DEVA”sı…
Ahmet Davutoğlu’nun “Gelecek Partisi” ve…
Muharrem İnce’nin “Memleket Partisi”…
Seçim’de sürpriz yaparlar mı?
Yapabilirler…
Ancak…
Babacan ile Davutoğlu’nun baştan “sıkıntılı” durumları var…
O sıkıntı şu…
İçinden çıktıkları AK Parti’yi yerden yere vuruyorlar…
Ve bunu hala yapıyorlar…
Onlar puan aldıklarını zannediyorlar ama…
Seçmen, sıkılıyor bu tip hamlelerden…
Erdoğan’ın kaptanlığını yaptığı AK Parti de…
Bi’zamanlar…
Rahmetli Erbakan’ın “Refah Partisi” içinden çıkmıştı…
Birkaç arkadaş el ele verdi…
Efendice Hoca’ya veda ettiler ve AK Parti’yi kurdular…
İçinden çıktıkları partiye…
Ne kem gözle baktılar ne bi’kelime kötü söz söylediler…
***
Cumhurbaşkanı Adayı muhabbeti çok tartışılıyor…
Cumhur İttifakı’nda sürpriz olması imkansız…
O isim, Recep Tayyip Erdoğan…
Karşı tarafta “ufaktan bi’sıkıntı” var…
Kemal Kılıçdaroğlu…
Yüzde 100’e yakın ihtimalle “Cumhurbaşkanı Adayı”…
Taktik şu:
O ittifakta Kılıçdaroğlu’nundan başka kimse çıkmayacak!
Etrafta dolaşan olası isimler dahil…
Meral Akşener… Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş…
Aday olmayacaklar ve…
Tüm güçleriyle “Aday Kılıçdaroğlu”na destek verecekler…
Mümkün ama…
Kendini çoktaaaan…
“Cumhurbaşkanı Adaylığı”na hazırladığı iddia edilen…
Ekrem İmamoğlu’nun önüne kim geçebilecek?
Daha da önemlisi…
İYİ Parti’nin oyunu arttıran Meral Akşener’in…
Cumhurbaşkanlığı arzusuna karşı duvar örmek…
Bu saatten sonra mümkün mü?
Ancaaaak…
Şunu da unutmayalım…
Ankara’ya hizmette devleşen Mansur Yavaş…
“Benim başım kel mi?” derse…
N’olacak?
Nokta…
Sonsöz: “Politikacılar dünyanın her yerinde aynıdır; nehir olmayan yere köprü yapacaklarına söz verirler… / Nikita Kuruşçev – Eski Sovyetler Birliği Hükümet Başkanı…”