Dünyaya geldiklerinde…
(1997-2000 yılları arası…)
Cep telefonları henüz beş yaşında filandı…
Ve o telefonlar “akıllı” değildi ama…
Onlar çok “akıllı” çocuklar olarak büyüdüler…
Leb demeden leblebiyi anlıyorlardı…
Büyük anne ve büyük babaların masallarıyla değil…
Şirinler gibi…
Casper gibi…
Pokemon gibi…
Ninja Kaplumbağalar gibi çizgi filmlerle büyüdüler…
Anne veya babalarının cep telefonlarını karıştırıp…
Yardımsız “video izleyen” ilk bebişler de onlardı…
***
Teknolojinin kucağında doğan nesil olarak…
Tarihe geçtiler…
Onlara “Z Kuşağı” diyoruz…
***
Bugün TV’lerin reklam kuşağında izlediğiniz…
Çikolata, bisküvi, dondurma, şekerleme reklamları…
Bizahiti onlar için yaratıldı…
Belki…
Toplu taşım araçlarında yaşlılara yer vermeyi unutsalar da…
Sorgulayıcı kimlikleriyle öne çıktılar…
İnternet üstünden sosyalleşmeyi kolayca yakaladıkları için…
Şu yaşa geldiler…
Bireyselliği bırakmadılar…
Hayatlarında hiç ansiklopediyle tanışmadılar…
Öğrenmek istedikleri her şeyi “Google Amca”ya sordular…
Çok çabuk sıkılıyorlar; onları mutlu etmek kolay değil…
En önemli özellikleri “antiotoriter” olmaları…
***
Peki, an itibarıyla…
“Z Kuşağı” ordusunun mevcudu ne kadar?
Sadece 2000 yılı sonrası doğanlar 6 milyon…
Biraz da 2000 altı “dünyaya merhaba” diyenler var…
Bunların pek azı…
2018 Genel ve 2019 Yerel seçimlerinde oy kullandılar…
Etkisini (!) gördük…
Şimdi sıra o “Z Kuşağının 6 milyonu”nda…
İster tam zamanında (2023) isterse erken seçim olsun…
Bu “delikanlı” kuşak…
Sandık başında nasıl bir “tercih” yapar?
Meselenin “püf noktası” burası zaten…
***
Bu “hassas” konuda araştırma şirketleri devrede…
Nasıl olmasın?
Toplam seçmen tablosunda…
Neredeyse %12’lik bir paya sahip “Z Kuşağı”nın…
Sandık başında tercihi acaba n’olacak?
Genç oyların…
Yarısından biraz fazlasının “Millet İttifakı”na gideceğini iddia edenler…
Acaba haklı mı?
***
Türkiye’nin önde gelen siyaset bilimcilerinden…
Prof. Dr. Tanju Tosun…
“Z Kuşağı”nın fotoğrafına biraz farklı bakıyor…
***
Tanju Hoca’ya göre…
Türkiye’nin “Z Kuşağı”…
Yaklaşan bir “genel” seçimin…
“En kararlı kararsızlar” grubunu oluşturuyor…
Çünkü…
Gelecek endişeleri var…
O “endişe” ortadan kalkmadıkça…
Durum, sıkıntılı…
***
Yine Prof. Dr. Tanju Tosun’a göre…
Türkiye’de “yaş değişkenliği” seçim için illaki belirleyici faktör değil…
Ancaaak…
Özellikle kırsalda…
Aile, eğitim, yakın arkadaş çevresi ve çalışma ortamının…
O gencin…
Sandığa atacağı oyda “izi var”, Allahı’na kadar!
***
Mesela…
Küçük yerleşim merkezlerinde…
“Z Kuşağı”nın, çevresinin etkisinde kalacağı kesin…
Oysa…
Aynı “Z Kuşağı”…
Büyük kentlerde acayip özgür…
Arkadaş çevresi ile kitle iletişim araçları öne çıkıyor…
Aile ikinci planda kalıyor…
Bi’de şöyle düşünmekte yarar var…
Bu “Z Kuşağı” sıraya girmiş, “İlle de muhalefete oy vereceğim” görüntüsü filan sergilemiyor…
Ayrıca…
“Z Kuşağı”nın içinde yaşadığı ekonomik koşullar…
Siyasi parti tercihinde…
Belirleyici grup olarak muhakkak öne çıkacak; bu da önemli…
Kestirmeden gidelim, o zaman:
“Z Kuşağı”nın seçim sandığına atacağı oyda…
Geleceğe “güvenle” bakmak…
Ya da gelecek “kaygısı” etkili olacak…
***
Bitiriyoruz…
Tamam, “Z Kuşağı” ağırlıklı iktidara olumlu bakmıyor…
Ancaaak…
Gelecek endişeleri dağlar gibi…
Fazla seçenekleri “yok gibi” görünse de…
İş ve gelecek güvencesi bekledikleri gözlerinden belli…
Bu nedenle…
(Kehanet filan değil bu…)
Ya kendilerini “baskılayanların” dediğini yapacaklar…
Ya da “özgürce” oyları kullanacaklar…
Nokta…
Sonsöz: “Gençlere bütün hayalleri gerçek gibi görünür, önemli olan onlara gerçeğin ne olduğunu anlatmaktır… / Wilhelm Bousset – Alman Teolog…”