GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
28 Ağustos 2010 Cumartesi

Saadet'in referandum planlarını kim bozdu?

Saadet Partisi, referanduma EVET diyerek AK Parti’’nin ’“Benim oyum!’” diyeceği oylara ortak olmayı düşünüyordu; öyle de yaptı.’¶

Oysa AK Parti son yerel seçimde %39 oy almıştı. Bunun üzerinde çıkacak her oyu sahiplenmeye hazırlanıyordu.
 
Kurtulmuş, evet demesine evet demişti ama işin içinde can sıkıcı bir durum vardı:
 
AK Parti’’yi yıpratmak isteyenler, Numan Kurtulmuş’’un liderliğini cilalayıp 2011 seçimlerinde AK Parti’’ye önemli bir zarar verdirmek istiyorlardı. 
 
Kurtulmuş, bunun farkındaydı ve o da bu havadan azami derecede yararlanmak istiyordu.
 
Bu planın arkasında kimler vardı, derseniz AK Parti’’den, özellikle Başbakan’’dan hazzetmeyen açık ve gizli kimi görüyorsanız, bunların hepsini sayabilirsiniz.
 
Kendileri Saadet’’e oy vermeyecekti. Ama amaçları Kurtulmuş’’un AK Parti tabanından alabileceği kadar oy almasıydı. Bunun için ona propaganda yapma olanağı tanınacaktı. Bu cila da şimdilik ona yetecekti.
 
Görünmez bir el Saadet Partisi’’nde bir tezgah kurmuş çarkları da döndürmeye başlamıştı.
 
Saadet Partisi’’ndeki bu gelişme, hem Erbakan hem de AK Partililer tarafından dikkatle izlenmekteydi.
 
İlerleyen yaşı ve ciddi sağlık sorunları Erbakan’’ı koltuğa kilitlemişti. Bütün fonksiyonlarını yitirdiği düşünülüyordu. O zaman Erbakan engeli de aşılmalı ve hedefe hızla gidilmeliydi.
 
Karar alındı, 6 ay sonra da yapılabilecek kongre, referandumdan önceye alındı’… Böylece Erbakan’’nın Saadet Partisi’’nden tasfiyesi için düğmeye basılmış oldu.
 
Numan Kurtulmuş, bu kongrede Erbakan’’ı tasfiye ederek, referandum öncesinde vesayet zincirlerini kırmış olarak meydanlara çıkacaktı. Halk da yeni bir liderle tanışacaktı. Kurtulmuş EVET için meydanları çınlatırken, aslında 2011 seçimlerinde AK Parti’’nin altını oyma
çalışması yapacaktı.
 
 Ancak, Numan Kurtulmuş’’a bunu öğütleyenler Erbakan faktörünün etkisini, onun gösterebileceği olası tepkilerini doğru analiz edememişlerdi.
 
Kurtulmuş’’un yerine dar vakitte yeni bir lider çıkarmak Erbakan için kolay değildi. Böylece Erbakan kurdurduğu partiden uzaklaştırılacaktı. Böyle düşünmüşlerdi’…
 
Ancak, bu mümkün olmadı.
 
Erbakan’’ın yeni bir lider çıkarma niyeti de yoktu’… 
 
Ancak, ne kadar yaşlanırsa yaşlansın’…
 
Bedeni fonksiyonları aktivitesini ne kadar yitirirse yitirsin’…
 
Erbakan’’ın her şeye rağmen ’“kaş güreşi’” yapabilecek gücü vardı. O da bu yolu seçti.
 
Kendisine tam sadakatle bağlı delegeleri devreye sokarak, bütün planları alt üst etti.
 
Görünen o ki, Numan Kurtulmuş, liderlik yolunda telafisi mümkün olmayan bir yara aldı. Bu yarayı, siyasette kaldığı sürece üzerinde taşıyacaktır.
 
İkincisi referanduma kadar göz dolduracak bir miting bile yapamayacaktır.
 
AK Parti’’den oy çalmayı düşünen Kurtulmuş, bütün oylarını EVET’’e yönlendirmesine rağmen %39’’un üzerinde çıkacak oylar hakkında kendi lehine bir spekülasyon yapamayacaktır. Ve ava giderken aylandığını görecektir.
 
Erbakan yeni bir lider çıkarmayarak, Saadet’’teki delege üstünlüğünü elinde tutacak ve Kurtulmuş’’un 2011 genel seçimleri planlarını boşa çıkaracaktır.
 
***
 
Erbakan, hala dünyada ikinci dereceden diferansiyel denklemler çözen aktif veya pasif belki de tek siyasi liderdir. Onun espri yeteneğini abartanlar, bunu akıl noksanlığına vererek tarihsel darbeler yediklerini çok geç anladılar...
 
Matematik zeka analizi yapmanın, güçlüğünün farkındayım. Ama daha basit bir düşünce ile Erbakan’’ı analiz edenler, Özal’’ın karşısına neden Ahmet Tekdal’’ı çıkardığını anlayamadılar. Bunu anlayamadıkları için Recai Kutan tercihini hiç anlayamadılar.
 
Aslında, Numan Kurtulmuş’’un bu kadar erken ortaya çıkması Erbakan’’ın fikri değildi. Tezgah kurulmuş; oğlu ve kızı dışında herkes Kurtulmuş’’a ikna edilmişti. Yapacak fazla bir şey kalmamıştı, öyle düşünülmüştü. Kongre yapılacak, Erbakan pasif olarak da siyasetten uzaklaştırılacaktı.
 
Ama öyle olmadı.
 
O da son kalesi ehl-i iman delegeye sığındı ve mücadeleyi erat üzerinde yürütmeye başladı.  Kurtulmuş’’un ve ona oynayanların bütün planları berbat oldu.
 
***
 
Yazıyı bu noktaya kadar okuyanların akıllarında şöyle bir soru oluşabilir:
 
Erbakan kimden yana?
 
AK Parti’’den mi yoksa Saadet Partisi’’nden mi? 
 
Siyasette özel olarak kolladığı biri var mı?
 
Gerçekten Erbakan ne yapmak istiyor?
 
Yoksa bunadı mı?
 
!!! ??? ’…
 
Efendim?
 
??? !!! ’…
 
Fikrin yok mu?
 
Bilmiyorum ki ne desem? İftara da çok var’… Bu sıcakta bu soruyla akşamı nasıl ederim bilemiyorum. Haydi bana müsaade!