GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
10 Mayıs 2021 Pazartesi

Ruh halimiz duman

Mayıs ile birlikte pandemide 15. ayımıza girdik.

Yaklaşık 450 gündür tanımadığımız, bambaşka bir hayatyaşıyoruz.

Hayal bile edemeyeceğimiz bir şekilde, yarına nasıl çıkacağımızı bilmeden geçiyor günler.

Ölüm bu kadar sinsi yakınlarda gezerkenuykular haram, endişe katsayımız tavan oldu.

Hayatta hep pozitif olmak için çabalardık.

Şimdi şükür negatifim diyoruz.

Corona milli piyango gibi geziyor aramızda, “Size de çıkabilir.”

Virüsün yaydığı ölüm tehlikesi karşısında tedirginiz, korku içindeyiz.

Günler virüse  yakayı kaptırmama gayretiyle geçiyor.

Kendimiz, yakınlarımız, sevdiklerimiz, çoluk çocuk, eşimiz dostumuz, tüm insanlık için hiç olmadığı kadar endişeliyiz.

Tüm dünya diken üstünde, görünmeyen düşmanla savaşıyor.

Çok büyük, çok acı, çok üzücü kayıplar verdik, veriyoruz.

Ülkede her gün bir Boeing 737 düşmüş gibi 300’er kayıp yaşanıyor.

Doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık çalışanlarımız cephenin en önünde...

Evlere kapandık, eş dost ayrı kaldık, sevdiklerimizle kucaklaşamıyoruz.

İşsiz kaldık, borçlar birikti, ekmek tekneleri kapandı, bilgisayar ekranlarına kitlendik, internet bağımlısı olduk.

İçeride sıkıntıdan daralıp bunalıyoruz, dışarıda covit bulaşacak diye korkuyoruz.

Köşeye kısıldık kaldık...

***

Ruh halimizi araştıran bilim dünyası vahim sonuçlara ulaştı.

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt önderliğinde  Nisan 2020’de başlatılan araştırma bu yıl Nisan ayında tekrarlandı.

“Pandeminin Toplumun Ruh Hali ve Aile İlişkileri Üzerindeki Etkisi” adlı çalışmanınsonuçları çok dikkat çekici.

Toplam9 bin 129 kişi ile görüşüldü, çıkan tablo ürkütücü ve üzücü.

Toplumun ruh halindeki değişiklikleri saptamak içinyapılan araştırmaya göre son bir yıl içinde;

-Yaşamından memnun olanların oranı yüzde 60’tanyüzde 44’e geriledi.

-Yalnızlık hissedenler yüzde 27’denyüzde 51’e yükseldi. 

-Ölüm korkusu yaşayanların oranı yüzde 28’ten yüzde 42’ye yükseldi.

-Kendisini yorgun ve bitkin hissedenlerin oranı yüzde 39’danyüzde 65’e çıktı.

-Hayatı üzerinde kontrol sağlayamadığını düşünenlerin oranı yüzde 44.

-Ankete katılanların yüzde 51’inin uyku kalitesi bozuk ve günlük işlerini yapmakta zorlanıyor.

-Araştırmaya katılanların yüzde 40’ı geçimini temin ve gelecekte temel ihtiyaçlarını karşılayamama kaygısı yaşıyor.

-‘Aile bağlarım güçleniyor’ diyenlerin oranıyüzde 55’tenyüzde 43’e gerilemiş.

-Aile bağlarının güçlendiği görüşüne en az destek verenler işsizler ve ev hanımları. Yani evde durum iç açıcı değil,herkes bıkkın vaziyette.

-En yüksek depresif belirti 25 yaş ve altı gençlerde gözlenmiş, 20’li yaşlarda varoluşsal kaygılar çok yüksek.

-Ekonomik kaygılar en yüksek 21-25 yaş arasında, bunu 61 yaş üzerindekiler takip ediyor. 

-En yüksek depresif belirtiyi işsizler yaşıyor.

***

Kıssadan hisse, özetle ülkemizde...

Akşam başını yastığa koyan 83 milyonun yarısını uyku tutmuyor.

Ülkenin yarısından fazlası kendisini yalnız hissediyor.

Geçen yıla göre çok daha mutsuz, çok daha yorgunuz.

Ölüm korkumuz ikiye katlandı.

Her üç kişiden ikisi bir yakınınıkaybetmekten korkuyor.

Dört duvar içine sıkışılanevlerden buhar yükseliyor, aile bağları zayıflıyor.

Eve tıkılı kalan gençbeyinleryoğun şekilde gelecek kaygısı yaşıyorlar.

Ekonomik daralmayı en şiddetli yaşayan işsizler ise ölümden beter bir depresyon içindeler.

***

Yalnızlık duygusu, ölüm korkusu, yorgunluk bitkinlik, işsizlik, gelecek belirsizliği, ekonomik sıkıntı, uykusuzluk...

İçinde bulunduğumuz ruh durumu böyle.

Pandemiyle geçen bir yıl içinde sıkıntılar ikiye katlanarak inanılmaz boyutlara ulaşmış gözüküyor.

Tüm ülke hepbirlikte Göksel’in “Depresyondayım” şarkısınısöylecek durumdayız.

Ruh halimiz fena, duman olduk.

On gündür evde kapalıyız.

Bir hafta daha evde kaldıktan sonra sokağa rahatça çıkabilecek miyiz belli değil.

Aşı var mı, herkese yetecek mi bilmiyoruz.

Allah’tan siyasi partilerimiz arada neşeli çizgi filmler izletiyorlar da...

Bir nebze gülüp, nefes alıyoruz.