GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
27 Haziran 2022 Pazartesi

Orman yakana idam 66 yıl önce yasada vardı!

Orman yangını facialarında hep ne derler?

Bi’kibrit yeter!”

Aslında…

Son Marmaris yangınında “bi’kibrit’ten ötesi” var…

Çünkü…

Bazı özel ayrıntıların gölgesinde…

Her kafadan bi’ses çıkmaya başlayınca…

Kebapçılardaki gibi “ortaya karışık” bir manzarayı…

Karşımızda buluverdik…

***

Önce geçen yıl (2021) Marmaris’i çıra gibi tutuşturan yangına gidelim…

Cumhuriyet Tarihi’nin…

Belki de en korkunç orman yangınlarını yaşadık, peş peşe…

Temmuz sonuydu; söndürmek gece/gündüz 14 gün sürdü…

Bir kişi hayatını kaybetti…

Yok uçak bulamadık, yok bekleyenler arızalı(!) filan derken…

14 günde…

Başta Marmaris olmak üzere…

Her biri “Yeryüzü Cenneti” olarak anılan…

Bodrum, Köyceğiz, Milas, Yatağan, Kavaklıdere, Menteşe ve Seydikemer’de…

60 bin hektar ormanlık alan zift dökülmüş gibi kapkara oldu…

Herkesin gözünün önüne getirebileceği biçimde söylersek…

O kül olan ormanların karşılığı…

Matematiksel olarak 90 bin futbol sahasıdır…

***

Tabii ki, sabotaj ihtimali üstünde de duruldu…

Gelgelelim…

O güzelim ormanları bi’ihtimal yakanı ya da yakanları bulamadık…

Eğer kibriti çakanlar olduysa…

Ne acıdır ki, yanlarına kar kaldı…

Zaten…

Toplum olarak ayıptır söylemesi az/biraz “unutkan” olduğumuz için…

Bu acı olayı da…

Beynimizin karanlık bi’köşesine atıverdik:

Cumhurbaşkanı Erdoğan o gün şöyle dedi:

Bu vatanı ateşe verecek kadar ülkemize ve milletimize ihanet içine girenler varsa onların yakasına yapışıp en ağır şekilde cezalandırılmalarını sağlamak da boynumuzun borcudur…”

***

Aradan 11 ay geçti…

Marmaris ormanları…

Bi’kez daha geçen seneki adrese yakın bi’yerlerden tutuşuverdi…

Ders almadığımız ortadaydı…

Zümrüt yeşili ormanlar kızıla boyanırken…

Cehennem alevleri dört gün sürdü…

Yine söndürme uçağı muhabbeti başladı…

Gece neden uçamıyorlar?” tartışmaları başlarken…

Amanın, o da ne?

Ormanları tutuşturan yakalandı!

Nasıl oldu o iş?

Bir köpek sayesinde oldu…

Aslında O’na köpek demek bile ayıp olacak ya, neyse…

Antalya Jandarması…

Destek için Marmaris’e yangın tespit köpeği göndermişti…

Yedi yaşındaki Golden Retriever’ın adı “Kadro” idi…

Hassas burnuyla tarama yaptı “Kadro”

Henüz yanmayan alanda…

İki benzin bidonu buldu…

Jandarma saatler içinde şüpheliyi yakaladı…

***

Tam da o sıralarda…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Yangın alanından…

Pek de beklenmeyen bir açıklama yaptı; “idam” cezasını hatırlattı:

Caydırıcı bir ceza olmalı… Ben de diyorum ki, ucu nereye dayanıyor idama mı, idam olmalı… Sultan Fatih ne diyor, ormanlarımdan bir ağaç kesenin boynunu vururum diyor…”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da…

Benzer mesajla…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verdi:

İdamın da kendine ait bir caydırıcılık süreci söz konusu... Evet, ağızlara hoş gelmiyor ama başka bir şey var... Bu kadar sorumsuzluğun da kendi adına güçlü bir cezası olması gerekir…”

***

Zihninizi zorlayın…

Geçen yıl kimsecikler “idam” konusunu açmadı…

Kimbilir?

Belki de geçen yıl varsa eğer “yakan” o da yakalanamadı!

Ancak…

Şimdi yakalanan ve dahi…

İtiraf eden biri var…

O da “garip” bir hikaye…

Benzin bidonları bulunuyor, kameralar izleniyor ve…

Zanlı yakalanıyor…

Hemencecik itiraf ediyor…

Ailevi sorunlar yaşadığını…

Babasının bölgede bulunan arazisini sattığını ancak…

Kendisini dışladığını…

Bunun üzerine…

Sigara izmaritiyle yangın çıkardığını itiraf ediyor…

Ardından tutuklanıyor…

Babasının anlattıkları “yeşile saygı / evlada beddua” gibiydi:

Oğlum orman yakacak biri değildi… Yeşili ve insanları seven, doğadan ekmek yiyen sessiz, sakin biridir... Keşke kendini yaksaydı da bir tane ağaç yanmasaydı… Ölüsünü bulsaydık... Alkol sorunu vardı ama bunu yapacağını hiç tahmin etmedik…”

***

Aslında bu “idam” konusu çok seslendirilir oldu…

Ne kadar doğru tartışılır…

Geçen yıl…

Marmaris’te bugünkü orman yangının dört misli yaşandı…

Ciğerlerimiz kavruldu…

Ancak…

Dikkat ettiniz mi?

Geçen yıl hiç “idam” cezasından söz bile edilmedi…

Bugün neden?

Çünkü…

Ben yaktım…” diyen biri var ve şimdi cezaevinde…

***

Aslında…

Bilir misiniz?

Fi’tarihinde bizim ceza yasalarımıza da girmişti…

Orman yakana “idam” cezası…

Hem de rahmetli Menderes’in başbakan olduğu…

Demokrat Parti döneminde…

Tarihin tozlu yaprakları arasında kalmış o cezayı…

Bugün bile hatırlayan hukukçu çok az…

***

Genç Türkiye Cumhuriyeti…

Ceza yasasını İtalya’dan aldı; 1 Mart 1926’da hayata geçirdi…

Bu yasada…

İdamı gerektiren suçlar arasında “orman yakmak” yoktu…

1956’nın Ağustos ayı sonunda…

Demokrat Parti…

O günkü Orman Kanunu’nun 110. maddesinde değişiklik yaptı…

O değişikliğe göre…

İllegal örgüte mensup kişi ya da kişiler…

Terör amacıyla orman yakmış ve bunun sonucunda…

Ölüm meydana gelmişse…

Cezası kesin idamdı…

O yasa maddesi 40 yıl boyunca etkisini gösterdi…

Orman yangınları azalsa da…

Kimse darağacında böylesi bi’suç için son nefesini vermedi…

O meşhur 110. Madde…

1995’te bi’kez daha değişti…

İdam cezası kalktı…

Yerine…

Ağırlaştırılmış Müebbet” geldi…

Bu arada…

Terör’le alakası olmayan biri kasten orman yakarsa…

Cezası belli; 10 yıl hapis!

***

Bu nedenledir ki…

Geçmişte yaşananları ve…

Orman Kanunu’ndaki değişiklikleri iyi bilen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ…

Orman yakanlara verilen cezaların artırılması için bakanlık olarak çalışmalara başladık…” diyor…

Demek ki, bir hazırlığın düğmesine basılmış…

***

Bitiriyoruz…

Türkiye Cumhuriyeti'nde ölüm cezası…

38 yıldır (1984) fiilen uygulanmıyor…

2004’ten bu yana da (18 yıldır) hukuken bulunmuyor…

Hatırlayacaksınız…

İdam cezası…

15 Temmuz darbe girişiminden sonra…

Meydanlarda atılan “idam isteriz” sloganlarıyla…

Yeniden gündeme gelmişti…

Son yıllarda ise…

Kadın cinayetleri ve ilk kez bu hafta “orman yangını” suçları için…

Seslendirilmeye başlandı…

Şunu unutmayalım…

14 Temmuz 2004 tarih ve 5218 sayılı yasayla…

Türk Ceza Kanunu’ndan…

Ölüm cezaları ile ilgili tüm maddeler çıkarıldı…

Böylece ölüm cezası…

Türk Hukuku'ndan tamamen kaldırıldı…

Geriye dönüş olur mu?

Onu da Allah bilir!

Nokta…

Hamiş: “Ölüm cezası tartışmalı bir konudur... İdamı destekleyenler, kişiyi suç işlemeden caydırdığını ve cinayet gibi bazı suçlarda hak edilen cezanın verildiğini iddia ediyorlar... Ölüm cezası karşıtları ise, ömür boyu hapis cezasının caydırıcılık konusunda idam ile hiçbir farkı olmadığını savunuyor…”

Sonsöz: “Her ağaca çok iyi davran; sanki dünyadaki son ağaçmış gibi! / Anonim…”