Nerede kalmıştık?

Gazetecilikte 39 yılı geride bıraktım.

Seviyorum mesleğimi.

"Sevmek" sözcüğü hafif kalıyor aslında, aşığım bu mesleğe aşık!

Her ne kadar bu güzel mesleğimizi kirletenlerle kavgam olsa da bu işi layıkıyla yapanlara sonsuz saygı duyuyorum.

Ege'de Son Söz, o saygı duyulan haber fabrikalarının başında geliyor.

Üniversite ikinci sınıftayken, henüz bıyıklarım yeni terlemeye başladığı dönemde başladığım gazetecilikte Milliyet, Yeni Asır, Günaydın, Fotospor ve Milliyet EGE'de muhabir, editör, spor müdürü, yazı işleri müdürü olarak görev yaptım.

Bizim meslekte kovulmak, adettendir.

O duyguyu kariyerimde iki kez yaşadım.

İki kurumdan da, iktidarın dümen suyuna gitmediğim, yandaşların izini sürmediğim için kovuldum.

Gazetecilikte çıkarcıların, döneklerin, yalakaların, omurgasızların her geçen gün çoğaldığı günümüzde bundan daha doğal bir şey olamazdı elbette.

"Kovuldum" diyorum, çünkü...

Meslek ilkelerini çiğnememekte ısrar ettiğim için...

Onlar gibi siyaha beyaz demediğim için...

Gerçek gazetecilikten uzaklaşıp kimlik ve karakter değiştiren tarafından kovulmak, benim şeref madalyamdır.

***

Çalıştığım son gazeteden ayrıldıktan hemen sonra, Ege'de Son Söz'ün imtiyaz sahibi, eski mesai arkadaşım, kardeşim Fatih Yapar başta olmak üzere pek çok değerli gazeteci dostumun sevgi, saygı dolu yaklaşımıyla çok duygulandım.

Hepsi bana haber sitelerinin sütunlarını açmıştı.

Birlikte çalışmaktan mutlu olacaklarını ifade ettiler.

Ben de kendilerinden, birkaç ay tatil yapmama izin vermelerini, beynimi resetleme fırsatı tanımalarını istemiştim.

Sağolsunlar, "Ne zaman istersen gel. Kapımız açık" dediler.

***

Meslek hayatımın 26 yılı spor servislerinde geçti.

Binlerce habere, spor köşe yazısına imza attım.

Spor dışında ilk köşe yazım, 2010'da Ege'de Son Söz'de yayımlandı.

Siyaset ve kent yazılarımla okurlarımın karşısına çıktım.

Devamını Milliyet EGE'de getirdim.

Değerli meslek büyüğüm, ağabeyim Hamdi Türkmen'in bana teslim ettiği köşede 7.5 yıl boyunca haftada iki gün yazdım.

Siyasetin nabzını tuttum, gündem yarattım.

Son çalıştığım yerden ayrıldıktan sonra okurlarımın, yakın dostlarımın "Hadi artık, bitir şu tatili... Yazılarına başla" şeklindeki ifadeleri...

Sevgili Fatih Yapar'ın, büyük usta Mehmet Karabel ağabeyimin sıcak ilgileri...

Benim tatili daha çok uzatma düşünceme son verdi.

Artık evimdeyim, yuvamdayım.

Bundan sonra siyaset ve kent ağırlıklı yazılarımla huzurlarınızda olacağım.

Ege'de Son Söz ailesinin bir ferdi olmaktan onur, gurur duyuyorum.

***

Bu arada...

Özellikle belirtmeliyim ki, ben bir tarafım.

Doğru gazetecilikten yana tarafım.

Atatürk ve Cumhuriyet değerleri söz konusu olduğunda, bu değerlere toz kondurmayacağım.

Güzeller güzeli İzmir'e değer katacak her çabada taraf olacaım.

İzmir'e zarar vereceğine inandığım her harekete karşı savaş vereceğim.

Ülkemin ve kentimin güzel insanlarına katıksız doğru bilgilerden oluşan yazılar sunacağım.