GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
22 Haziran 2010 Salı

Neden?

"İnsanlar yalnızca bildiklerini konuşsaydılar, dünyamızı derin bir sessizlik kaplardı" diyen bir söz kalmış aklımda, kime ait olduğunu bilmediğim’…
Bilmediğimiz, bilemediğimiz (belki de hiçbir zaman bilemeyeceğimiz) öyle çok şey olmasına rağmen’… Hep bir ağızdan konuşuyoruz oysa’… Ahenkli bir koro halinde değil de, her birimizin ayrı notalarda çıkardığı seslerle konuşuyoruz üstelik.
30 yıldır dinmeyen gözyaşları arasında, ülkeyi boydan boya saran matem havası içinde, kendimizce nedenleri/niçinleri sıralıyor, kendimizce cevaplar veriyor, ya da kimilerinin bulduğu cevaplara sarılıyor, gösterilen çözüm önerilerine sarılıyoruz.
Kimi sesler 'savaş'diye bağırıyor ve onların sesleri her zamanki gibi hep yüksek çıkıyor.
Kimileri 'barış'diyor ve onların sesleri her zamankinden daha cılız kalıyor. Daha utangaç, daha ürkek’…

Anadolu'nun o güzelim 'kanı kanla yumazlar' sözü, 'kana kan' çığlıkları arasında duyulmaz oluyor’…
Öfke seli, sizin barış isteyen sesinizin üzerine üzerine yürüyor,
"Senin hiç kardeşin öldü mü?
Senin hiç baban öldü mü?
Senin hiç oğlun öldü mü?
Senin hiç kocan öldü mü?" diye bağırıyor.
Bir adım bile geri atmadan cevap veriyorum o zaman:
Ölmesi mi gerekiyor?
İlla da kocamın, babamın, kardeşimin, oğlumun ölmesi mi gerekiyor?
Benim de canlarım can verince, bu kan duracak mı?
Yoksa, benim kanım senin kanına karıştığıyla mı kalacak?

*

Yanımdaki, yamacımdaki uzak yakın herkes birbirine alçak ya da yüksek sesle soruyor artık.
30 yıldır bu savaş niye bitmiyor? Bu kan niye durdurulamıyor?
Durdurulamıyor mı, durdurulmuyor mu? Neden?

Ortadoğu'nun en büyük ordusuna sahip olduğumuz halde, "iç ve dış güçlerle kararlılıkla mücadele ediyoruz/edeceğiz" sözlerini 7'sindeki de 70'indeki de ezbere biliyorken, 20'li yaşlarında bakmaya kıyamadığımız, sevmeye doyamadığımız evlatlarımız niye ölüyor?

"Hayatı korumayı"
öğretmeye çalıştığımız çocuklarımızın hayatları niye korunamıyor?
Ellerimizle teslim ettiğimiz oğullarımız/eşlerimiz, bize niye eller üzerinde tabut içlerinde teslim ediliyor?

Kimin/kimlerin hakkı var bu acıları bize/bu güzel ülkeye yaşatmaya? Kimin?
Oğulları bir gün, anneleri/babaları her gün öldürmeye kimin?

*

30 yıldır kuru sıkı laflar, boş sözler, klişe laflar dinlemekten bıktıysanız eğer benim gibi...
3 yaşındaki oğlunuza bile daha şimdiden 'evyah, büyüyüp askere gidecek' diye içiniz titreyerek bakıyorsanız,

Her şehit haberinde yüreğiniz yangın yerine dönüyorsa...
Bayraklara sarılı tabutları televizyon ekranlarından bile izleyemiyorsanız...
Soru sorun!
Bıkmadan usanmadan, cevaplarını buluncaya kadar durmadan sorun.
Bu savaş niye hala sürüyor? Niye bitirilemiyor?
Bitirilmediği için mi, bitirilmek istenmediği için mi?
Ancak soru soranların hesap sorabileceğini hiç unutmadan. Sorun!