GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
29 Nisan 2022 Cuma

Mazi kalbimde yaradır!

Neredeyse 22 yıl önceydi…

Takvimler de 5 Mayıs 2000’i gösteriyordu…

Yeni bir “yüzyıl” başlıyordu…

Gazi Meclis…

O gün Sezer’i…

Türkiye Cumhuriyeti’nin 10’uncu Cumhurbaşkanı olarak seçti…

Yedi yıl görev yaptı…

Tarihe…

Anayasa kitapçığını…

O günün Başbakanı Ecevit’e fırlatan Cumhurbaşkanı olarak geçti…

“Kara Çarşamba” olarak…

Cumhuriyet envanterine giren olayın tarihi 19 Şubat 2001’di…

O sırada…

Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları…

Erbakan Hoca’ya çoktan veda etmişlerdi bile…

O takımın başını…

Erdoğan’ın yanı sıra…

Abdullah Gül ve Bülent Arınç çekiyordu…

İki gençlik arkadaşının arasından su sızmıyordu…

***

AK Parti iktidarı beş yaşına bastığında…

Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi doldu…

28 Ağustos 2007’de Çankaya’ya veda etti…

O günün Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan…

AK Parti grup toplantısında…

“Adayımız Abdullah Gül kardeşimdir” diyerek…

Yol arkadaşının Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı…

***

Abdullah Gül…

28 Ağustos 2007’de…

TBMM’ndeki seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak…

Türkiye Cumhuriyetinin 11. Cumhurbaşkanı seçildi…

Gül ve Erdoğan dostluğu ve kardeşliği hep devam etti…

Taaa ki…

Şu sıralarda yeniden “sıcak manşet” olan…

Gezi Olayları’nın başladığı tarihe kadar…

***

23 Mayıs 2013’te “Gezi Olayları” patladı…

Başbakan Erdoğan yurt dışındaydı…

Başbakanlığa Bülent Arınç vekalet ediyordu…

Olaylar dördüncü gününe girdiğinde…

Arınç, Türkiye’ye şöyle seslendi:

Burada AVM istemiyoruz diyenlere biber gazı sıkmak yerine ikna edici çalışmalar yapılmasını faydalı görüyorum…”

Haziran’ın ilk günleriydi…

Gezi olayları İstanbul’da devam ederken…

Başka illere de sıçramıştı…

Göstericilerle polis arasındaki çatışma giderek sertleşiyordu…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül…

Şu açıklamayı yaptı:

“İyi niyetli olarak verilen mesajlar alınmıştır… Bunların muhakkak ki, günü geldiğinde gereği de yapılacaktır… Taksim'deki olayların yatışması için hepimize düşen, daha fazla olgunluktur… Demokrasi demek sadece seçim demek değildir…”

***

Aradan 10 gün geçti, geçmedi…

Başbakan Erdoğan…

Taksim Gezi Parkı'nda eylem yapan göstericilere…

Orayı boşaltmaları için bir gün süre tanıdı ve…

Aksi halde nelerin yaşanacağını söyledi:

“Çok açık net söylüyorum; Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı… Boşalmadığı takdirde artık bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir… Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50'si var… Ve biz onlara diyoruz ki 'Aman sabırlı olun.' Sakın bu oyunlara gelmeyin…”

Aradan kocaman dokuz yıl geçti…

Üç gün önce…

Karara bağlanan “Gezi Davası”nın yankıları hala sürüyor…

Davanın 17 sanığı arasında yer alan Osman Kavala'ya…

Müebbet hapis cezası verilmişti…

Yıllar önce…

Gezi olaylarını kastederek…

“İyi niyetli olarak verilen mesajlar alınmıştır… Bunların muhakkak ki, günü geldiğinde gereği de yapılacaktır…” diyen…

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül…

Bu kez…

Gezi Davası’nda çıkan o karar için…

“Utanç verici” yorumu yapmaktan geri kalmadı…

Ya, Bülent Arınç, diyeceksiniz?

Dokuz yıl önce…

Burada AVM istemiyoruz diyenlere biber gazı sıkmak yerine ikna edici çalışmalar yapılmasını faydalı görüyorum…” diyen…

O günlerin Başbakan yardımcısı…

Önceki gün…

Sosyal Medya’da çok ilginç bir paylaşımda bulundu:

“Allah için hakkı ayakta tutun, adalete şahitlik eden kimseler olun… Herhangi bir topluluğu duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin… Adaletli olun; bu, takvaya (günahtan kaçınmaya) daha uygundur… Allah’tan korkun… Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır… (Maide / 8)

***

Bitiriyoruz…

Gün geliyor…

Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyenlerle…

Yollarımız ayrılabiliyor…

Neden?

Aslında her şey…

Yaşanılan yaşatılan sevgi, saygı ve güven üstüne kurulu değil miydi?

Hatırlayın…

Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden…

“Selvi Boylum Al Yazmalım” da Türkan Şoray ne diyordu:

“Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, emekti… Durursam bir daha kurtulamam… Yüreğim kaydıysa günah mı? Çamura saplansam yardıma gelir misin? Elini tuttum sıcacıktı, yüreği elindeymiş gibi… Elinden tutuversem benimle gelir miydi?”

Nokta…

Sonsöz: “Güller, laleler, bütün çiçekler solar… Çelik ve demir kırılır ama sağlam arkadaşlık ne solar ne de kırılır… / Hz. Mevlana…