Pazartesi akşamıydı…
Partilerin vekil listeleri çarşaf çarşaf akıyordu…
AK Parti İzmir’in Birinci Bölge listesinde…
Üçüncü sıradaki isim hepimizin dikkatini çekti:
Ceyda Bölünmez Çankırı…
Halen Mardin Milletvekili…
24 Haziran seçimlerinde…
Büyük olasılıkla…
İzmir Milletvekili olarak…
Bu kadim kenti selamlayacak…
***
İzmir’e gelmeye hazırlanan Ceyda Vekilin…
Ve dahi ailesinin…
Yolları hep “siyaset” ile kesişen…
Eşine ender rastlanan bir öyküsü var…
Bölünmez Ailesi, Mardin’in eşrafından…
Baba Süleyman Bölünmez’i tanımayan yok…
Namı zirvelerde…
10 yıl Mardin Spor Kulübü’nün başkanlığını yapmış…
16 yıl önce de…
2002 seçimlerinde…
Mardin’den “Bağımsız Milletvekili” seçilmiş…
Siyaseti sevmiş baba Bölünmez…
2007’de AK Parti Mardin listesinde kendine yer bulmuş ama…
Yerine bir başka isim gelince Ankara’ya gidememiş…
Bu kez 2015’in 1 Kasım seçimlerinde…
Yine AK Parti’den aday olmuş baba Bölünmez…
Bu kez de tam Ankara yolcusu olacak iken…
Yüksek Seçim Kurulu vize vermemiş…
Bunun üzerine…
N’olmuş biliyor musunuz?
O baba, iktidar partisine seslenmiş va…
“Ben vekil olamıyorum, bari kızım Ceyda bu ülkeye yararlı olsun” demiş…
AK Parti uygun görmüş…
Veeee…
5 Eylül 1978’de Ankara’da dünyaya gözlerini açan…
Başkent Üniversitesi diplomalı…
İki çocuk annesi, iş kadını…
Ceyda Bölünmez Çankırı…
Güneydoğu’nun en genç kadın milletvekili olarak…
37 yaşında…
Kendini TBMM’de buluvermiş…
Peki, mazbatasını alırken ne demiş?
“Şunu herkes bilsin… Meclis çatısı altında oturmaya değil, ülkeme ve memleketime hizmet etmek için gidiyorum… Hizmetlerimizi değerli hemşehrilerim Mardinliler görecektir…”
Bana sorarsanız…
Bu “altın” sözleri…
24 Haziran’dan itibaren…
İzmirliler de duymak isteyecektir…
Neden?
Çünkü iki kent birbirine o kadar benziyor ki…
Yüzyıllar boyunca…
İzmir ve Mardin’de cami ve kiliseler yan yana…
Binlerce yıldır…
Türk’ü, Kürt’ü, Müslüman’ı, Hristiyan’ı, Süryanısi…
Hep iç içe yaşıyor…
Mardin’den bu deniz kentine gelenler…
“Evet, Mardin’de de böyleydi…” diyerek…
İzmir’i “ata yurt” gibi görmüşler…
Yetmez mi?
Bu nedenledir ki…
Daha 40 yaşını doldurmayan…
Ceyda Vekil…
Bir hoşgörü kentinden…
Bir başka hoşgörü kentine geliyor…
Bu iki “yaka” için de bir kazançtır…
Önemli olan da…
Ceyda Vekil’in buna…
Tüm içtenliği ile…
“İki Sevda Tek Yürek” diyebilmesi gerekir…
Göreceğiz!
***
İthal milletvekillerine yakıştırılan…
“Kadifekale’de bıraksam Konak Meydanı’nı bulamaz…”
Sözüne oldum olası “buz gibi” bakmışımdır…
Kel alaka örnek!
Hele Ceyda Vekil’in üstüne hiç oturmuyor…
Neden?
Çünkü İzmir’de yaşayan, bu kente yerleşmiş…
400 bine yakın Mardin kökenli hemşehrimiz var…
Yardımsever bir Mardinliler Federasyonu var…
Dünya kadar Doğu Anadolu kökenli işadamı var…
Bunlardan biri de Bitlis kökenli kadim dostumuz…
AK Parti İzmir Birinci Bölge Milletvekili adayı…
Necip Nasır’dır…
Bu sözlerimin altına, eminim gözünü kapar imza atar…
Yetmez mi?
***
Ben Ceyda Vekil için bunları yazarken…
Astrolojiye meraklı meslektaşım Ufuk Akça…
Pat diye soruverdi:
“Burcu neymiş acaba?”
Az buçuk ben de meraklıyım; “Başak” dedim…
Sıralayıverdi Akça bi’çırpıda:
“Başaklar’la diyalog kurmak için sağlam bir sinir sisteminiz olmalı… Acayip sivri dillidirler… Kolay kolay herkesle anlaşamazlar… Ayrıntılar onlar için önemlidir… Çok ölçülü ve güvenilir bir karakteri vardır… Eğer kişiliğinin aşırı titiz yanlarını göz ardı edersek, Başaklar güvenilir, çalışkan, dikkatli, akıllı ve temelci insanlardır… Aileleri ve dostlarıyla yakından ilgilenirler. Yanına yaklaşılması kolay insanlardır… Hırslı ve azimlidirler… Eşyaları dikkatli kullanmayı bilirler… Onlara ödünç bir şey verin, aynı şekilde geri alacağınızdan emin olabilirsiniz…”
Siyasi görüşü ne olursa olsun, İzmir konuklarını sever!
Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa, öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosvelt…”