İzmir’e önce “Gavur ” sonra “ Sümüklü çocuk” diyen zihniyet:
Şimdi de, “Mahallenin en güzel kızı” diyerek isteyiverdi İzmir’i …
Hiç heveslenme; vermezler…
Vermezler:
Çünkü o bir cumhuriyet kızı…
Daha önce Bin Ali denedi; alamadı…
Varmadı Erzincan’lıya…
Bizim mahallenin Efe’leri talip şimdi ona:
Bergama’dan Mehmet Efe…
Narlıdere’den Abdülbatur Efe...
Seferhisar’dan Tunç Efe…
Balçova’dan Mehmetali Efe…
ve daha niceleri…
Mahallenin bunca Efesi isterken:
Bizim Kız niye gitsin Denizli’li Zeybeğe…
***
Tarihin Babası Herodot:
“Dünyadaki en güzel iklimin ve en güzel gökyüzünün İzmir’de” olduğunu söylerken:
Viktor Hügo’da Prenses adını vermiştir bu şehre…
Genlerinde Kadın savaşçı Amazon’ların kanı vardır…
Onun için bir adı da Smyrna’dır…
Ne güzel söylemiştir Cahit Külebi:
“İzmir’in denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız, hem deniz kokar.”
Bu deniz kokan kızlar efedir ayni zamanda…
İzmir’li Minik Serçe Sezen Aksu:
“Çal bre bir Harmandalı
Delikanlı makamında” dediğinde:
Döktürür en güzel zeybeği topuklu efelerimiz…
***
İzmir, ülkemizin en demokratik, en çağdaş, en Atatürk’çü kentidir. İlk kurşunun da, son kurşunun da atıldığı tarihi bir şehirdir…
Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin teslim alınamayan en güçlü kalesidir…
Onun için Atatürk; sevgili annesini İzmir’lilere emanet etmiştir…
Bu yüzden, Zübeyde Anamız Karşıyaka’da huzur içinde yatmaktadır…
Zamanın en modern, en güzel kızını, İzmir’de bulup evlenmiştir Mustafa Kemal…
İzmir’in kızlarının latifliği, Latife Hanım’dan mirastır…
“Atatürk geleceğine, Yunan kazansaydı” diyen feslilere alkış tutanlara, biz kız filan vermeyiz…
Başka kapıya…