GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
24 Mayıs 2010 Pazartesi

Kravatı, gömlekle vururlar işte böyle!

’“CHP’’de olanı biteni yazmayanı kovarlar’” gibi bir durum yaşanıyor medya dünyamızda. Gazeteleri internetten takip ediyorsanız her ’‘tık’’ta Gandi Kemal çıkıyor karşınıza. Yok eğer siz hala ’“parmağıma mürekkep bulaşmalı’” diyen kağıda bağımlı olanlardansanız da her sayfada ya ’‘Gandi güzellemesi’’, ya da ’‘yok aslında birbirlerinden farkı’’ yorumlarıyla karşılanıyorsunuz.
Her halükarda, CHP’’den kaçış yok yani.
E müsaade edin de olmasın zaten.
Koskoca ana muhalefet partisi kurultay yapıyor, ortada ’‘yaşasın AKP’’yi devirecek rakip nihayet çıktı’’ rüzgarları esiyor, Deniz Baykal gibi ’‘o koltuğu bırakmaz’’ denilen adam tatile çıkarılıyor’… Elbet konuşulacak, elbet yazılıp çizilecek.
Kayıtsız kalmak için insanın TIRT olması lazım. (Kurultay saatinde Yedi Cüceler filmini yayınladı TRT, biliyorsunuz)
Tahmin ettiğiniz gibi’…
Geçmişte SHP/CHP kurultaylarında tribünlere konuşlanmış, bu kurultayı ise evcağızında koltuğa kurulup istediği gibi ileri/geri konuşarak izlemeyi tercih eden bir gazeteci olarak birkaç kelam da bendeniz edeceğim’… Uzatmadan, üç/beş cümleyle’…
Baykal’’ın antitezi gibi duran/konuşan, bugüne dek pek sempatik bulduğum Kemal Bey, Kurultay’’daki konuşmasına kadar da, bana çok sahici bir insan gibi geliyordu. Ama kurultaydaki konuşmasında, sahicilik puanını fena kırdım.
Danışmanı/akıl hocası kimdi ya da kimlerdi bilemiyorum ama, söylemleri Kurultaya değil de sıradan bir mitinge yakışır basitlikteydi.
O basitliğe bir de ’‘Recep’’ basitliğini eklemesini de (halkımızı güldürdü ama) hiç şık bulmadım. Recep’’i Kemal Bey uydurmadı; o da Erdoğan’’ın isimlerinden biri ama espri düzeyinin ’‘İvedik’’ hatırlatması olmasını, İvedik tiplemesine hiç gülemeyen biri olarak kanım almadı. Erdoğan’’ı da kanı almayan biri olarak üstelik’…
Kılıçdaroğlu’’nun Kurultaya kravatsız gelmesini yadırgamadım; asıl yadırgadığım ’‘niye kravat takmadığını’’ soranlara, ’‘halka yakın hissettiğim için’’ cevabını vermesiydi.
Kravat, ne zamandan beri insanları halktan uzaklaştıran bir aksesuar olmuş ki? Bu kadar ucuz popülist söylemler insanı öyle bir vurur ki demeye kalmadı, vurdu bile! Kendini halka yakın hisseden çiçeği burnunda Genel Başkan’’ın gömleğinin fiyatının 500 liracık olduğu ortaya çıktı ve daha ilk günden, ’“bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’” durumu oluştu. ’“CHP yüzde 20’’lerde gezinsin, eşek kuyruğu gibi ne uzasın ne kısalsın’” isteyen AKP yağdanlıklarına da tez elden malzeme vermiş oldu; ki, evire çevire kullanmaları kaçınılmaz!
 
 
AKP’’den yılmış, Baykallı CHP’’den umudu kesmiş, kendini ’‘kör kuyularda merdivensiz kalmış’’ hisseden pek çok insan olduğunu, o insanların şimdi yeni bir umuda yolculuk olarak gördüğü Kılıçdaroğlu hakkında en küçük bir kem söze/bakışa sinir olduklarını biliyorum. Ayrıca onların ’‘dur daha, dün bir, bugün iki. Adam hazırlıksız geldi, niye hemen vuruyorsunuz’’ diye söylendiklerini de duyuyorum.
’‘Hazırlıksız olduğu’’ yorumlarına, partide yenileşme için eski kadroların tümüyle temizlenmesi gerektiği görüşlerine az çok katılsam da’…
Kılıçdaroğlu’’nun kutsanmasına, tez elden tanrılaştırmasına şiddetle karşıyım.
O kutsanma, o tanrılaştırma değil miydi Baykal’’ı ’‘tek adam’’ yapan?
O kutsanma yüzünden değil miydi CHP’’deki gaz birikmesi ve bir kasetle patlaması?
 
Elbette, CHP’’nin yeni liderine şans/zaman tanınmalı.
Ama ’‘gazeteci olduğumuz’’ gerçeği hiç unutulmadan..
Yandaş medyayı ’“gazeteciliği unuttukları için’” topa tutarken, aynı hataya düşmeden. Yağdanlık olmadan.
Adamı, severken öldürmeden’…