GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Haziran 2021 Çarşamba

Kitlesel cinnetin eşiğinde

Kitlesel üretim ve tüketimle hemhal hız çağında, hızlı yaşadık ve öyle görünüyor ki genç öleceğiz...

Yolun sonuna geldiğimize dair bütün alametler ortaya çıkmış bulunuyor.

Endüstri çağı ile müsemma kitlesel gösterinin trajik sonu…

Değişen normalin hikmeti; Kapitalist sistemde, üretimden tüketime kitlesel bir gösteri olarak toplumsal yaşamın hızlı akışı sınıra dayandı.

Ve tüketim aşkıyla yığınlar halinde oraya buraya savrulan insanlık alemi mecburen hız kesmeye başladı.

Tabiat, insan hoyratlığı karşısında öyle sert tepki vermeye başladı kikurduğu uygarlığın altında kalan insan türünün soluğu kesildi.

Böyle gitmeyecek; tüketim toplumu çöküyor.

Sermayedarın üretimden muradı sınırsız sermaye birikimi, sonsuzca büyüyen artı değer ve kar olunca, tüketim hayatın merkezinde yer alıyor; hayatın anlamı,yaşamanın ereği tüketim oluyor.

Ne var ki kitlesel tüketimi sağlayan ekonomik dengeler çöktü. Gelir dağılımı enikonu bozulmuş durumda.

Sokaktaki insan parayı bulsa tüketecek de para nerede?

Para, kapitalistlerin kasalarında. Kapitalistlerin karları hiç olmadığı kadar büyüdü. Ne ki paranın yeniden sistemde dolaşmasını sağlayan enstrümanlar çalışmıyor. Karlar büyüyor, yoksulluk büyüyor, işsizlik büyüyor, açlık büyüyor…

Kapitalist sistem dengeden çıktı ve dengeye geri dönemiyor. Artı değerde sınırsız genişleme kapitalizmin sonunu getiriyor.

İklim krizi ve ekolojik dengelerin bozulması, üretim imkanlarını sınırlıyor.

Dolayısıyla şuursuzca tüketmeye dayalı sistem yolun sonuna gelmiş bulunuyor. Bundan böyle deli gibi tüketemeyeceğiz. “Sahip ol ve tüket” kafası duvara tosladı.

Vazgeçmek; çağın anahtar kavramı… İnsanlığın selameti için bu kavramı bir an önce hayatın merkezine koymak gerekiyor.

Kapitalist sistemin çarklarının dönmesine odaklı sosyal hayatın öğrettiklerinden ve öğrendiklerimizin gereği yaptıklarımızdan, sahip olduklarımızdan, değer niyetine benimsediklerimizden kuşkulanmanın zamanı geldi…

Kitlesel tüketimle malul ve bütün insanlığı önüne katan gösterinin sonunda veya kitlesel cinnetin eşiğinde, vazgeçmek için henüz zamanı varken, insanın kendisini yeniden var etmek gibi bir kaygısı olmalı, tükenişten azade…