GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
11 Aralık 2021 Cumartesi

Kiros Silindiri

Şarkı Önerisi : Adaletin bu mu dünya? Edip Akbayram

İnsan Hakları’nın ilk Magna Carta ile dile geldiğini sanıyorsunuz değil mi?

Aslında değil.

İnsan Haklarına ilişkin hassasiyet felsefi olarak ilk “sofizm” akımında yer almış. Kaydedilmiş tarih içerisinde yer alan birçok antik belgede insan hakları ile ilişkilendirebildiğimiz kanıtlar mevcut.

Bu kanıtlar içinde en çok dikkat çekeni de bu silindir işte…

Kiros Silindiri 1879'da, Asur bilgini Hormuzd Rassam tarafından Babil'deki Marduk Tapınağı'nda bulunmuş. Günümüzde ise Londra'daki Britanya Müzesi'nde sergileniyor. Üzerinde Babil çivi yazısı ile yazılmış bir bildiri bulunan, kilden yapılmış fıçı şeklindeki yapıtta Pers İmparatoru Büyük Kiros’un MÖ 539 yılında Babil’i fethettikten sonra Babilli kölelerin serbest bırakılmasından ve özgür bırakılmasından bahsettiği için “İlk İnsan Hakları Bildirgesi” olarak kabul ediliyor.

Babil fethi sonrası Babil halkının anlaması için Babil çivi yazısıyla kil bir silindir üzerine yazılan metin, tüm dini inançlara saygı gösteriyor; can, mal ve namus gibi insanlığın en temel haklarını güvence altına alıyordu.

Düşün, büyüksün, imparatorsun, mutlak otorite sahibisin.

Kimse seni tehdit edemez, kimseden korkun olmadığı gibi kimseye de bir lütufta bulunmak zorunda değilsin…

Yine de bir yönetici olarak yönettiğin halkın temel haklarını üstelik yazılı bir biçimde güvence altına alıyorsun.

İnsan Hakları, tüm insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları, ırk, ulus, etnik köken, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır.

Bu hakları kullanmakta herkes eşittir.

Diyoruz ama bu sadece bir temenni, bir ideal- belki de bir ütopya.

Bu terimi kullanırken bu Dünyada olanı değil de olması gerekeni dile getiriyoruz aslında.

Eşitiz diyoruz, kadın erkek eşitliği için direniyoruz…

Eşitiz diyoruz, çocuklarımızın hakkını savunamıyoruz…

Eşitiz diyoruz, fırsat eşitsizliğine meydan veriyoruz…

Eşitiz diyoruz, ikinci sınıf vatandaş gibi hor görülüyoruz…

Eşitiz diyoruz, rengi, dili, dini farklı diye yok sayıyor, eziyet ediyoruz.

Eşitiz diyoruz, yolsuzluğa hırsızlığa yalana sessiz kalıyoruz.

Eşitiz diyoruz, hakkımızı aramaya korkuyoruz.

Eşitiz diyoruz, eylemsizliğe devam ediyoruz.

Toplumun bir kısmına tanınan ayrıcalıkları görmezden geliyor, alın terimize sahip çıkmıyoruz.

Eşit falan değiliz…

Sefalet saraydakini rahatsız etmiyorsa eşit olamayız.

Şiddete karşı birleşmiyorsak eşit olamayız.

Tok açın halinden anlamıyorsa eşit olamayız.

Çocuklarımızı, hayvanlarımızı koruyamıyorsak eşit olamayız.

Güçsüze, savunmasıza ayağa kalkması için el uzatamıyorsak eşit olamayız.

Cinsiyet Eşitliği için tek taraflı mücadele veriyorsak aynı iş için aynı ücreti almıyorsak eşit olamayız.

İşçi, işverenden daha fazla vergi veriyorsa, sokaklarda hala evsiz vatandaşlar varsa, sınav sistemi kart hamiliyle belirleniyorsa, emeğin karşılığı dalkavuklukla ölçülüyorsa

Eşit maalesef olamayız…

İşte biz bu eşitsizliğe boyun eğdikçe o İnsan Hakları Bildirgesi “silindir” misali bizi ezer geçer…