GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
21 Temmuz 2022 Perşembe

Kıbrıs Barış Harekatı ve Kıbrıs'ın bugünü

Kıbrıs Türk halkına Kanlı Noel’le başlayan Rum/Eoka zulmü yıllarca devam etti, siviller, kadınlar, çocuklar acımasızca öldürüldü, yıllarca tam bir perişanlık yaşandı. O yıllarda Türkiye’de çıkartma yapacak gemi, uçak, lastik, vb olmadığı gibi ABD, NATO ve Batı tamamen Rum yanlısı tutumlarıyla Türkiye’nin yavru vatandaki soydaşlarını korumasına yıllarca engel oldu. 1974de bıçak kemiğe dayanmıştı.

Yıllar boyu Rum radyoları günlerce Türkçe “Bekledim de gelmedin” şarkısını çalıp Türklerle bir de alay ediyordu. Ecevit tekrar Birleşik Krallığa gidip görüşmeler yapıyordu. On yıl süresinde çıkartma gemileri inşa edilmiş ve Kıbrıs’a çıkartma için hazırlıklar yapılmıştı. Ambargo altındaki ülkemize Kaddafi yardıma koşmuş, uçak lastiği gibi malzemeleri o yollamıştı.

Sonunda Temmuz 1974de çıkartma yapıldı, bugünlerde seneye devriyesini kutladık. O sabah daha gün ağarırken Lefkoşe semalarında Türk paraşütçüleri gören Denktaş arkadaşlarına sarılıp “Yağmur gibi indiler, en mutlu günüm” diyordu. Türk askeri Kıbrıs topraklarına inerken radyolarda “Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim” şarkısı çalıyordu. “Ayşe’nin tatile çıkışı”ydı bu, 49. Yılı kutlu olsun. 

İşkenceler altında Rumlar tarafından acımasızca öldürülen gencecik Türk pilotumuz Cengiz Topel… ve bu uğurda şehit olanların tümü, hepsinin ruhları şad olsun… Bu Barış Harekatından sonra yıllarca Türkiye KKTC ile birlikte el ele yokluk çekti, ambargolar yedi ama yavru vatan Kıbrıs’a arka çıktığı için bir gün pişman olmadı, olmadık. Hep kardeş gördük. 

1974de Kıbrıs’ta can güvenliği sağlandı, yıllar geçti ama konu Batı’nın uluslararası platformlarında çözülmedi, kilitlendi. Doktor, avukat olmuş birçok yüksek eğitimli Kıbrıslı Türk Türkiye’ye, İngiltere’ye göçtü, yerleşti ve vatanlarını yalızca tatil günlerinde anımsadılar, uluslararası platformlarda vatanları için uğraşmadılar, kendi hayatlarını yaşadılar. 

Avrupa Birliği kuruldu, Güney Kıbrıs AB’ye girince, bu grup fırsatçı Kıbrıslı, çözümsüzlükten bıkıp “Güney Kıbrıs’la birleşelim, biz de AB vatandaşı olup Şengen vizesinden kurtulalım, AB fırsatlarından yararlanalım” demeye başladı. Yani, bu grup fırsatçı diye adlandırılacak Kıbrıslı Denktaş ruhunu unuttu, Cengiz Topel’i ve onlar için şehit olanları ve yaşadıklarını unuttular.

 Birçoğunu yakından tanıma fırsatım oldu, çocuklarına burs verdim, okuttum, güneyle AB vatandaşı olmak için birleşmeyi isteyen sözlerini yıllar önce şaşkınlıkla dinledim. Hayat bu kadar mı nankör, bencil olabilirdi? Şehitlerimizin kemikleri sızladı mı acaba? “Neden öldük biz onlar için” dediler mi acaba? Ancak tersine, o günleri unutmamış, Denktaş ruhunu sürdüren, şehitlerimize saygılı birçok Kıbrıs Türkü de tanıdım, oylarından anlaşıldığı kadarıyla onlar çoğunlukta olanlar ki bu da çok sevindirici. 

Yani, nankörlük, fırsatçılık kazanmamış bu dünyada, vefa, iyi niyet kazanmış… Bu azınlıkta kalan fırsatçıları hiç tanımamış olmayı ve ucuz bir AB vatandaşlığı kovalamayan asil ruhlu kişilerin hepsini tanımayı isterdim. Şehitlerimiz önünde saygıyla eğilirken Denktaş ve tüm bağımsızlık aşığı Kıbrıslılara selam olsun…