GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
1 Ekim 2018 Pazartesi

İzmir’e nasıl bir başkan?

Tahmin ettiğim gibi oldu ve Aziz Kocaoğlu aday olmadığını açıkladı. Sanırım bu duruma en çok ailesi, sonra da Karşıyakalılar sevinecektir.

Veda ederken zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Hep aday mı olacağım? Hep belediye başkanlığında, siyasette mi kalacağım? Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Son örneğim de bu olsun diyorum” dedi. Kutlarım bu sözlerinden ötürü…

Aziz Bey yeniden aday olsaydı partili partisiz olmaksızın Bergama, Dikili, Kınık, Tire, Ödemiş, Selçuk gibi ilçe ve köylerdeki hizmetleri ile yüksek oy alacaktı. Ama kent merkezindeki yanlış tramvay güzergahı, dolmuşların kaldırılması, zabıtanın başarısızlığı, vb. gibi konulardan ötürü ciddi oy kaybına uğrayacaktı.  Kuşkusuz Opera İzmir gibi projeleri nedeniyle Aziz Bey hayırla anılacaktır ama, bu türden projeler oya pek az yansıyor…

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Meclis’in fonksiyonu kalmadı gibi bir şey… Bu anlamda yerel yönetimlerin önemi daha da arttı. Günümüzde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, sosyal politikaların uygulanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetimler de önemli sorumluluklar üstleniyor. Türkiye’deki yeni sistemle sorumlulukları daha da arttı yerel yönetimlerin.

Artık “sosyal devlet” olmanın birinci basamağında belediyeler var.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin sadece Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’de tam olarak karşılığını bulduğunu gördüğüm “yerel yönetim seçim bildirgesi”ne uygun davranan belediye başkanı yok denecek kadar az. (Hadi Muğla’da Osman Gürün’ün de hakkını yemeyelim…)

İlçe belediyelerini ayrıca değerlendireceğim… Çok başarılı ilçe belediyeleri var CHP’nin…

Buna karşın Anadolu’da gezerken Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup -çoğu atanmış- belediye başkanlarının sosyal politika uygulamalarıyla önemli bir aktör durumuna geldiğini de gözlemliyorum.  

Dünyada da bu böyle… Yurttaşlar hizmetleri en yakın yönetim biriminden sağlanmaya çalışıyor, ekonomik kalkınmada yerel dinamiklerin harekete geçirilmesini istiyor. Bu konuda Aziz Kocaoğlu’nun hakkını teslim edelim.  Aziz Başkan yerel kalkınma modellerini öne çıkaran İzmir Modeli ile örnek olmuştur.

Pek değerli arkadaşlarımdan oluşan İzmir Sadece İzmir, Ege’den Egeliden ve Sakin İzmir Güzel İzmir gruplarına sordum…

Aziz Bey’in kararı sonrasında “Bana isim vermeyin, İzmir’e nasıl bir belediye başkanı istiyorsunuz, yazın” dedim.

İlk gelen cevapları bugün yayınlıyorum. Yine bu cevaplara döneceğim…

YAŞAM STANDARDINI YÜKSELTMELİ-  Sosyal belediyeciliğe devam etmeli. Sunduğu sosyal hizmetlerle daha iyi bir yaşam standardı yaratmayı hedeflemeli.

KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ- Vizyon sahibi, ekip çalışmasını seven, ekonomi ve matematik bilir, adaletli, duygusal yönünü kaybetmemiş, ayrımcılık yapmayan ve pozitif ayrımcılığı dezavantajlı gruptan yana ve kadından yana olan…  Deneyimli, kişisel hırsları olmayan, insanları (hayvanları ve doğayı da) gerçekten seven, ilgili, bilgili, projeleri doğru seçilmiş bir ekip ile yöneten… Halkın sandığa gidebilmesini sağlayacak karizmada, adam gibi adam, ya da kadın gibi kadın olsun. Dürüstlük zaten birinci şart.

DEMOKRAT- HAYALLERİ OLAN VE MÜCADELECİ: Avrupa kentsel şartı deklarasyonuna ve ilkelerine vakıf ve sadık bir anlayışa sahip olması, demokrat olması ve liyakate önem vermesi, her şeyi bilen değil bilgiyi yöneten- kullanabilen bir yetenekte, hayalleri olan, bunları hayata geçirecek projeleri seçen mücadeleci bir insan.

HALK ADAMI: İzmirli gibi olmalı, halk adamı olmalı, iletişime ve eleştiriye açık, girişimci, biraz da gözü kara olmalı. İzmir'e hizmet edecek insanları çevresine toplamalı, genel başkan istediği için avanelerini yanına doluşturmamalı.

İZMİRLİNİN FİKRİNİ ÖNEMSEYEN: Sosyal demokrat ilkelere bağlı, İzmir ile ilgili kararlar alırken, İzmirli’nin de fikrine başvurmalı. Taksi dolmuş örneği bir daha yaşanmamalı. Her kentin bir iç dinamiği olduğu (nüfus vb) unutulmamalı. Mutlaka bir yabancı dili çok iyi derecede konuşmalı.

HUZUR VE GÜVENE DEVAM- Yardıma ihtiyacı olanların bu ihtiyaç hallerini ortadan kaldırmayı, sosyal sorunların ortadan kalkmasına önayak olmayı ve bunlarla beraber insanların yaşadıkları ortamda mutlu, huzurlu, güven duygusu gelişmiş bir refah ortamında yaşamalarını sağlamalı.

EKİBİ: Alt yapı sorunlarında ekibini iyi kurabilmeli ve onları çalıştırabilmeli, pazarlamadan da anlamalı…  

BETON-İNŞAAT: Gelişmeden anladığı müteahhitlik olmayan, inşaat ve betona mesafeli, dünyaya çok açık, sanata çok yakın, turizm ve arkeolojiye odaklanabilen, okuyan ve teknik kadrosunu doğru kurabilecek, bu alanda deneyimi olan biri…

SU: Halkın temel su ihtiyacında fiyatlandırma konusunda halktan yana politika koyabilecek demokrat bir kişilik ve yaşadığı kentin tarihi yerlerine önem verip turizm de öne geçirmesini bilen ve yalanı hiç sevmeyen...

EĞİTİME DEVAM- Kent Koleji, Meslek Edindirme Eğitimleri, Anaokulları, Öğrenim Birimlerindeki ücretsiz eğitimler sürmeli. Öğrenim birimlerinden çocukların önceliği korunmalı.

YAŞLILAR VE GENÇLER-  Buca’daki Sosyal Yaşam Kampüsü gibi ortamlar huzurevi, engelli eğitim merkezi, engelli ve yaşlı rehabilitasyon merkezi, çocuk ve gençlik merkezi sayısı artmalı…

ENGELLİLER- İnciraltı Engelli Hizmet Merkezi gibi bir alan Kuzey aksta da yer almalı…

ÖRNEK KENT ÖNERİSİ SAN DİEGO: İzmir'i San Diego yapacak biri olsun yeter. İzmir için alınabilecek güzel bir emsal San Diego… San Diego, İzmir'e çok benziyor, eğitim yönünden oldukça avantajlı ve gelişmiş tıpkı bir zamanlar her yıl üniversite sınav birincilerinin İzmir' den çıkması gibi, birçok etnik kimliği bir arada bulundurmasına rağmen hoşgörü oranı oldukça yüksek, suç oranı ABD'nin çok altında, ilköğretimden doktora eğitimine kadar devasa kampüslerde öğrenciler bir arada ve etkileşim halinde, turistlik açıdan gezmekle bitiremeyeceğiniz kadar çok etkinlik imkânı var, her yaş grubuna hitap eden bir şehir… 1860 yılında, 16 şehir bloğundan oluşan bir bölge olarak, planlanıp inşa edilmiş. Şehir gastronomi ve eğlence merkezi olmakla kalmayıp, birçok sanat galerisine de ev sahipliği yapıyor.

BAŞKA KENTLERE ÖZENMEYE GEREK YOK: Optimizasyon eldeki verilere göre yapılır. Hedef önemlidir. Uygulanabilirlik sınırları (battery limits) ve var olan şartlar önemlidir. İzmir’i başka bir şehre benzetmek hedef olmamalıdır. Ulaşım sürelerini minimize etmek, Kanalizasyon sorunlarını plan ve programa göre toptan halletmek, deniz kirliliği, hava kirliliği, çöp ve atıkların minimize edilmesi, bu tarz konulara odaklanmak, başka şehirlere özenmekten daha gerçekçi ve yararlıdır.

***

İsteyenin bir yüzü kara demişler… Gönlümüze göre olsun başka da bir şey istemeyiz.

“İzmir’e nasıl bir başkan?” sorusuna cevap aramaya devam edeceğiz.