GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
19 Ağustos 2009 Çarşamba

İyi ki de beslemişiz!

Bornova, Buca derken Ege’’de SonSöz büyümeye devam ediyor. ’‘Son sözü birlikte söyleyeceğiz’’ sloganıyla çıktığımız yolda, 10 binler rakamına üçüncü haftada ulaştık. İzmir’’e, Ege’’ye sonsuz teşekkür’… ’¶
İzmir’’e, Ege’’ye yakışır, sizlere layık bir internet gazetesi yapabilmek için tüm gücümüzle gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
 
Elbetteki eksiklerimiz var. Ama gün geçtikçe www.egedesonsoz.com, daha güçlü, daha etkili, daha kapsamlı olacak.

Biz bundan eminiz, siz de olabilirsiniz.
Yeni sayfaları, yazarları ve yeni okurlarıyla büyümeye devam eden Sonsöz, bölgenin bağımsız iletişim portalı olarak gündeme ilişkin yazılmayanı yazmaya devam edecek.
Gönül Abla’’nın nefis röportajları, yazar cafe’’deki dostların, üstatların güçlü kalemleri, çarpıcı özel haberler, Sonsöz’’ü uçurmaya devam ediyor.
***
Bugün yerel konulardan uzaklaşarak herkesin dilindeki ’‘açılım’’ meselesine doğru açılalım mı biraz?
’‘Açılalım’’ dediğini duyar gibiyim.
Aslında ’‘Ergenekon’’ ve malum ’‘Kürt Açılımı’’ meselelerine hiç girmek istemiyorum. Çünkü ikisinden de sonuç çıkmayacağını sadece gündem değiştirmeye dönük politik bir manevra olduklarına inanıyorum.

Son Osmanlı 1. Tayyip, 30 bin şehidin kanıyla yoğrulan topraklarda yapıyor siyasi manevrasını. Yozgat’’taki ana ile Yüksekova’’daki ananın acısının ortaklığını anlatıp, şehit cenazelerine ’‘tepki olur, korkusuyla’’ katılamayanları hüngür hüngür ağlatarak.
Acaba neydi geçen yıl Kandil’’e operasyon yapan Başbakan’’ı bu yıl Kandil’’le, İmralı ile
aynı masaya oturmaya zorlayan? Diye düşünüyor insan. Yoksa Erdoğan buna dünden yani ’‘Sayın Öcalan’’ dediği günlerden beri hazır mıydı?

Dün ’‘bebek katili’’ diye tanımladığımız, şehit cenazelerinde ’‘lanet okuduğumuz’’ ama bir türlü asamadığımız Apo’’ya mı kaldı Türkiye’’nin Kürt sorununu çözmek?
Biliyor musunuz en çok zoruma, ağrıma giden de o. Bu sorunun Apo’’nun yol haritası çözülecek olması. Demek ki dünün bebek katili, haritacılığa merak sardı, beş yıldızlı İmralı Oteli’’nde.
Yıllar önce dönemin Cumbabası Evren'in ağzından çıkan o kelime geldi aklıma’…

Asmayalım da besleyelim mi?
Baksanıza iyi ki de asmamışız. İyi ki de beslemişiz. Ya Apo’’yu asmış olsaydık?
Bugün anlı şanlı demokratik açılımımızı kim yapacaktı?
Türkiye’’yi kim kurtaracaktı?

İmralı’’daki ’‘bebek katilinin’’ yıllar sonra devletin resmi ağızları tarafından ’‘Türkiye’’nin kurtarıcısı’’ gibi sunulması ağrıma gidiyor doğrusu.
Neredeyse Atatürk’’le kıyaslanması’…

Açılmaya devam ederlerse korkarım ki Türk Lirası’’nın üzerine Apo resmi bile koyar bunlar. En azından Güneydoğu’’daki paraların üzerine’…
***
’‘Demokratik açılım’’ adı altında yutturulmaya çalışılan şeyden iki şey anladım. Birincisi AKP Hükümeti’’nin gündem değiştirmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
İkincisi Türkiye Cumhuriyeti 30 yıllık terörle mücadele sürecinden yenik ayrıldı. Yani dün başına ’‘sözde’’ kelimesi koyarak tanımladığı isimlerden medet uman bir noktaya geldi.
 
Yazık, günah’…
 
Hükümete ya da bu açılımı savunanlara bazı tavsiyelerim var. Türkiye’’de ’‘Kürt açılımından önce’’ açılması gerekenler var.
Örneğin işsizlik açılımı’…
Sayıları 15 milyona dayanan resmi işsizler her an birilerinin gözünü açabilir.
Örneğin esnaf açılımı’…
Her geçen gün batan, hipermarketlere göz göre göre yem edilen esnafın ’‘açılıma’’ acilen ihtiyacı var.
Örneğin çiftçi açılımı’… Tarlasına ürün ekemeyen, ekse de hasat edemeyen, her yıl bir önceki yılı mumla arayan çiftçinin de açılmaya ihtiyacı var.
Emekli açılımı mesela’… Yapılan 4 TL’’lik zammı bankamatikten çekmek için en az 2 ay beklemek zorunda kalan emeklinin de açılım ihtiyacı var.
***
İlla ki ’‘demokratik açılım’’ diyorsanız, onu da söyleyeyim’…
Siyasi partiler yasasını çıkarın, dokunulmazlıkları kaldırın. Bakın bakalım demokrasinin önü nasıl açılıyor. Demokratik açılım, eli silahlı, bebek katilleriyle aynı masada oturmak, onlardan medet ummak değildir.
Doğu’’da akan kanın durması her Türk vatandaşı gibi benim de tek temennim.
Ancak, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarında huzuru getirmek bir avuç eşkıya ile masaya oturarak olmaz.
Olsa da bunun adı ’‘açılım’’ değil, ’‘satılım’’ olur.
Benden söylemesi’…