GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Mayıs 2018 Cumartesi

İnce, ince… Gel-ince…

Daha okumaya başlamadan…

“Yav, bu yazının başlığı bilmece gibi…” diyorsanız…

Yerden göğe haklısınız…

O zaman açalım, açılalım…

Birinci “İnce… İnce…”

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin…

Adaylığı ilan edildikten sonra yaptığı konuşmayı süsleyen…

Espriler demetini anlatıyor…

“Gel-İnce…” ise…

Gazetecilere yönelik harika bir “bomba”

Hepimiz yerlere saçıldık…

İkinciden başlayalım; o daha kısa…

Perşembe günü Muharrem İnce’nin adaylığı…

İyice berraklaşmıştı…

Afişler filan da ortaya çıkınca gazeteciler sordu:

“Aday siz misiniz, iddialar doğru mu?”

Muharrem İnce’den tek cümlelik cevap geldi:

“Zamanı gelİNCE her şey güzel olacak…”

Hiç birimiz o heyecanlı cümlenin bilmece olduğunu anlayamadık…

Adaylığı ilan edilince Muharrem İnce, baklayı ağzından çıkardı:

“Ben dün mesajı vermiştim. Zamanı gelince demiştim… Siz anlamadınız. Gel- İnce olarak anlamanız gerekiyordu…”

Yav, zekaya bak…

Adaylığını şahsen bilmece ile ilan etti…

Türkiye farkına varamadı…

Yakıştı mı, yakıştı valla…

***

Yaşı yetişenler bilir, yaklaşık 20 küsur yıl önce…

Neşeli bir televizyon dizisi vardı Kanal D’de…

Adı; “İnce İnce Yasemince”

Usta tiyatrosu Yasemin Yalçın ve İlyas İlbey başroldeydi…

Yasemin Yalçın, “Kakılmış” ve “Sürahi Hanım” tiplerini başarıyla canlandırıyor, vatandaş kahkahadan oturduğu yerden düşüyordu…

Espriler o kadar müthişti ki…

Muharrem İnce’nin adaylık konuşması da espriler demetinden farksızdı…

Kıkır kıkır izledi millet…

“Senin tecrüben yeter mi devlet yönetmeye diyorlar… Ben milletvekilliğinde Erdoğan'dan beş ay kıdemliyim… Birlikte askere gitseydik örneğin ben çavuş olurdum, o onbaşı… Ne tecrübesi soruyorsun?”

***

“2003'ten beri aralıksız milletvekiliyim… Grup Başkanvekilliği yapmışım… 1 Mart 2003 tezkeresinde oy kullanmış şerefli bir vekilim… Erdoğan milletvekili olduğu gün parmak izini kullanamadı… Arınç yardımcı oldu….”

***

“Bir günlük vekilden başbakan yapmışsınız; 16 yıllık vekilden cumhurbaşkanı yapmayacaksınız öyle mi?”

***

“İnce, diploman var mı diyorsanız, sekiz dönem transcriptli var… İstediğiniz zaman görün…”

***

“CHP'ye genel başkan olamadın, Cumhurbaşkanı mı olacaksın? diyorlar… Erdoğan, Beyoğlu'na Belediye Başkanı olamadı, ama cumhurbaşkanı oldu… Milletvekili olamayan cumhurbaşkanı oluyor da ben niye cumhurbaşkanı olamıyor muşum?”

***

Şimdi, gelelim o törendeki en önemli tabloya…

Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı ilan edilirken…

Cumhuriyet Tarihi’nde…

Siyaseten bir “ilk” yaşandı…

Kürsüde Kılıçdaroğlu vardı…

Son Kurultay’da “dişli rakibi” olan…

Muharrem İnce’yi yanına çağırırken…

Ne “sayın” dedi, ne de “kardeşim”

Samimiyetin dik alasını gösterdi…

“Gel buraya Muharrem İnce…” diye seslendi…

Kürsüye çıkan Muharrem İnce de…

Buraya dikkat lütfen!

“Allah’ın izni, milletimin isteğiyle 80 milyonun tarafsız cumhurbaşkanı olmak için CHP rozetimi size emanet ediyorum…” dedi; rozetini Kılıçdaroğlu’na uzattı…

CHP Lideri de Türk Bayrağı rozetini…

İnce’nin yakasına taktı…

Cumhurbaşkanı adayı İnce bi’güzellik daha yaparak...

Noktayı koydu:

“Kendisini eleştirmiş, karşısında aday olmuş birisini cumhurbaşkanı göstermek her babayiğidin harcı değildir…”

Sözleriyle CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu alkışlattı…

Özlemiş valla…

Siyaset arenasında böyle manzaraları…

 

Sonsöz: Neşeli, hatip, sinirli ve esprili Muharrem İnce’nin bir sözüne dikkat çekerim: “Geleceğimizi geri almak istiyorum…”