Kader’e inanıyor mu, hiç sormadım…
Ama…
Galiba “kaderci” bir yanı var…
Olmasa…
Nefsinden fani, hak ile baki…
Nefsinde ölen ama Hak ile diri kalan bir “Sufi” edasıyla…
“Dört buçuk yıldır bugün ölecekmiş gibi hazırlandım, hiç ölmeyecekmiş gibi çalıştım…” demezdi…
***
Konya Ereğli’de…
Yaz sonu bile akşamlar serindir…
Öyle günlerden biri…
Başbakan Süleyman Demirel’in kente geleceğini öğreniyor…
Babası Kenan Bey, Ereğli’nin Belediye Başkanı…
Demirel ile farklı kutuptan yani…
Bizim delikanlının devrimci kimliği aileden yadigar ya…
Üstüne bi’de…
İlerici Gençlik Derneği’nin yapılanmasında rolü var ya…
Arkadaşlarıyla birlikte…
Hepsi hazır Başbakan’a “gereken” tavrı göstermeye…
Kürdan gibi “fidanlar” bunlar…
Demirel’in geçeceği yola diziliyorlar…
Sloganlar dünden hazır…
Demirel’in otobüsü ağır ağır ilerliyor…
O da ne?
Otobüs tam O’nun önünde birden duruyor, kapı açılıyor ve…
Koruma müdürü aşağı inerek…
Bizim fidanı kaptığı gibi otobüse bindiriyor…
Demirel gevrek bir gülümsemeyle yanağını okşuyor o delikanlının…
Sonra şu öğüdü veriyor:
“Her şeyi söyleyebilirsin ama küfür yok delikanlı… Tamam mı?”
Ne diyeceğini şaşırıyor kahramanımız…
Demirel ise, “O benim oğlum…” diyen babasına dönüyor ve…
Ereğli’nin muhalif belediye reisine şöyle diyor:
“Demokrasi budur, güzelliği buradadır; kıymetini bilelim başkan…”
O gün…
İlk siyasi dersini alıyor…
Farklı siyasi görüşlerin bile “demokrasi”de buluşması zor değil aslında!
Şimdi…
Bu “kader” değilse ne?
***
İddialı olmak güzeldir!
Ama bunu “iddialı görünmek” ile karıştırmamak gerekir…
O “sadece” iddialı…
Zaten iddialı olmasa…
“Görev sürenizde hayallerinize ulaştınız mı?”
Sorusuna, göğsünü gere gere…
“Hayallerimin dışına çıktım!”
Karşılığını verebilir mi?
***
İddialı olmak güzeldir!
Ama Sufi yüreğinin sesini dinleyerek yürüyeceksin…
2014 yerel seçimlerinde…
Konak Belediye Başkanlığı için…
CHP’den 10 aday adayı çıktı…
Biri de O’ydu…
Adaylığı ilan edildi…
Tebrikleri kabul etmeye başladı…
CHP’nin çatısı o akşam kararını değiştirdi…
O’nu Karşıyaka adayı yaptı…
O akşam kendi kendine şöyle mırıldandı:
“Rabbim bana dedi ki, (Ait olduğun yere gideceksin)… Yürü o zaman bildiğin doğru yolda…”
Sufi yüreği var diyorum, inanmıyorsunuz…
***
İddialı olmak güzel şeydir…
“Koca Koltuk” için de müthiş iddialı…
Dün O’na sordular:
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday mısınız?”
Bir saniye bile duraksamadı…
Gülümsedi, bir nefeste iddiasını seslendirdi:
“Hayatımı siyasete, bu kente verdim… İslam’ın şartı beş’tir… Altıncısı, haddini bilmektir! Ben haddimi bilirim… Yaptıklarımın daha iyisini yapacaklarıma inanıyorlarsa Büyükşehir’e aday gösterirler… Nasıl, Aziz Kocaoğlu bu kentte tarihe geçtiyse, bir Anadolu evladı olarak ben de tarihe geçerim… Yüzde 60 alırım… Üstüne çıkarsam da hiç kimse şaşırmasın…”
Tam, “Buraya kadar mı?” derken…
Asıl iddiasını seslendirdi:
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olur ve sonrasında o koltuğa seçilirsem, o makamda beş yıl duramam… Harmanda izim, hasatta sözüm olacak…”
***
Henüz 49 yaşında…
Kariyerinde her şey var…
Bir belediye başkanının oğlu sokakta tatlı satar mı?
Kundura boyacılığı yapar mı?
Profesyonel futbolculuk…
“Adam geçer top geçmez” dedirten kaleci…
Anadolu Üniversitesi İktisat mezunu…
Yüksek Lisansı “Vergi Hukuku”…
Halen doktorasına devam ediyor…
Tansaş’ın ilk bakliyat tedarikçilerinden…
Konak Belediyesi’nde program sunuculuğu…
Özel sektörde danışmanlık ve yöneticilik…
CHP’de Gençlik Kolları’ndan itibaren…
Her kademede “nefer”…
İkinci aşkı “motosiklet”i…
Makama bile öyle gidiyor…
Bi’bateri solo yapsın, şaşarsınız…
Keyifliyse…
Mikrofonu kapar elinizden şarkı da söyler…
***
İddialı olmak güzel şeydir…
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar…
Şimdi…
“Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır…”
Diyerek…
“Bugüne kadar ne hesap vermekten ne de hesap sormaktan asla ama asla kaçmadım…”
Diyerek…
“Siyasetin bir meslek değil yaşam biçimi” olduğunun…
Mesajını vererek…
Hepsinden önemlisi…
“Tarihe geçmek için…”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip…
Takdir, CHP’nin ve İzmir’in…
Ah, az daha unutuyordum…
Biz kez daha tekrarlayalım:
“İddialı olmak güzel şeydir!”
Nokta…
Sonsöz: “Her şey vaktini bekler… Ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar… Bekle! Senin olan sana gelecektir… / Hz. Mevlana…”