Koşun koşun, elinizi çabuk tutun.
Geri sayım başladı, zaman daralıyor.
Söylemedi demeyin...
Bugün ve yarın vaktiniz var sadece...
Sonra öyle bakıp yutkunur, başınızı vurursunuz.
İçişleri Bakanlığı 81 ile kısıtlama genelgesi gönderdi, zorunlu temel ihtiyaçlar dışında market alışverişi yasaklandı.
Genelgenin başlığı “Market Tedbirleri”.
İçinde bulunduğumuz yasakların yeni yasakları kapanmanın son 10 günü geçerli olacak.
Yani 7 Mayıs’ta başlıyor.
Amaç, marketlerde minimum yoğunluk.
Tedbirler kapsamında 17 Mayıs’a kadar marketlerden çekiç, çivi, oyuncak, kapkacak vs. satın almak yasak olacak.
Örneğin izole bant alamayacaksınız, pişik kremi yasak, pil almak kesin yasak.
Alkol zaten kafadan yasaklanmıştı.
Yara bandını bilmiyorum.
Çay bardağı, vazo, tişört, ampul, çorap almak da yasak.
İnce detay ayrımlar nasıl belirlendi bilmiyoruz...
Mesela makarna aldın serbest, ketçap yasak.
Sigara alıyorsun, çakmak yasak.
Sonra parfüm, yüz kremi, efendim izolobant alamazsınız.
Kurşun kalem de yasak.
Temel ihtiyaca girip girmediği tartışmalı belki ama...
Dondurma yasak, patcips, çikolata, cola da elbette.
Sakız almak da yasak sanırım, “tedbir” olarak.
***
“Tedbir” genelgesi yayınlanır yayınlanmaz sosyal medya yıkıldı haliyle...
Ekşi sözlükten şöyle çığlıklar yükseldi örneğin...
“Vileda sopası yasak mı?”
“Ne yani markete gittim, iki kutu süt, bir üçlü priz almak istediğimde üçlü prizi almayınca virüsle mücadeleye katkı mı sağlamış olacağım”
“Dua edelim de kumandanın pili bitmesin”
“Chp’de en azından kuyruk vardı”
“Ampul patlarsa 15 gün karanlıkta otur genelgesi.”
“Pudra şekeri serbest mi”
“Esnafa destekmiş, her köşeye A101 açılırken neredeydiniz”
“Keşke covid'i önlemek için çıkardıkları genelgeyle koydukları bu yasaklar gibi taa işin en başında başta umreciler olmak üzere yurda giriş yapanlar için de sert tedbirler alsalardı şimdi bu saçma yasaklarla uğraşmak zorunda kalmazdık.”
“Ben kasabım dükkanım kapalı, marketlerde et satılmasını istemiyorum.Kardeşim manav, o da kapandı ve marketlerde meyve sebze satılmasını istemiyor. diğer kardeşimin şampuan dükkanı vardı kapalı, o da marketler şampuan satmasın istiyor. Diğer kardeşimin de sadece bakliyatlar üzerine bir satış dükkanı vardı o da kapalı. Markette pirinç ve bulgur satılmasın istiyor. Hadi
bakalım.”
***
Neden peki, bu tedbirlere neden
ihtiyaç duyuldu?
Var aslında elbette haklılık payı.Belli ki baktılar;
Marketler AKP kongreleri gibi lebalep dolup taşıyor...
Kasa kuyrukları daha henüz dört gün önceki Adanaspor – Giresunspor maçında göz yumulan tribünler gibi insan kaynıyor...
Vatandaş, otellerde köpük partilerinde eğlenen güruh gibi üst üste, kan ter içinde marketten eve torba taşıyor.
Zaten küçük esnafa maddi destek olamadık, bari marketlerden aynı ürünlerin satışını yasaklayalım da 10 günlük göstermelik bir iş yapalım...
O vakit biz de tüy dikelim diye düşünüldü belki de.
***
Bana sorarsanız aslında alınan tedbirlerin...
Açıklanan yeni yasakların ciddiyetini...
Sadece iki ürüne bakarak anlamak mümkün.
Nefes almayı engelleyen, akciğerleri boğan kovit virüsüyle mücadelede...
Sigara satışı serbest, alkol satışı yasak.
Sigara içenler lobisinin, alkol içenler lobisine fena fark attığı bir süreçte...
Ülkenin ruh halini en güzel Cem Yılmaz özetlemiş.
Instagram hesabına şık bir huni fotoğrafı koymuş.
Aaaa ama bakın huni almak serbest mi, ona emin değilim.