GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
12 Mart 2021 Cuma

Hukuk ve şiddet…

Kadına şiddet…

Gazeteciye şiddet…

Siyasetçiye şiddet…

Çocuğa şiddet …

Toplumsal şiddet…

Aile içi şiddet…

Haberlerin çoğunu ne yazık ki, bu tarz olaylar oluşturuyor…

***

Hukuk Devleti’ni, hukukun üstünlüğünü, herkesin kanunlara uyması gerektiğini her zaman ve zeminde savunan ve bu konularda tutum ve davranışlarımla azami dikkat gösteren biri olarak ülkemin içinde bulunduğu durum beni çok üzmektedir.

Üzmektedir çünkü:

Öncelikle iç barış bozulmaktadır.

Gelecek nesillere iyi örnek olunacağına kötü örnek teşkil etmektedir.

Ve en az bunlar kadar önemli olan da:

Düşünmek ve düşündüğünü söylemek özgürlüğü ortadan kalkmaktadır...

Gazeteci ile ona şiddet uygulayanlar arasında hiçbir kişisel sorun yoktur.

Bunlar birbirini tanımıyorlar bile...

O halde:

Şiddet niye?

Yazdığı için veya konuştuğu için..

Gazeteci yazmayacak, konuşmayacak da kim yazıp konuşacak…

100 yıl kadar önce, Milli şair Mehmet Emin Yurdakul, ne diyordu:

“Şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir…”

Elbette şiirdeki “şair”, fikir sahibi herkes demektir..

Söylediklerinde veya yazdıklarında kişisel haklara karşı bir ihlal söz konusu ise, hukuk devletinde gidilecek merci yargıdır.

“Kendi hakkını kendi eliyle alma” ilkel kavimlerin metodudur.

Tarihi binlerce yıla dayanan Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne yakışmaz..

Aynı şeyleri siyasetçi için de söyleyebiliriz.

Fikirlerini beğeniriz veya beğenmeyiz.

Bu bizim doğal hakkımızdır.

Ancak..

Takdirimizi kaba kuvvetle değil, hukuki yollarlar ifade etmeliyiz.

Seçim varsa, o zaman da oy vermemek suretiyle tavrımızı ortaya koymalıyız.

Aksine davranışlar bizleri nereye götürür?

Hiç düşünülüyor mu?

Geçmiş hem de yakın geçmiş bunun acı örnekleri ile dolu değil mi?

Niçin hatırlamıyoruz?

Veya ne tez unutuyoruz?

Ancak..

Siyasetçilere de bir çift sözümüz var.

Söyledikleri söylemler öncelikle “doğru” olmalı.

Yeter mi? Yetmez..

Doğru söylemleri de “doğru üslupla” söylemeli…

***

Keskin sirke sadece kabına zarar vermiyor.

Bütünüyle topluma da zarar veriyor..

“Öncü insanlar” ki, bunlar siyasetçiler, yazarlar, gazeteciler, sporcular, oyuncular ve daha niceleri mutlaka tutum ve davranışları, söz ve söylemleri ile “örnek” olmak zorundalar…

***

Artık yeter…

Her kademedeki yöneticiler de:

“Vaziyeti değil, Devleti yönetsinler”

Yurttaş olarak akşam haberlerinde:

“Vurdu, kırdı, öldürdü, gözaltına alındı, tutuklandı, kesti - biçti” gibi haberleri değil…

“Çare buldu, çözüm getirdi, icat etti, yardım etti, sevdi - saydı” gibi haberleri seyretmek veya dinlemek istiyoruz…