GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
23 Şubat 2023 Perşembe

‘Hesap verme’ zamanı!

Dünyanın hangi köşesinde şu ürperten tablo yaşanır?

Türkiye’nin 10 şehrindeki içi insancıklarla dolu binlerce bina…

Aynı gün…

Aynı saatte…

Sabaha karşı…

Domino taşı gibi…

Birbirini tetikleyerek…

Yerle bir oldu!

Çığlıklar gözyaşlarına…

Gözyaşları ağıtlara dönüştü…

Yüzyılın yıkımıydı bu…

***

Kahramanmaraş merkezli…

7.7 ve 7.6'lık iki yıkıcı depremin üstünden…

18 gün geçti…

Türkiye yasta…

Kahramanmaraş’la birlikte…

Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay perişan…

10 şehirde…

10 bine yakın bina yerle bir oldu…

Siz bu satırları okurken…

Hayatını kaybedenlerin sayısı 45 bine yaklaşmıştı…

***

18 gün içinde…

O geniş bölgeye yeteri kadar çadır gelmedi…

Büyükler perişan, çocuklar katmerli perişan…

Hava soğuk…

Belediyeler “yürüyen mutfak” götürmese…

Vatandaş hepten Allah’a emanet…

***

Ancak…

Bunca acının arasında…

“Allah bi’daha yaşatmasın” dedirten…

Nefret hissini ister istemez manşet yapan…

Ve dahi…

Duyanı, göreni, yaşayanı bile…

Müthiş “utandıran” bir yanı var yaşadıklarımızın…

O yerle bir olan evleri, apartmanları yapan…

Bazı vicdansız müteahhitler…

Teker teker yakalanıyor…

Neden “yakalanıyor” dedik?

Çünkü…

Ard arda gelen yer sarsıntılarının…

On koca şehri nasıl harabeye çevirdiğini görüp…

“Bundan sonra benim halim n’olur?” paniği ile…

Duman olup kaybolan…

Hatta…

Memleketi terk etmeye (kaçmaya) kalkanlar yakalanıyor…

***

Şimdi altın soru şu:

Yaptıkları apartmanların nasıl “kağıttan ev” gibi…

Yıkıldığını gören müteahhitler…

Neden?

Feci manzarayı görünce…

Sabahın köründe…

Türkiye’den kaçmaya kalktılar?

Cevap kısacık!

O evlerin “büyük olasılıkla” çürük olduklarını bildikleri için!

***

Şu “yüz kızartan” tabloya bakar mısınız?

Dün…

(22 Şubat itibariyle)

Tutuklanan “inşaatçı” sayısı 160’ı buldu…

Bu işlemler 18 gün içinde gerçekleşenler…

Ya arananlar?

Sanki, “Ayıplı Müteahhit Avı” sezonu açıldı(!)…

Hepsi, son dakika…

Adana’da 71 şüpheli için gözaltı kararı veriliyor…

Bir müteahhit KKTC’de yakalanıp, tutuklanıyor…

Bazı apartmanların sorumlu inşaat mühendisleri…

Statik sorumluları…

Fenni mesul ve kooperatif yöneticileri dahil 15 şüpheli cezaevinde…

Adıyaman’da…

Bir müteahhit ve eşi de…

Gürcistan’a gitmek üzereyken…

İstanbul’da yakalanarak tutuklanıyorlar…

Gazeteciler doğal olarak soruyor o müteahhide:

“Vicdanınız rahat mı?”

Cevap aynen şöyle:

“Vicdanım rahat... 44 bina yaptım; dördü yıkıldı... Her şeyi usulüne uygun yaptım…”

Bu nasıl rahatlık?

***

Bitiriyoruz, mecburen…

Binlerce…

On binlerce can feda ediyoruz…

Başta deprem olmak üzere…

Doğal afetlerden ders almıyoruz…

Ders almaya niyetlensek bile…

Bir ay sonra…

Her şeyi unutup…

Hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Çürük bina yapıp…

O binaların beton tabutlar haline gelmesine…

Gıkını çıkarmayan…

Bazı vicdansız müteahhitlerin…

Öbür dünyada hesap vereceklerini(!) hayal edip…

Ve de…

Yaşanan acıların tamamının “kader” olduğuna…

Kendimizi inandırarak…

TV’deki “acıklı dizi”ye…

15 gün sonra “kaldığımız yerden” devam etmenin…

Dayanılmaz hafifliğini yaşıyoruz…

Size normal geliyor mu, böylesi bir hayat?

Nokta…

Sonsöz: “Önce hayaller ölür, sonra insanlar!” / William Shakespeare –İngiliz şair, oyun yazarı ve oyuncu…”