GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
4 Eylül 2018 Salı

Her şeye karşı olasım var

Dana yüzerek kaçmış ölümden. Üç gün yüzdükten sonra kurtulabildi… Taksi şoförü o kadar şanslı değil; Küfür etmeyin dediği yaratıkların tam sekiz kurşununa hedef oluyor. Ama küçük kız şanslı; babası tarafından bağlandığı minibüsün arkasındaki bisiklet tutacağında kazasız belasız seyahat edebildi. Parkta oynayan çocuklar da şanslı; oynarken kendilerine pencereden bağıran fakat sesini duyuramayınca ateş eden yaratığın kurşunlarına hedef olan çocuklardan sadece birinin sırtına kurşun isabet etti. Bu arada, ithal edilen kesimlik hayvanlarda şarbon ve deli dana hastalıklarına rastlandı; Şansı yaver gidip de hayatta kalanlar şarbonla yeni bir sınav veriyor… Foça’da çocuğunu denize getiren anne, denize giremeyen evladı için hayıflanıyor. Ama denize akan fuel-oil onu dehşete düşürmüyor… Ay geçmiyor ki duble yollar Musa’nın asasını görmüş gibi yarılmasın…

Neyseki başımıza gelen her şeyin dış kaynaklı olduğunun farkındayız ve başımıza ne gelirse gelsin, duruşumuzu bozmuyoruz. Düşmanlar çatlasın!

Aslında memlekette işler yolunda… Baksanıza, Kurban Bayramı nedeniyle 4 milyon hayvan kesmişiz…

Rivayet o ki Trump kafayı TL’ye takmış, elinde Dolar, TL’nin kafasına kafasına vuruyor. Şımarık. Aklınca, güçlü ekonomimize zarar verecek! Bilmiyor ki bize bir şey olmaz… İnanarak söylüyorum; Bize bir şey olmuyor! “Bu da geçer ya hu!” demek suretiyle krizleri atlatıyoruz. Bir de, ayağa kalkarken “acımadı ki!” diyoruz ya, işte o zaman, bizi yıkmaya çalışan Batı âlemi iyice anlıyor, bize bir şey olmadığını ve olamayacağını. Kafaları hiç çalışmıyor. Bir kere biz Müslümanız; Onlar ise… Neyse…

Bu dış dinamikler kafayı iyice taktı Türk ekonomisine… En son, Halkbank’ın sistemlerine saldırmışlar, gecenin bir vakti… Ve milyarlarca TL ile Dolar yer değiştirmiş! Kimi münafıklar da bankanın içinin boşaltıldığını söylüyor…

Aydınlanma devrimi kör topal yaşandığından ve erginlik dönemine girmek nasip olmadığından, demokrasiyle yönetilmek ve insan hakları gibi tuhaflıklardan vazgeçip; “bir Efendi” tarafından “adam akıllı” yönetilmeye karar vermiş bulunuyoruz. İyi de oldu. Şimdi kafamız rahat…

Zaten efendilerin yapacak başka işleri yoktur… Dünya’ya yönetmek için gelirler… Tanrı öyle istemiş; Onların kaderine “Efendi” olmak yazılmış… Efendi olmaya hükümlüdürler.

Efendiler büyüklü küçüklü olup yerelden cumhurun en tepesine her kademede, atanmış veya seçilmiş durumda yönetmeye hazırdırlar. Tabii, onların da kendi aralarında hiyerarşi var; Ceket düğmeleri ilikli, eller önde kavuşmuş halde duranlar, küçük efendilerdir.

Ülkemizde, Efendiler hiyerarşisinin muhalefet oluşumunda başı CHP çeker. CHP’liler her koşulda muhalefet yapmayı sevdiklerinden olacak, hep muhalefettedirler. Gelin görün ki neye muhalefet ettikleri pek anlaşılamadığından, neye ve neden karşı oldukları fazla bilinmemekle birlikte, el kol hareketlerine ve yüz ifadelerine bakarak, muhalefet yaptıklarını anlamak mümkündür.

Ha, bir de Meclis vardı, değil mi! İçinde de 600 vekil… O, tam bir muamma. Hiç fikrim yok.

Milletin ise muhalefet tarzı, homurdanmadır. Peynir, süt, yumurta fiyatları ikiye mi katlandı, iki homurtu yeter… Dünyanın en pahalı benzinini mi kullanıyoruz, üç homurtu yeter… Ekmeğin artan fiyatına bir homurtu yetiyor… Enflasyon %32, maaş zammı 3.2… Homurdanmaya bile değmez…

Ama bence, bunların hepsi fasa fiso… Asıl tartışılması gereken konu, Anadolu’da şanlı tarihimizin nerede ve ne zaman başladığıdır; 1071 mi, ondan 3000 veya 5000 yıl önceki Turki Krallığı mı?

Tam oraya saray yaptıracağız da...