GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
30 Eylül 2021 Perşembe

Hastalıklar ve Bach Çiçekleri

Çiçekleri çok severim, sevmeyen var mıdır acaba? Koparmaya kıyamam. Tüm yazdığım kitaplarımın kapağında çiçekler vardır, benim seçtiklerim… Evimde tabak takımlarımdan çay bardaklarıma, duvar kağıtlarıma, hepsi çiçeklidir. Bach Çiçekleri ile ise birkaç yıl önce tanışmıştım, geçen hafta sonu da birinci seviye eğitimini aldım.

Uzun yıllar önce, 1980 li yıllarda, öğretmenliğimin ilk yıllarında Amerikan Koleji’nde öğrencim olmuş Neşe Çalapverdi bir gün Oxford’a gelmişti. Öğretmen/öğrencilikle başlayan ilişkimiz yaşlarımız yakın olduğu için zamanla dostluğa evrildi. Öğrencim/arkadaşım geldi Oxford’a, memleketin kokusunu getirdi diye ne çok sevinmiştim. Bach Çiçekleri diyordu, bir eğitim almıştı, bana Oxford’da yürürken yol kenarlarındaki çiçeklerin isimlerini söylüyordu, neye iyi geldiklerini, ben de çiçeklerle aram zaten iyi olduğundan onu dinliyordum.

Neşe ertesi yıl tekrar geldi Bach Çiçekleri için Oxford’a. Aslında tam Oxford değildi geldiği yer, 20 dakika mesafede Wallingford diye bir yerdi. Geçen yaz onu oradaki “okul”undan almaya gittiğimde bana Dr. Bach’ın evini ve bahçesini, tedavi için yapımında kullandığı çiçeklerini gösterince konuyu biraz daha iyi kavradım. Dr. Bach çiçek özleri ile birçok hastalığı tedavi ediyordu. Artık kendisi hayatta olmasa bile Wallingford’daki ufak okulda onun yazdığı program ve kitaplar çerçevesinde Bach Çiçekleri eğitmeni olan kişiler onun adına tedavi yapmayı öğreniyorlardı. Türkiye’de, İzmir’de bunu yapan da İzmirli Neşe Çalapverdi’ydi.      

Dr Bach Modern tıp biliminin başarısız veya yetersiz olduğunu düşünüyor, temel nedeninin sebeplerle değil, sonuçlarla ilgileniyor olduğunu belirtiyor. Durum, tepelerde sağlam bir şekilde konuşlanmış olan düşman, çevredeki kırsal alanda sürekli olarak gerilla savaşı yaparken, halkın da bu güçlü garnizonu göz ardı ederek eşkıyaların yaptıkları baskın ve yağmaların sonucunda hasarlanan evlerini onararak ve ölülerini gömerek kendilerini tatmin etmelerine benzetiyor.

İlgiyle okuduğum kitabında Bach şöyle devam ediyor: “Hastalığın vücutta meydana gelen bir sonuç olup, derin ve uzun zamandır etkin olan kuvvetlerin nihai ürünü olduğunu ve tek başına bedensel tedavinin, görünürde başarılı olsa dahi gerçek sebep ortadan kaldırılmadığı takdirde geçici bir rahatlamadan başka bir şey olmadığını biliyoruz.  Esas itibarıyla hastalık, Ruh ve Zihin arasındaki çatışmanın sonucudur ve ruhsal ve zihinsel olarak çaba sarf etmeden asla ortadan kaldırılamaz. Bu çabalar, ileride göreceğimiz üzere, tam bir kavrayışla doğru şekilde sarf edildiği takdirde, ana neden olan o temel etkenler giderilerek hastalık tedavi edilebilir ve engellenebilir.” Dr. Bach, çocukluktan başlayarak yaşam boyu yaşadığımız ve bilinçaltımıza gömdüğümüz travma ve hoyratlıkların, şartlanmışlıkların, baskıların yarattığı duygusal karmaşaların ruh/beden/zihin ilişkisine işaret ediyor.   

Çocukluğumdan bu yana astım, alerji ve çeşitli hassasiyetlerle boğuşan biri olarak kitabı ilgiyle okumuştum, bir zamanlar öğrencim, artık öğretmenim Neşe; geçen hafta sonu iki günlük bir eğitim vererek bu konuları daha geniş bir biçimde açıkladı. Bir yandan beni yıllardır belirli bir sağaltım içinde yaşatan modern tıbba şükran duyarken, diğer yandan da Neşe’ye emekleri için teşekkür ediyorum…