GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
31 Temmuz 2017 Pazartesi

Grev hak, halimize bak...

Gördüğüm gazete başlığı içimi sızlattı...

Menemen'de bedava "domates" kuyruğu...

Acıklı tablonun adresi,  İzmir'in Menemen ilçesi...

Kentin Ziraat Odası, fiyatı düşen üründen emeğinin tam karşılığını alamayan üreticiyi nasıl sevindirdi biliyor musunuz? 

Aklınız durur...

Üreticinin aidatı ile yaşayan Menemen Ziraat Odası yönetimi, bütçesinden parayı bastırdı; kilosu 45 kuruştan üç ton domatı satın aldı ve ilçe sakinlerine "bedava" dağıttı... Hem hayır-dua aldı hem de takdir topladı...

Özetle yörenin domat üreticisi kısa soluklu da olsa bir "nefes" aldı ama kısmen de olsa "kendi parası" ile...

Hatırlatırım, Ziraat Odası'nın "babalık" yaptığı ve kilosunu 45 kuruştan alıp hem üretciye hem de domatçıya fayda sağladığı o kıpkırmızı domat bugün manavda üç lira!

Neden?

Nakliye makliye deyip bire bin bindirip çiftçinin soluğunu kesen "aracılar" yüzünden...

Menemen Ziraat Odası'nın "kahramanca" davranışını yazmamın nedeni, aslında 20 gündür devam eden İzmir'deki "İzdeniz Grevi"ne vurgu yapmak... Çünkü, ortada garip bir durum var...

Kentiçi ulaşımın kilitlenmesine neden olan grevin bir tarafı Büyükşehir Belediyesi karşıda da Türkiye Denizciler Sendikası var...

Belediye ne verdi, sendika ne istiyor hiç oralara girmeyeciğim, dilerim anlaşırlar... Çünkü, Izmirli mağdur ve kızgın...

Ancak, bazı ayrıntılar şaşırtıcı...

Örneğin, Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile buluşuyor ve "Anlaştık" diyor... Ancak sendika iddiya göre, "Hayır"da ısrarlı...

Niçin, o da belli değil...

Oysa, 60 yıl önce kurulan ve bi'rivayete göre "tarihinde ilk kez" grev kararı alan bu sendika Türk-İş'e bağlı değil mi?

Türkiye Denizciler Sendikası Başkanı Dr. Hasan Pekdenir ile bağlı olduğu üst kuruluşun yani Türk-İş'in Genel Başkanı Ergün Atalay'ın "hak arayış" yöntemleri farklı mı? Yoksa Türk-İş lideri ile Koca Başkan grevi konuşmak yerine tavla mı oynadılar!

Bence, her türlü "tahriklere" açık olan İzdeniz grevinin iki tarafı da "rahatsız etmeyecek" şekilde sona ermesi gerekiyor...

İzmirliler'i daha fazla mağdur edip dertlerine dert katmanın anlamı yok...

Kaldı ki, sendikalar artık eskisi gibi değil... Grevdeki işçi ayın 7'sinde her zamanki gibi banka hesabında maaşını görebilsin, ailecek sevinsin...

Aynen...

Menemen'deki domat üreticisi gibi...

Sonsöz: "Sevinmeye ihtiyacımız olan günler yaşıyoruz... Çok görmeyin n'olur..."