GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ender ALDANMAZ
YAZARLAR
27 Mayıs 2019 Pazartesi

Göztepe’nin hedefi ve derdi olmalı

İzmir’in Süper Lig’deki yegane kulübü ligdeki ikinci sezonunu büyük çalkantılar içerisinde atlattı ve küme düşme potasından son 8 dakikada çıkarak adeta hayata tutundu.

Gerek takımdaki çalkantılar ve kadrodaki uyumsuzluk gerek VAR kararları ve hakem hataları takıma yıl boyunca kabus yaşattı.

İçerideki BB Erzurumspor ve Akhisarspor mağlubiyetlerinin ardından “düştü” gözüyle bakılan Göztepe, özellikle son 5 maçlık periyotta -Başakşehir maçından başlayarak- taraftarından yönetimine ve futbolcusuna kadar tek yumruk olduğunda neleri yapabileceğini herkese gösterdi.

Takımın yıl boyu kabus yaşamasına nedenlerini sıralamakta ve çıkış yollarını aramakta fayda var. Sıralarsak;

-VAR ve hakemler: Göztepe’nin bu sezon yaşadığı kabusun temelinde hakem ve VAR kararları vardı. Özellikle son haftalarda takımın kaderiyle oynanmaya kalkıldı. Sivas ve Bursa maçlarında verilen skandal kararların yanı sıra rakiplerin maçlarını aynı gün ve saatte oynatmayan TFF, resmen sınıfta kaldı. Kulübün TFF’ye gösterdiği refleks ise geç de olsa doğruydu. Gerekli dersler çıkarılarak VAR hakemlerinin yaz sürecinde iyi bir eğitimden geçmesi gerekiyor.

-Yönetim: Lig tablosuna bakıp “Rize düştü, Akhisarspor ve BB Erzurumspor’dan biri gider, Ankaragücü’nde de mali krizi var. Bize sıra gelmez” diye düşünen bir yönetim bu ligde başarı sağlayamaz. Burası Türkiye. Siyasetin ve sporun iç içe girdiği bir ülke. Ligin ikinci yarısında skandal kararların alındığı ve bazı takımların ayan beyan kayırıldığını izledik. Atını sağlam kazığa bağlamazsan son maçın 82. dakikasında düşme potasında görürsün kendini. Rakiplerin durumuna göre değil takım kadrosunun yeterince derin, kaliteli ve uyumlu olmasına önem gösterilmesi gerekiyor. Umarım Başkan Mehmet Sepil şapkasını önüne koyarak “ben nerede yanlış yaptım” der ve bu büyük camiayı bir daha maçın 82. dakikasına kadar strese sokmaz.

-Hedef ve performans: Göztepe büyük bir camia ve bu takım hedefsiz yapamaz. Hedef ve moral denklemi performansı da direk etkilemekte. Geçen sene elde edilen 6.lığın ardından söylenen “bitirebileceğimiz kadar üst sıralarda bitirmek istiyoruz” sözü futbolcuların performansına da direk sirayet etti kanımca. Hedefi olmayan bir takım mağlubiyetten de galibiyetten de ders çıkarması zorlaşır. İlla hedef ilk 5’te bitirmek ya da Avrupa kupalarına katılmak da olmayabilir. “İlk 10’da bitirelim ya da kümede kalalım yeter” de bir hedeftir. Her halukarda önümüzdeki sezon kurulacak olan kadro için yönetim bir hedef belirlemeli.

-Transfer: Bu takımın kimleri göndermesi gerektiği ve hangi mevkilere takviye yapması gerektiği ortada. Ancak hangi kalitede hangi yetenekte oyuncunun takıma monte edileceği çok önemli. Geçen sezon transferlerinden örnek alırsak takıma yüksek tecrübeli veya bu ligi bilen isimlerin gelmesinde fayda görüyorum. Yani Beto, Selçuk, Andre Castro, Sabri ve Demba Ba gibi isimlerden elde edilen yüksek verim ön görüldüğünde mutlaka buna benzer 2 ya da 3 transferin yapılmasında fayda görüyorum.

Son olarak, hedefi ve derdi olan bir takımın başaramayacağı şey yoktur. Son 5 haftadaki futbolcu-taraftar-yönetim uyumunun yılın tamamına yayılması durumunda Göztepe hayallerini gerçekleştirecektir ve özlemini duyduğu yere varacaktır.