Asrın afetine diz çöktük…
Bugün…
Enkaza döndüğümüzün 17’inci günü…
Önceki gece…
Hatay, “6.4” ve “5.8” ile iki darbe daha yedi…
Üst üste geliyor…
Ne yol kaldı, ne havalimanı, ne köprü…
Resmi kayıp sayımız…
43 bine koşuyor…
Artık, enkaz altından “mucize kurtuluşlar” da sona erdi…
24 yıl önceki Marmara Depremi’nden…
Daha acı günler yaşıyoruz…
Umutlar hep taze…
Mucizelere kapılarımız açık ama…
Giden geri gelmiyor…
10 kentin enkazı tamamen kaldırıldığında bile…
Yaşadığımız travmanın şiddeti azalmayacak…
Bu kesin…
***
Afet bölgelerinden gelecek güzel haberlere odaklandık ama…
Muhalefet…
Yaklaşan seçimi “unutturma” niyetinde değil!
***
Aslında bu “hassas” konuda ilk konuşan…
22’nci TBMM Başkanı ve…
Başbakan eski yardımcılarından Bülent Arınç oldu…
“Anayasa ne derse desin, seçimler ertelensin!" diyen Arınç…
Önerilerini şöyle sıraladı:
• Birinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2024 Mart’ında yerel seçimlerle birleştirilsin… • İkinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ötelensin; Kasım 2023’te yapılsın… • Üçüncü tercihim; ilk iki seçenekte anlaşma olmazsa tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı başka bir tarih üzerinde anlaşma sağlansın…
***
Kıdemli politikacı Arınç, tartışma kapısını açmıştı bi’kez…
Ertesi gün…
CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan karşılık geldi:
“Anayasa çok açık… Ancak savaş halinde seçim ertelenebiliyor... Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez... Hiç kimse Anayasa’nın, yasaların dışında gerekçeler uydurarak kendisine özgü bir hukuk normu oluşturamaz… Anayasa var, (Türkiye hukuk devletidir) diyorsak yapılamaz…”
***
Deprem acısı birinci haftayı geride bırakırken başlayan…
Sıcak seçim tartışmalarının…
Türkiye’nin yaşadığı ve (yaşamakta olduğu) acıları…
Katmerlediği gün gibi ortadaydı…
Öyle ya…
Zamanında (18 Haziran 2023) yapılsa bile…
Toplam nüfusları 14 milyona dayanan…
Türkiye’nin 10 büyük şehrini…
Geceleri “hayalet kent” haline getiren deprem acıları…
İlk günkü gibiydi…
Yaralar sarılırken bir yandan da…
Üç aydan az bir süre kalan seçimlerin…
Türkiye'nin “en acil gündemi” olabilir miydi?
Enkazlardan canlı çıkarılanların sevinci…
Deprem acılarına…
Bir nebze olsun pansuman olurken…
2024 yılının şu sıralarda “insani programı” nasıl yapılacaktı?
Deprem bölgelerinde…
TV’lerin gece canlı yayınlarında…
Hala…
İnanılmaz acıların feryatları göğe yükseliyor…
Vatandaşın…
Tuvalet bile bulamadığı günleri yaşıyoruz; yanlış mı?
***
Merak edilen soruyu…
Gazeteci Murat Yetkin, CHP Lideri’ne yöneltiyor:
“Madem Anayasa kapıyı kapatmış, neden (Seçimler ertelensin…) çıkışları yapılıyor?”
Kılıçdaroğlu’nun, bu soruya cevabı şöyle:
“Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var... Ancak bu iradeyi Yüksek Seçim Kurulu üzerinden hayata geçirmek yani kendi çıkarlarına göre bir defaya mahsus özel kararlar aldırmak istiyorlar... Sayın Arınç’ın açıklaması bunu gösteriyor…”
***
Şimdi, “tartışma odası” odası çok hareketli…
Çünkü…
Yepyeni, gıcır gıcır bir “tartışma” var…
Nedir o?
Anayasa Mahkemesi’nin…
2012 tarihli “hassas” kararı…
Herkes şunu iyi biliyor:
“Anayasa gereği seçim, savaş dışında bir durumda ertelenemiyor...”
Gelgelelim…
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı…
Anayasa Mahkemesi'nin, 2012 tarihli bir içtihadını gündeme taşıdı…
Ve…
İster istemez soru işaretleri çoğaldı:
Anayasa Mahkemesi’nin 2012/30 esas, 2012/96 karar sayılı ve…
15 Haziran 2012 tarihli bir kararında şöyle deniyor:
“Savaş ya da başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret halinde seçimlerin fiilen yapılamaması durumunda herhangi bir erteleme kararı olmasa da süresi biten Cumhurbaşkanı görev yapmayla devam edecektir…”
Eee, doğal olarak insan merak ediyor…
Kamuoyunda seçimin ertelenebileceğini ifade edenler bu karardaki “Başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret halinde…” ifadesine dikkati çekerek bu ifadenin (deprem) ile bağdaştırılabileceğini öne sürüyor…
Vallahi, haksız da değiller…
O “zaruret / zorunlu” neden “Deprem” olmasın?
***
Bitiriyoruz…
Ankara’dan esen rüzgarlara bakılırsa…
CHP kulisleri…
Şu görüşe kendini inandırmış:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedeceğini hissettiği seçime girmek istemeyecek ve seçimin bir yıl ertelenmesini sağlayacak bir formül arıyor…”
Olur mu, olur…
Nasıl olur?
Bülent Arınç’ın “önerisi”nde olduğu gibi…
2024 yılının Mart ayında…
Hem ötelenen Cumhurbaşkanı seçimi…
Hem milletvekili seçimi…
Hem yerel yönetimler (belediye başkanları) seçimi…
Aynı gün neden olmasın…
Bir sandıktan, diğerine koşacağız…
Biraz yorulacağız ama,…
O’ssun varsın…
Her zaman olduğu gibi…
“Vardır bunda da bir hikmet!” der, oyumuzu kullanır…
Evimize doğru yola düşeriz…
Nokta…
Hamiş: “Anayasa ne derse desin, seçimler ertelensin! YSK’nın seçimi erteleme yetkisi bal gibi var... / Bülent Arınç - TBMM önceki Başkanı”
Sonsöz: “Alışmak sevmekten daha zor geliyor… / Ümit Besen…”