GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Kemal ARI
YAZARLAR
13 Eylül 2021 Pazartesi

Ey Atatürk’ten nefret edenler!

Haberi okuduğumda derhal aklıma Atatürk’e karşı nefret duygusu içinde olan tipler geldi.

Önce habere bakalım:

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde ortaokullarda okutulan bir ders kitabında Türkiye’nin en büyük kahramanı başlığı altında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tanıtılıyormuş.

Durumun anlaşılması üzerine öğretmenlere bir talimat verilerek, ilgili sayfanın kitaptan yırtılıp atılması istenmiş.

Bir öğretmen sendikası da bu isteğe tepki gösterince iş medyaya düşmüş.

Bu kez de aynı yönetim, adı geçen kitabı toplatma ve imha kararı almış.

Şu hale bakar mısınız?

Bunun üzerine bizim Dışişleri Bakanlığı da; devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anlatıldığı sayfanın yırtılması yönündeki talimatı çarpık bir zihniyetin ürünü sayarak, protesto etmiş ve kınamış.

Aman ne iyi yapmış, ne iyi yapmış…

İçimin yağları eridi bu protesto girişimini duyunca…

Evet, evet de…

Güney Kıbrıs Rum Kesimi yönetimi bunu yapar:

Çünkü onlar Atatürk’ü sevmezler.
Niçin?

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletini sevmezler de ondan…

Yunan ve Rum toplumu üzerinde Türkiye, Türk Milleti ve Atatürk nefreti yaygındır.

Bunun bir çok nedeni var elbette, keşke böyle olmasa…

Atatürk, ordusunun başında Anadolu’yu yutmak isteyen istilacı Yunan Ordusu’nu büyük bir yenilgiye uğratıp, Dumlupınar’da imha etmiş.

Kalan kılıç artıklarını da İzmir’de denize dökmüş…

Yunanistan’ın karın ağrısının nedeni bu...

Ya Rum kesimi?

Bir çok yaşanan kanlı olaydan ve türlü mücadelelerden sonra Türk Ordusu 1974 yılı Temmuz ayında Kıbrıs’a çıkarma yapmış.

Ve bir bir Kuzey Kıbrıs’ın kentlerini kurtararak, bugünkü Yeşil Hat’ta kadar ilerlemiş.

Yani Kıbrıs’ın neredeyse yarısını EOKA’cı darbeci Yunan darbecilerin ve Kıbrıs Rumlarının elinden çekip almış.

Kurtarılan bölgede Türk bayrağı özgürce dalgalanmış ve Türkler özgürlüklerine kavuşmuşlar.

Ardından da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş biliyorsunuz.
Ordumuz, Mustafa Kemal Atatürkün ordusudur.

Artık her resmi törende İstiklal Marşımız okunmaya başlamış Kıbrıs’ta ve her köşede Atatürk posterleri yer almış.

Niçin sevsin ki Güney Kıbrıs Rum Kesimi Türkiye ve Atatürk’ü?

Nefreti bundan.

O zaman şu soruyu soralım:

Atatürk’ü kim sevmez?

Ve hatta bir adım daha öte gidelim:

Hem Atatürk’ü hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni aynı anda kim ya da kimler sevmez?

Elbette farklı düşünenler vardır, onları tenzih ederiz; ama her halde fanatizmin doruğunda olan elin Yunanı, Ermenisi ve batının emperpyalist baronları sevmez.

Çünkü Atatürk onları tarih önünde yenilgiye uğratmıştır ve bunun acısını yüreklerinde derinden yaşıyorlar.

Eh, Türkiye’yi de sevmezler; çünkü Türkiye Atatürk, Atatürk de Türkiye demektir de ondan.

Zaten bu iki değer üzerine sevdalanan yürekleri biz yurtseverler adlandırıyoruz.

Ve koskoca Türkiye’nin, Türkiye sınırlarının da dışına taşan Türk Milleti’nin ve giderek insanlığın; bağımsızlık ve özgürlük tukunlarının idealidir Atatürk…

Ve emperyalizme karşı ilk ulusal bağımsızlık savaşını vermiş Türkiye…

Bunu anladık; anladık da;

Ya Türkiye içinde olup; kendini bu yüce milletin bir ferdi olarak gören kimi Atatürk düşmanlarına ne demeli?

Eğer bunların içinde Türkiye’yi sevmeyecek kadar cinnet noktasına gidenler varsa, onları Allah ıslah etsin deriz.

Çünkü bu akıl sorunu olduğunun göstergesidir onlar için.

Atatürkü sevmemeleri de onları nereye, kim ya da kimlerin yanına koyuyor düşünebiliyor musunuz?

İyilerini elbette ayırıyorum ama Güney Kıbrıs’ta Atatürk’ün anlatıldığı bir kitaba karşı bu kadar radikalce, akıl tutulmasıyla ve kinle yaklaşan Güney Kıbrıs Rum Kesimi yönetimiyle aynı yere koymuyor mu?

Ne dersiniz?

Onlar için de “Allah ıslah etsin” deyip, ardından da birkaç amin çekmek gerekmez mi?