GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
17 Ağustos 2021 Salı

Exiliyoruz

Başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerinden başka dilek dileyemez olduk ifadesi ile başlamıştım bir önceki yazıma…

Ne yazık ki , aynı dileklerle başlayıp bitireceğim yine bu yazımı…

Ciğerlerimizi kavuran orman yangınlarının yaraları henüz  sarılmamışken…

Takvimler 11 Ağustos’u gösterdiğinde…

 Kastomonu, Sinop, Bartın illerini vuran sel felaketi ile boğulduk…

Güzel yurdumun güzel insanları,  geçmişini ve geleceğini azgın sel sularına kaptırırken

O güzelim ilçelerin , köylerin  bir çamur deryasının girdabında sürüklenmesine…

Sel sularının önünden  canlarını ve mallarını kurtaramamanın çaresizliğine …

Bir ilçenin yok oluşuna …Sözün bittiği yer deniliyordu…

Oysa ki , söze başlama zamanı çoktan gelmiş de geçiyordu…

Söylenecek tüm sözleri bir bir haykırma zamanıydı…

Ne var ki… Dilimin ucunda kelimeler, ağzıma esir düştü…

Dilim söylemez , kalemimim yazmaz oldu…

Sustum kaldım…Yazamadım…

On beş gün arayla yaşanan bu ikinci felaketin son olmasını diledim tüm kalbimle……

Ateşin  ve suyun yok edici gücü ile;  korkuların en büyüğünü, acıların en ağırını yaşayan ülkem insanını izledim günlerce…

Yavrularını sel sularında kaybeden annelerin haykırışları

Varı ,  yoğu  azgın sel  sularına  teslim olan yurdum insanının yakarışları…

Mukadderat kelimesi ile kurulmuş talihsiz söylemlerle  kesiliyordu…

Tedbiri elden bırakmamak  ve de takdire kabahat bulmamak deyimlerinin  anlamını daha bir hatırlatan …

İçi  boş cümlelerdi dinlediklerim…

Toplumu  abandone eden, ruh sağlığımızı bozan  ilimden ve bilimden uzak  bu  konuşmaları zihnimin derinlerinden kovmak için uğraşıyordum… 

Yangının isi ile çamurun izi birbirine karışmıştı…

Beldeleri viraneye çeviren,  yuvaları yerle yeksan eden bu felaketin sebebi ya da müsebbibi aranırken…

Yanlış yapılaşma ile…

Ezine çayına,  yatağının nasıl da  dar edildiğinden söz edilmiyordu…

Tomruk depolarının dere yatağını işgal edişinden 

Çılgınca akan suyun önüne bent olan tomruklardan,

Tomrukların arasına sıkışıp,  feci şekilde yok olan hayatlardan söz edilmiyordu..

Hidroelektrik santrallerinin kurulması için gözden çıkarılan ağaçlardan

Ve bozulan ekolojik dengeden dem vurulmaksızın,  başka  mağdurlar aranıyordu.

Oysa … Tabiat ana çıkarmıştı ağzındaki baklayı… Var gücüyle haykırıyordu…

Su akıp yolunu buluyor ve doğa aslına rücu ediyordu…

Adeta , düşünen beyinler için yüz yüze bir eğitim programı idi,  bu yaşanan  felaketler…

Velhasıl…Ağır bedeller ödete ödete dersini veriyordu hayat…

Geçmiş , geçmişte kaldı diyemiyoruz.

Çünkü , yarınlar nelere gebe bilemiyoruz…

Eksiklerimizi , noksanlarımızı ikmâl edebilirsek ve yolumuzu bulabilirsek ne alâ…

Zira…Geçmişten ders almadıkça hiçbir şey geçmiş olmazmış…

Tekrar geçmiş olsun Türkiyem…

Yaşadığın acılar; geçmiş ,gitmiş,  bitmiş  olsun..

***
Bugün 17 Ağustos 2021…

İzmir’in kıymetli büyüğü Sancar Maruflu’yu ebediyete uğurlarken ,

Tüm İzmir’e taziye dileklerimi iletiyorum büyük bir teessürle…

İzmir için Sancar Maruflu …

Kentin belleği ,toplumun hafızası ve doğru yönü gösteren bir kutup yıldızıydı…

Kartvizitinde yer alan tüm ünvanlarından ari…

İzmir sevgisini, Karşıyaka sevdasını ,Kültürpark kaygısını, dost vefasını yüreğinden hiç eksik etmeyen

Bir Atatürk aşığı , bir Cumhuriyet sevdalısıydı…

Örnek kıdemli vatandaş ödülüne fazlası ile layık bir insanlık ustasıydı…

20O1 …son on yılın en başarılı iletişimcisi..

2003… son on yılın en başarılı sivil toplum lideriydi…

Benim için ise Sancar Maruflu

Dede dostu  bir ailenin oğlu , geçmiş kuşaklarımın Karşıyaka’daki  belleğiydi..

Kâh bir bayram ziyaretindeki , kâh  bir vapur seyahatindeki karşılaşmalarımızın doyumsuz  sohbetiydi…

Ve her zaman , bir telefon mesafesindeki ağabeydi…

Sancar Maruflu ismi…Hayatlarımızdan çıkıp gidiveren , karşılıksız iyilik yapma hasletinin vücut bulmuş haliydi.

Şimdi veda vakti..İzmir şükranları ile uğurluyor seni…

Hafızalarımıza kazınan “İyilikler ve güzellikler hiç eksilmesin, Allah eksikliğinizi göstermesin ” sözleri  daima  kulaklarımızda kalacak …

Biz eksildik İzmir baba… Sana uğurlar olsun…

Mahşere kadar; sevapların yoldaşın, iyiliklerinin ve güzelliklerinin ışığı kabrine nur olsun.