GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
5 Ağustos 2014 Salı

Erdoğan’ın hakkı

Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması, bir faninin önüne çıkmış da asla red edemeyeceği bir fırsat değildir. Bu kez cumhurbaşkanlık Erdoğan için bir fırsat değil; haktır!
2007’de de hakkıydı; o tarihte feragat etti.
Feragati ikinci kez tekrarlamasında bir tevazu aramak yanlış olurdu. Cumhurbaşkanı olmak varken, bu makamı hak etmeyen birilerine buyur etmek, ancak ciddi bir zafiyetle açıklanabilirdi.
Siyaset, böyle zafiyeti kaldıramazdı.
Cesaretsizlik, Bahçeli’nin başbakanlığı Ecevit’e ikramında olduğu gibi, kendine güvenememe duygusu, Erdoğan’ın siyasi geleceğinde ciddi tartışmalara neden olabilirdi.  
Bu kez öyle olmadı; Erdoğan Cumhurbaşkanlık konusunda hiçbir fedakarlığa meydan vermeyecek şekilde açık ve net davrandı. Aday oldu ve kampanyaya da dört elle sarıldı.
1994 yılından beri hiçbir seçim yenilgisi almayan Erdoğan’ın partisine verdiği güven, bir yerde istismara dönüşmüş gibi. “Reis nasıl olsa %55 alır, belli olmaz %60 bile alabilir” diyenler, yazın kavurucu sıcağında Erdoğan’ın gösterdiği canhıraş çabaya, “klimalı gölgeliklerde amin!” diyerek karşılık verdiler.
Bu, Erdoğan’ın asla onaylamayacağı bir yoldaşlıktır.
Çiçeği burnunda il başkanı Bülent Delican’ın da kabul demeyeceği bir durumdur.
Erdoğan, sesinin sor perdesinde bacıları bile ev ev gezmeye davet ederken, il yönetiminin önemli kısmı meydanda yoktu. Kordonun malum kafeteryalarına demirleyerek, mitinge katıldıklarını düşünüyorlardı.
Maazallah, bir yol kazası olması durumunda bunun sorumlularının kimler olacağını anlamak zor olmasa gerek. On binlerce teşkilat görevlisi saatlerce meydanda ayakta beklerken, teşkilatın sorumsuz sorumluları, genel başkanlarını ve il başkanlarını sıcakla baş başa bırakıp kafeteryalarda soğuk sıcak yudumlamaları anlaşılır gibi değildi.
Çok kalmadı, birinci tur oylama 10 Ağustos’ta yapılacak.
Bence Erdoğan; çabasının, yaptığı hizmetlerin ve kampanyaya verdiği önemin karşılığını alacak ve ilk turda seçilecek. En azından ben böyle düşünüyorum.
Ama Ak Parti’deki bu metal yorgunluğu, ruhsuzluk, il başkanı değiştirmekle de giderilebilecek gibi değil! Hakikaten Erdoğan sonrasında partinin başına seçilecek kişi, bu metal yorgunluğuna çare bulacak bir kişi olmalı.
Bugün artık Ak Parti’nin rakibi Ak Parti’dir. Ekmeleddin İhsanoğlu da, Ak Parti’deki metal yorgunluğundan yararlanmak isteyenlerin projesidir.
İl başkanını, teşkilat üyelerini ve Erdoğan sevdalılarını meydanda güneşin yakıcı sıcağına ter eden ilin sorumlu sorumsuzları, kafeteryada klimalı ortamda soğuk-sıcak içerek Erdoğan’ın liderliğine ne kadar saygı gösterdikleri, haşa ondan ne kadar korktukları açıkça görülüyordu!
Erdoğan’ın liderliğinde kişiliğini bulmuş, Ak Parti sayesinde adam olmuş zevat, Erdoğan’a son görevlerini yapmakta neden bu kadar isteksiz?
Neden heyecansız?
Neden görevinin başında değil?
Bunu anlamak çok zor!