GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
23 Mart 2018 Cuma

En zarif ‘bir dönem daha’ mesajı

Hani, şu sıralarda….

İzmir’de “en moda” bir soru var ya?

Çok merak edilen ama…

Hep “karanlıkta” kalan…

Tamam, bildiniz…

“Aziz Kocaoğlu, bir dönem daha başkanlık için aday adayı olacak mı?” sorusundan söz ediyorum…

Ne diyordu yıllardır İzmir’in “Koca Başkanı”?

Hiç değişmeyen o meşhur ifadesiyle?

“Altı ay kala aday olup olmayacağıma karar vereceğim…”

Eh, sözünü tutmadı dersek yanlış olur…

2014 seçimleri öncesi bile…

Taaa… Yaz bitiminde kararını vermişti:

“Binali Yıldırım aday olursa ben de aday olurum…”

Vallahi dediğini yaptı…

Binali Bey’in aday oluşundan 15 dakika sonra…

CHP’ye giderek…

Delikanlı gibi…

“Tamam aday adayıyım…” deyiverdi…

Şimdi yerel seçimlere an itibarıyla bir yıl var…

Aziz Bey cephesinden aynı tonda ses geliyor:

“Bu belediye başkanlığı konusunda üstüme fazla geliyorlar… Neden geliyorlar? Benim hem parti içinden hem de parti dışından ama daha çok parti içinden rakibim çok… Onlar bu işi karıştırıyor… Bir belediye başkanı basın önüne çıkıp (Ben aday değilim…) demediği müddetçe doğal adaydır… Dediğim zamana kadar bekleyeceksiniz… Yoksa aday olarak kabul edeceksiniz…”

Arada sırada muhalif seslere sinirleniyor ve ne diyor?

“Beni daha fazla kızdırmasınlar, aday olurum…”

***

Şimdi, “Ne var bunda?” diyeceksiniz…

Haklısınız…

Ancak, Aziz Bey bunları seslendirdikten…

Kısa bir süre sonra…

“Farklı bir sesin kahramanı”nı nasıl gözardı edebiliriz?

Üstelik ikisi de aynı ortamdayken…

“Büyük Başkan”ın eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu…

Herkesi heyecanlandırarak…

Bilimsel içerikli bir yorum yapıvermez mi?

“Ben bu zamana kadar kendisine (Aday olma, artık yeter…) diyordum… Şimdi ise (Aday ol…) diyorum… Çünkü yaş kemale erdi… Çok sıkı, tempolu bir işe alıştı… Bir hekim olarak kendimi onun yerine koyuyorum... Çok boşlukta hissedecek kendisini… Böyle bir kaygım var. Tabii ki bu işin şakası… Kendisi de şaşırıyor (Aday ol…) dememe… Tabii ki, kendi bileceği iş…”

***

Biraz konuşuldu, sonra bu sözler unutuldu…

Ancak…

Dün masamın üstüne gelen davetiyeyi okuyunca…

Vallahi…

Gözlerim faltaşı gibi açıldı…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı…

31 Mart Cumartesi sabahı…

Yani…

Belediye Başkanlığı koltuğunda…

Bu dönemin son bir yılına “merhaba” diyeceği buluşma için…

İzmir Medyası’nı…

Sabah saatlerinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne beklediğini duyururken…

Şu ilginç satırlara yer vermişi:

“Çağdaşlık, özgürlük ve hoş görü kenti İzmir’in 14 yılda değişen fotoğrafını birlikte göreceğimiz ve yarınlara birlikte yelken açacağımız toplantımıza katılmanızdan büyük onur duyacağım…”

Güzel mesaj, üstelik zarif bir dille kaleme alınmış…

Sakın yine “Ne var bunda?” demeyin…

Çünkü, “bilmece”nin cevabı o davetiyenin üçüncü satırında gizli…

Hiç noktalama işareti olmadan…

22 kelimeden oluşan metin…

Ortalanarak davetiyeye yerleştirilmiş ve…

Üçüncü satır sayesinde her şey ortaya çıkmış…

Ne var o üçüncü satırda?

Aynen şöyle yazıyor:

“Yarınlara birlikte yelken açacağımız…”

***

Sizi bilmem ama…

Sanıyorum bu cümle…

“Evet adayım ve Allah sağlık verirse gelecek beş yıl birlikteyiz…”

Kararlılığının…

“Zarif ama gizli mesajı”dır…

Ha’di, hayırlı uğurlu olsun…

Sonsöz: “Eh, Tanrı izin verirse Cumhuriyet’in 100’üncü yılını Gündoğdu’da tarih yazacak şekilde kutlarız… Di’mi Başkanım?”