GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
26 Mayıs 2024 Pazar

Düzen

Ünlü gazeteci Uğur Dündar… İnsanlar evine ekmek götüremezken, simit bile alamazken, TV kanallarında yemek programlarından geçilmiyor diye eleştiriyor… Bunu da yasakçı bir zihniyetle değil, otokotrol denilen öz denetim eksikliğine bağlıyor olmalı elbette…

Ama Çin’de öyle değil…
TV haberlerine göre Çin’de zengin yaşam gösterimleri yasaklanmış… Zaten 1966 yılında Mao Zedong zamanında başlayan Kültür Devrimi; bu sınıfa karşı da, kendi deyimiyle
‘bir hak olarak ortaya çıkan isyandır…’

Devrim, ekonomik gücün yeniden dağılmasını istiyordu ki, bu Maocu Komünist ideolojinin yeniden yenilenmesiydi. Ama Yu Hua’nın söylediğine göre, Mao’nun ölümünden yıllar sonra yerine gelenlerce, halkın yoksulluk ve açlığı görmezden gelinmişti…

Nitekim de, 2019 Aralık ayında Covid-19 pandemisinin Vuhan’dan çıkışına, yoksul halkın yarasa vb. gibi yabani hayvanları yemesinin neden olduğu söylenmişti... Ama ne yapsınlar ki, kendi deyimleri ile : “ aç olan, yemek seçmez.”

***

Önceleri bir diş hekimi olan Yu Hua, modern Çin edebiyatının yaşayan en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir.
Bir çok saygın ödül aldı. 1960 yılında doğdu ve çocukluğu Kültür Devrimi içinde geçti...

Yu Hua, Çin’deki açlık ve fakirlik dramı ile ilgili ilginç hikayeler de anlatıyor, “On Sözcükte Çin” adlı güzel kitabında…

Şu muz varya muz… Bakalım can acıtan ne acılara neden olmuştur;

Küçük çocukları, bir meyve tezgahında muz görür. Babasından bir muz almasını ister…
Anne baba üzerlerindeki tüm paraları ortaya koyarlar ama, paralar bir muz almaya bile yetmez!

Çocuk eve ağlaya ağlaya giderken deliye dönen baba, susması için çocuğa vurur…
Anne, babayı iterek uzaklaştırır... Ama aralarında da tartışma başlar ve alevlenir.

Çocuğuna bir muz bile alamadığı için baba kendisinden nefret eder… Balkona çıkar, onuncu kattan aşağı atlar. Karısı sokakta feryat figan eder ama, heyhat artık gitmiştir!

Anne bir an sakinleşir, ağlamayı keser eve çıkar... Oğlunun hala muz için ağlamayı sürdürdüğünü görür. O da dayanamaz, bir ip bulur iskemleye çıkar ilmeği boynuna geçirir ve ayağıyla ittirir…

Çocuğun hala süren ağlaması artık ‘bir tanecik’ muz için değildir!

***

Çoğu yerde şu arsız takımı olmasa, toplumsal kurullar daha çekilir ve daha demokratik olur... Ne var ki, kimi yöneticiler de bulunmaz Hint kumaşı gibi, bu tiplerden hoşlanırlar ki, onlara yeteneklerinin de yetmediği, bir çok makamları sunar…

Ama şuna da dikkat etmeliler ki, yine bir Çin sözüyle, ‘kaldırdığı kayayı ayaklarına düşürmesinler.’

Mao da bu yalaka tiplerden hoşlanır mıydı? Sanılmaz ama, Yu Hua bu dönemde geçen ilginç bir olay daha anlatır…

Kültür Devrimi sırasında birisi Pekin’e giderek Mao ile el sıkıştığını iddia eder… Ve kasabasının da kahramanı olur!

‘Sağ eli Mao’nun sağ eline değdiği için bir yıl boyunca elini yıkamaz. Sağ eli sanki sol eline göre kalınlaşır. Bir ayının pençesi gibi koyu ve kirli görünür…’

Kasabada ki insanlar da “ Başkan Mao’nun tokalaştığı el ile… tokalaştım “ diye, birbirlerine neşeyle caka satar!

***

Bugün Ankara’da CHP’nin düzenlediği ‘Büyük Emekli Mitingi’ var. Emeklililer için ‘onurlu bir yaşam, hakça paylaşım’ istiyorlar…

Ecevit’in de dediği gibi : “Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen”!

İyi Pazarlar…