GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
17 Ocak 2020 Cuma

Dışarıda neler oluyor?

İçerde olup bitenleri anlıyoruz.

Yel, kayadan her geçen gün nasıl parçalar alıp götürüyorsa, “rejimimiz”den de muktedirler öylesine parça parça alıp götürüyorlar…

Bu gidişle gün gelecek bir bakacağız ki; ortada “rejim”den en küçük parça bile kalmamış…

***

Gelelim dışımıza.

Dış politika uzun yılların sonucu elde edilen deneyimlerle tayin ve tespit edilir… Günübirlik olamaz… Bu sebeple dış politika, “hükümet politikası” olamaz, olmamalıdır. Devlet politikası olarak düzenlenir…

Atatürk boşuna dememiştir: “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”

Bunu sağlamak için öncelikle dış politikanın liyakatli ellerde olması gerekir…

***

Oysa duruma bir bakıyoruz:

Daha ilk günden başladılar budamaya.

En liyakatli, yılların deneyimi ile dış politikada haşır neşir olanlar, dışlandılar “monşer” denilerek... Küçük görüldüler ve zaman içinde ya ayrıldılar veya emekli edildiler.

Yerlerine atananlara bakalım:

Yandaşlar…

Eski milletvekilleri.

Eş dost ve arkadaşlar…

Diplomatlık için gerekli vasıflara sahipler mi?

Sonuç:

Şöyle etrafımıza bakınalım:

Komşu ülke yok.

Hemen hemen tamamı illegal örgütler…

Dost ülke hiç yok.

Hatta çoğunda elçiliklerimiz bile yok.

Ya “ezeli ve ebedi” müttefikimiz (!!!) ABD ile durum?

Cumhurbaşkanına son yazdığı “mektup” dahi işin vahametini ortaya koyuyor.

Bir “senli – benli” olduğumuz Rusya ise, tek kelimeyle “evlere şenlik”

Dur diyorlar, duruyoruz; sonra?

Sonrasını bilen yok.

Şu son 10 günde olup bitenler bile durumun ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor…

Örneğin,

Suriye…

Libya…

Hele elimizin altından alınan 18 ada…

***

Aslında her biri başlı başına bir yazı konusu…

Yandaşların “diplomatik zafer” naralarına belki kendileri inanıyor ama, kafasını ellerinin arasına alıp düşünen hiçbir Türk vatandaşı eminim ki inanmıyor…

***

Bakınız…

85 yıllık bir birikim böylesine bozuk para gibi harcanamaz...

Bazı şeylerin yedeği vardır…

Yol yanlış yapılırsa düzeltmek mümkündür…

Ekonomi iyi değilse bir başkası gelir düzeltir.

Köprü aksıyorsa yenilenebilir.

Ancak:

Dış politika sadece bizim irademizde olan konular değildir.

Birden çok ülkenin çıkarlarının çatıştığı bir alandır…

Ve çoğu kez “silahlı” güçlerin…

Ve yanlışa tahammülü yoktur.

Onun için…

Atatürk’ün, bilhassa Ortadoğu için söylediği, “İyi geçininiz, içişlerine karışmayınız” direktifini her gün hatırlayınız…

 

Ve asla unutmayınız: “Yurtta Sulh, Cihan da Sulh”…