GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Kasım 2021 Salı

Dil yarası!

Acıklı konumuzun…

Orhan Gencebay’ın çeyrek asırdır eskimeyen şarkısı…

“Dil Yarası” ile ilgisi yok…

Neden?

Çünkü…

Gerçek “Dil Yarası” biraz farklı…

Bizimkisi…

“Ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık…”

Üstelik…

O dil yarasını gönlümüzde açanlar…

Ne yazık ki…

Oylarımızla bizim adımıza siyaset yapmaya çalışan kimileri…

Bardaktaki suyu taşırmaya başladı…

***

Türk Lirası’nın yabancı para karşısında pul olduğu…

Ekmek dahil…

Üç gün içinde zamlanmayan gıda ürününün kalmadığı…

Akaryakıta gelen fiyat ayarlarını(!) takip etmenin bile mümkün olmadığı…

Zamlı faturaları ödeyemedikleri için…

Binlerce abonenin…

Elektrik ve doğalgazının acımadan kesildiği…

İzmir’de…

(Böyle bi’şi ilk kez oluyor…)

Yarım gevreğin satılmaya başlandığı(!) bir süreçte…

Sırf “partisinin büyüklerine yaransın” diye…

Bazı iktidar vekillerinin…

Vatandaşla “alay edercesine” gündem yaratmaya çalışmaları…

Yürekleri kanatıyor…

Birilerinin onlara…

“Hişttt, n’oluyor?” demesinde yarar var…

***

AK Partili bir vekil, canlı yayınlanan TV programında açık açık…

Zamlara karşı şu formülü seslendirdi:

“Ekonomik sıkıntı çekebiliriz... Normal şartlarda ayda iki kilo et yiyorsak yarım kilo yeriz... Domatesi iki kilo yerine, iki tane alırız... Kış günü turfanda sebzeleri kullanmak zaten sağlığa da çok faydalı değil…”

***

İktidar Partisi’nin bir diğer vekili…

Kredi Yurtlar Kurumu’nda porsiyonların küçültülmesi iddiasına…

Şöyle reçete yazıyor: “Peygamber efendimiz (Midenin 3’te 1’ine sıvı, 3’te 1’ine yiyecek, 3’te 1’ini ise boş bırakın) diyor…”

Bu sözlerle yetinmiyor, şunu da ekliyor:

“Geçen yıl doğalgazın birim fiyatı 1.99'du, şu anda 2.33… Doğalgaza zam gelmiştir ama mini mini gelmiştir…”

***

Gezi Meclis’in kürsüsünden…

CHP’li Grup Başkanvekili şöyle seslendi:

“Millet aç, midesine kuru ekmek dışında bir şey girmiyor…”

Bir iktidar milletvekili oturduğu yerden karşılık verdi:

“O zaman aç değiller…”

***

Bir diğer İktidar Partisi milletvekili…

Akaryakıta art arda gelen zamlardan sonra…

Benzin istasyonlarında oluşan araç kuyrukları için şöyle konuştu:

“Zamlarla ilgili benzin istasyonlarında bir kuyruk yok arkadaşlar... Kuyruk nereden kaynaklanıyor biliyor musunuz? Araç sayısı fazla da ondan…”

***

Muhalefet, “Yapı-İşlet-Devlet” modeliyle…

Özel sektöre yaptırılan ücretli otoyollara dikkat çekti…

AK Partili vekil, şaşırtan bir örnek verdi:

“Vatandaşlarımız çok zekidir, yola çıkarken kendilerini kontrol ederler, öyle yola çıkarlar... Cebinde parası yoksa eski yolu kullanır, eski yolun seyahat rahatlığını da yaşayarak görür…”

***

Neden böyle bir “dil” kullanılıyor?

Şaka yapar gibi…

O konuşmaların gönüllerde yarattığı kırgınlığı…

Tamir etmek mümkün mü?

Yemek porsiyonlarının azaldığından şikayet eden üniversiteli gence…

“Peygamber efendimiz, (Midenizin üçte birini boş bırakın) demişti…” sözleriyle karşılık vermek…

Hangi vicdana sığar?

Bari, bi’şi söyleme; sessiz kal…

Bu millet halden anlar…

Bitiriyoruz…

Herkes şunu iyi bilir:

Öğrenilmesi gereken ilk dil “tatlı” dildir…

Neden?

Çünkü, insanoğlu dilinin altında gizlidir…

Ve de…

Kullandıkça keskinleşen tek “alet” dildir…

Hatırlatırım…

Bu milletin ürettiği şarkılar bile…

“Tatlı Dillim Güler Yüzlüm…” diye başlar…

Atalarımız pek güzel söylemiş di’mi?

“Dilin kemiği yoktur ama bir vuruşta öldürdüğü insan çoktur…”

Nokta…

Sonsöz: “İnsanın kalbi sandık, dudakları kilit, dili anahtar olmalıdır… / Anonim…”