Bu gün İzmir’in kurtuluşu, yani yapılan destanların en büyüklerinden biri bu gün yapılmıştı.
Nasipse bir gün de destanı yazılır.
Günün anlamanı binaen Erzurum Destanı...
ERZURUM DESTANI
Sene o seneydi
Sene on yediydi on sekizdi
Erzurum vurulmuştu, Erzurum yaralıydı Erzurum sessizdi
Sene o seneydi
Yarım kalmış aşkların senesiydi
Daphan ovasında boynu bükük başakların senesiydi
Toprak sahanlardan boş dönen tahta kaşıkların senesiydi
Velhasıl o sene
İşgalci uşakların senesiydi
Ve o sene kadınlar
Ano yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir
Türküsünü yakıyorlardı
Erzurum çarşıydı Erzurum pazardı
Lakin her köy bir mezardı
Ve o sene divit kalemler
İhanetin tarihini yazardı
Ve o sene bir pazardı
Düşmanı gördüler karşılarında
Ve o sene göz yaşlarında
Kırılmış kolumuz
Dağılmış ordumuz
İşgal edilmiş yurdumuz vardı
Ve sene bindokuzyüz ondokuzdu
Aylardan temmuzdu
Düşmanın geleceği yoktu insafa
Ve dediki Ali Rıza oğlu Mustafa
“Vatan bir bütündür parçalanamaz.”
Ve dadaşlar el bastılar musafa
Ve dediler:
“Vatan bir bütündür parçalanamaz”
haber salındı etrafa
duyuldu kulaktan kulağa
ve dediler ulağa
var git anlat paşaya
her yaş
her baş
bacı kardaş
velhasıl bütün dadaş
hattı müdafasında
sathı müdafasında
cephenin ön safında
olacaktır…….
Ve paşa
Yürürken kurtuluşa
Artık bir emanetti dadaşa…
Ve haber salındı eşrafa
Dediler zaman kısa
Dediler bizim bu tasa
Dediler bürünüp yasa
Durmaktansa
Dediler kadere darılmaktansa
Dediler ocak ocak
Dediler köy köy kırılmaktansa
Başlayalım şenliğe
Ve taşınalım şehitliğe
Hep beraber….
Ve fakat Erzurum yorgundu
Önce durmak gerekiyordu
Yaraları sarmak gerekiyordu
Sonra vurmak gerekiyordu
Tez elden yaralar sarıldı
Askere urba lazımdı örüldü
Birlik beraberlik kuruldu
Ve mermiler namlulara sürüldü
Ve o sene kadınlarımız
Nene Hatun’du Kara Fatma’ydı
Hepsi birer asenaydı
Erkekleri ile yan yanaydı
Omuz omuzaydı
Ve o sene ilk yazdı
Soğuktu ayazdı
Her yer beyazdı
Erzurum tarihini yazdı
Aşkal’den Oltu’dan
Karayazı’dan Hınıs’tan
Pasinler’den Tortum’dan
Dumlu’dan İspir’den
Hepsi birden
Yürüdü düşman üstüne
Ve dadaş biliyordu
Esaret denen meret
Erzurum’a yakışmıyordu
Kanlı çarpışmalar aylarca sürdü
Ama Erzurum düşmanı sürdü
Kol verdiler baş verdiler
Nice bağrıyanık dadaş verdiler
Ama yendiler
Tekmil bir Mart sabahı
Tekmil on ikisinde
Kılıç barından baş bara geçtiler….
Bitmedi..
Erzurum’u kurtarmak Erzurum’a yetmedi
Antep’te sürmüştü düşmanı
Ve Urfa ve Maraş
Dururmu dadaş..
Değilmi ki vatan bir bütündür parçalanamaz
Değilmi ki paşa demişti;
“Emrediyorum size
Düşman dökülecek Akdenize”
Yerde mi kalır emir
Her Türk bir demir
Yürüdü düşman üstüne
Yürüdü dadaşlar
Yürüdü yiyidolar gakkoşlar
Yürüdü seymenler efeler
Yerde karıncalar gökte kelebekler
Ve sonunda
Ve o sene Eylül’ün dokuzunda
Vatan yolunda
Yıkayıp kanlı gömleklerini
Eylül güneşine serdiler
El ele omuz omuza
Bar oynadılar halay çektiler