GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
21 Temmuz 2021 Çarşamba

Değersizlik olağanlaşırken

Sürgün edildiği yeryüzünde insan yine insanlığını yaptı; tabiat üzerinde tahakküm kurmaya, yeryüzünü mülk edinmeye yeltendi….

Galiba türümüzün bu defaki günahı “ilk günah”tan daha da büyük.  

Geçen yüzyılda, uygarlığın görkemli hikayesinin pırıltıları kaybolmaya başladı. Tükeniş çağının getirdiği değersizlik hayatın her alanına derinlemesine nüfuz ederken, bu düşüşü bir imkân olarak gören satıh insan, hayata saldırdı.

Geçen yüzyılın ortasında, serbest piyasada yükselen liberallerin baharıyla başlayan tüketim çılgınlığı ve doyumsuzluk, vasatların önünü açtı.

Doymak bilmeyen iştahlarıyla bütün köşeleri tutan vasatlar, insanlığın erginlikten ne kadar uzak olduğu gerçeğini gösterdi.

Demir, çelik ve çimento ile ortaya çıkan, elektronik ve otomasyon ile zirve yapan kentsel gelişme; insanlığın tüketerek tükenişinin son aşaması oldu.

Mülkiyet, para, iktidar üçgeninde, pragmatizmin ve vasatlığın buluştuğu serbest piyasada dejenere olan insanın biricik arzusu, sahip olmak ve tüketmektir. İkiyüzlü ahlak ile hemhal obezlik…

Sevgileri ve ilgileri salt çıkar ilişkileriyle bir bütün olan vasatların evreninde, hayat bir alışverişe dönerken, vasatların iktidarı yeryüzünü sardı.

Nihayet, vasatlık ve değersizlik, gündelik hayatı bütünüyle kuşatmış bulunuyor. Her şeyin ucuzuna teşne postmodern zamanların insanı, olmak yerine edinmek peşinde… Sığ siyasete dayalı vasatlar rejimi bütün değerlerin içini boşalttı.

Bir Amok koşucusunu andıran günümüz insanı, tükenişten çöküşe doğru çağ atlamakta olduğunu anlamak istemiyor.

Sanki, dijital devrimin yol açacağı dönüşüm ve değişim, tükenişle gelmekte olan büyük çöküşü bekliyor.

İnsanlığın gelişe gelişe, ilerleye ilerleye vardığı yerde, karakter teşekkül etmemiş, ucuzluğa teşne, vicdanı yitik, budala ve kurnaz insanların egemen olduğu aşağılık bir düzen var; değersizlik ve vasatlıkla malul.