Mesleki alışkanlık ana haberleri farklı 2-3 TV kanalından takip ediyorum.
Dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümet sisteminde yerel yönetimler sempozyumunda “Denizlerimizin kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya nelere muktedir, şu kapitalizm… Doğa şöyle olmuş böyle olmuş, umrunda değil” dedi.
Haber bitirce “Acaba yanlış mı anladım” diyerek başka kanallara geçtim.
Diğerlerinde de aynı sözler…
Ülkeyi yönetmeye yeni başlayan bir kişi söylese inan şaşırkınlık yaşamazdım.
Ancak 16 yıl olmadı mı? Ben mi yanlış hatırlıyorum.
Geçtiğimiz yaz mevsiminde Muğla'nın Marmaris Okluk Koyu'ndaki ormanın içinde Çin setti gibi beton yığınlarını görünce şok geçirmiştim. Yaptığım araştırmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 300 odalı bir yazlık yapıldığını öğrenmiştim.
Sonra hafızamı yokladığımda aynı yere 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın çok sık gittiğini ve 4 oda, 1 salon, bir beton iskele ve helikopter pistinin olduğunu hatırladım.
“Zümrüt gibi ormanın içinde yükselen beton yığınları için acaba kaç çam ağacı kesilmiştir”diye düşündüm.
YÜREĞİM SIZLADI.
Dünyanın başının dertte olduğu KÜRESEL ISINMANIN en önemli nedenlerinden birinin ORMANLARIN YOKOLMASI olduğunu yine bilim insanları söylüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanırım iki yıl önceydi yine bir konuşmasında Kızıldereli Reisi Seattle’nin 165 yıl önce Amerika Başkanına yazdığı mektuptaki “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak” sözünü kullanmıştı.
Çok sevinmiştim.
Bu kez de sevindim.
Ancak, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dünyaca ünlü felsefe, mantık, psikanalist ve matematikçi Wilfred Ruprecht Bion’un “Çevre ve doğayı bozmadan korumak, bozulduktan sonra onarmaktan daha kolay ve az masraflıdır” sözünü hatırlatmak isterim.
Geç kalmamak için…