Ulusal Süt Konseyi, 2017 yılının ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt referans fiyatını soğutma primi dahil 1.21 TL olarak açıklamış.
Uzmanlar ise,aslında referans fiyatın en yüksek fiyat olduğunu,çiğ süt alım fiyatının bildirilen fiyatının üstüne çıkamayacağını ve de altında kalacağını belirtmişler.Ayrıca bu fiyat uygulansa bile üreticinin beklentisinin çok altında kalacağını,çünkü 2002-2015 arası süt fiyatının yüzde 200 artarken yem fiyatları yüzde 280 arttığına değinmişler.
Çözümü referans fiyatları ve prime bağlamak?
Geçtiğimiz yıllarda da Ulusal Süt Konseyi,referans fiyatlarını ilan etmişti. Ancak belirlenen referans fiyatı, tavan fiyat olarak değerlendirmiş, bu fiyata bağlı kalmaksızın süt toplanmıştı. Süt günlük işlenmesi gereken bir hammadde olduğundan üretici sütü satmak zorunda kalmıştı.2017 yılında da bu olacak.
Üstelik, Ulusal Süt Konseyi yapısı ve yönetmeliği gereği piyasa düzenleyici bir konuma sahip değil. Piyasa yapıcı bir rolü olmadığı da uzun zamandır biliniyor. Bu bilindiği halde muhatap alınması da pek gerçekçi değil.
Diğer yandan küçük çiftçilere yapılan desteklemeler de, prim düzeyinde kalmış,devlet prim verdikçe sanayici alım fiyatlarını düşürmüştü.
Süt Üreticileri İçin Çözüm Ne?
Ancak çözümü salt buna bağlamak doğru değil. Destek ne kadar artarsa sanayici de o oranda fiyat düşürüyor. Fiyat belirlenirken bu destekler düşüldüğü için üreticiye pek yansımıyor. Diğer yandan Et ve Süt Kurumu, mevzuat ve organizasyonla ilgili çalışmalarını hızlı tamamlayarak piyasadan süt çekmeli.
Kısaca,temel çözüm üreticilerin ekonomik örgütlenmesinden geçiyor.En yakın örnekleri arasında Avrupa Birliği ülkelerinde üreticilerin örgütlenmesi verilebilir.Bu ülkelerde; küçük ve orta ölçekli işletmeler kooperatifler aracılığıyla % 60-100 arasında değişen oranlarda sanayi tesislerini kurmuş durumda.
Diğer yandan bu sanayi işletmeleri büyük ölçeklerden küçük ölçekli işletmeler haline dönüşmeye başlamış. Yerel üret,yerel tüket yaklaşımı giderek egemen oluyor.
Buna karşılık Türkiye’de dev süt fabrikaları 400-500 km’den süt topluyorlar ve aynı fabrikalar her gün yem dağıtımı için 15-17 bin km yol gidiyorlar.Süt taşımacılığında ödenen bedeli de üretici ve tüketici karşılanıyor.