Günlerdir “virüs” ile uğraşıyoruz.
Bütün dünya uğraşıyor.
Bizde de yoğun bir mücadele var.
Eksiği - fazlası vardır.
Dinlediklerimden anladığım şudur ki; virüsün yayıldığının en kritik günlerinde, 21 bin kişinin Umre'ye gönderilmesi büyük yanlış…
Ve geri gelenlerden 16 binin de evlerine gönderilmesi bir başka yanlış...
***
Başkaca yanlışlar var.
Doğrular var.
Temennim, bir an önce bizim de dünyanın da bu salgından kurtulması…
Yakalananlara da acil şifalar diliyorum.
Ancak…
Şimdi yazacaklarım “virüs” ile ilgili değil. “Çankaya” ile ilgili…
***
Dışarıdan bakıldığında bir bina, “Çankaya”…
Ama değil, elbette…
Çünkü:
Çankaya, Atatürk'tür…
Çankaya, Laik Cumhuriyet’tir…
Çankaya, Tam Bağımsızlık’tır…
Çankaya, Üniter Devlet’tir…
Çankaya, Ulus Devlet’tir…
Çankaya, Demokratik Rejim’dir…
***
Özetle,
Çankaya Türkiye Cumhuriyeti’dir, Türk Milleti’dir.
Onun içindir ki:
Çankaya Köşkü,
Çankaya yolu,
Çankaya'da toplandılar,
Çankaya dedi ki,
Çankaya'ya çıkıldı,
Liderler Çankaya da toplandı, gibi tanımlamaların…
Çok çok önemi vardır Siyasi Hayatımız’da…
***
Sonra?
Sonra terk edildi Çankaya
Mahzun bırakıldı bu muhteşem simge…
Muhteşem tarih…
Muhteşem sembol…
***
Ve beklenmedik anda bir şey duydum.
Virüs ile ilgili toplantı ve akabinde yapılacak basın toplantısının mekanı “Çankaya” olacak.
“Niçin orada olacak?” ile ilgili muhtelif rivayetler var.
Olsun.
***
Haberlerin hepsinde Çankaya var.
Virüsle ilgili ama olsun.
Söylenecekleri aşağı yukarı tahmin ediyordum.
Ama ben işin Çankaya'sındaydım.
Hastalıkla ilgili de olsa “ev sahipliği” yaptı ya…
***
Bazılarınız, “Bizim derdimiz ne, bu ne yazıyor?” diyebilir.
Desinler.
Ben, “Çankaya yolundayım balam” diyerek evimde oturuyorum.
Virüsle ilgili üzgün, Çankaya ile ilgili mutlu…