GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Eylül 2024 Salı

CHP değişirken Türkiye’yi nasıl değiştirecek?

100 yaşını geride bırakan CHP’nin...

“İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı”nı başlatmak için kürsüdeydi...

CHP’ye gönül verenleri...

Daha ilk cümleyi seslendirirken mest etti...

Asırlık partisinin

Bir numaralı koltuğunda oturuyor olmanın gururuyla...

Ve dahi...

Hiç sesi titremeden bi’solukta şöyle dedi:

“Türkiye’nin her derdinin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk partisi... Şimdi sizleri ayağa kaldırmaya, Türkiye’nin birinci partisini ayağa kaldırmaya ve iktidar olmaya davet ediyorum...”

***

101 yaşındaki CHP’nin...

Henüz 49 yaşındaki...

Sekizinci Genel Başkanı’nın gözleri parlıyordu...

Birkaç saniye salondaki coşkuyu izledi...

Nefesler tutulmuştu...

Soluklandı ve...

Bugüne kadar hiç seslendirmediği bir cümleyle devam etti:

“Göreceksiniz; CHP değişince Türkiye’de değişecek...”

***

Peki, nasıl gerçekleşecekti bu iddialı cümle?

Özgür Özel...

Niyetini yüksünmeden seslendirdi:

“Atatürk’ün partisi, yenilgilere mahkûm olmasın, yeni bir yenilgi daha almasın, ana muhalefette kalmasın, iktidar olabilsin diye yola çıktım... Biz Türkiye siyasetinde bir paradigma değişikliği öneriyoruz... Tayyip Erdoğan’ın karşısına dikilip onunla didişecek bir lider değil, onu geride bırakacak bir lider öneriyorum... Erdoğan’ın dayattığı toplumu dikine kesen kimlik siyasetini reddeden, enine kesen bir anlayışı öneriyorum...”

Özgür Özel, konuşmasını tamamlarken...

Bi’de söz verdi:

“Sokaktan kaçan değil, sokağı ve meydanı örgütleyen bir CHP vaat ediyorum...”

Bitti mi?

Hayır...

Türkiye’yi değiştirecek “CHP”, kendisini nasıl değiştirmeye başlamıştı_

Buna da bir cevabı vardı genç liderin:

“Kürt’e, Türk’e, Alevi’ye, Sünni’ye, sağcıya, solcuya, yoksula ve güvencesiz çalışana dokunacak bir siyaset vaat ediyorum... Bir süredir partimizin izlediği mahcup ve edilgen siyasete karşı, cesur ve kararlı bir siyaset öneriyorum... Sokaktan kaçan değil, sokağı ve meydanı örgütleyen bir CHP vaat ediyorum...”

***

Ve, minik ama önemli bir ayrıntı...

Belki de şıppadanak hatırlamayabilirsiniz ama...

Geçen yıl (2023)

Tam da bugün (10 Eylül) yaşanırken...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu...

“100’üncü Yılında CHP” başlıklı panelin...

Açılış konuşmasını yapıyordu...

İstanbul’un Reisi...

Türkiye’de ve CHP’de değişim çağrısını tekrarlamış ve...

Aynen şöyle demişti:

“CHP değişirse, Türkiye değişir... Vaadim de net; CHP değişecek, Türkiye değişecek...”

***

Bitiriyoruz...

CHP’nin başını çeken iki özel isim...

Biri, partisinin sekizinci genel başkanı oldu...

Diğeri, iki dönemdir İstanbul gibi “mega” bir dünya kentini yönetiyor ve...

İkisi de...

365 gün arayla...

Asırlık CHP’nin nasıl değişeceğini anlatıyor...

“Ne ilginç değil mi?” diye mırıldanırken...

CHP’nin nasıl değişeceğini...

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum...

Altıok’un kıdemli siyasetçisi kalbinden geçenleri şöyle sıraladı:

“Sayın Özel, son Kurultay’da 47 yıl sonra CHP’yi birinci yapmanın özgüveniyle yeni hedefleri gündeme taşıdı; mesajları ise eleştirilere cevap oldu... Mesela, (CHP elitlerin partisidir bunlar muhalefette mutludurlar; iktidar olmayı istemezler... Hep eleştirirler; çözüm üretmezler...) gibi yakıştırmalar adeta CHP’ye yapışmış gibiydi... Oysa son 10 aylık icraat her şeyi tersine çevirdi... Tematik mitingler müthişti... Girilmez denilen Rize’deki çay mitinginde meydanlar doldu, taştı... Şimdi, kim nerede acı çekiyorsa CHP oraya koşturuyor... Türkiye ittifakı tüm demokratları bir araya getirdi... Artık mezhep ve etnisite farkı gözetmeden siyaset yapılıyor... Yeni tüzük asırlık partinin önünü açtı... Üreticiler ve işsizler artık korkmadan eylem yapabiliyor... En önemlisi gerilimden beslenenlerin önü kesildi... Diyeceksiniz ki; (Şimdi ne yapmalı?) Öncelikle, 1959’daki CHP Kurultayı’nda Turan Güneş’in okuduğu (İlk Hedefler Beyannamesi) gibi bir manifesto yayınlamak şart... Çünkü, bugünkü değişimin altı mutlaka doldurulmalı... Örneğin, CHP şu anda dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı yakıcı sorunlar ve çözümleri için ne düşünüyor? Küresel ısınma, susuzluk, iklim değişikliği, yapay zeka, enerji sorunu, tarımın ve üretimin bitik hali... Bitmedi! Göç, işsizlik, derin yoksulluk ve yap-boza dönen eğitimin acıklı hali... Ve tabii ki, özellikle şimdiden (Cumhurbaşkanı adaylığını) köpürtenlere uymamalı...”

Nokta...

Sonsöz: Atatürk, CHP’nin dördüncü Kurultayı’nda kürsüdeydi… Bu O’nun katıldığı son Kurultayı oldu… Öyle noktalara parmak basmıştı ki… İşte onlardan biri: “…Cumhuriyet Halk Partisi’nin esas düşünce ve dileği, vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları, kendileri ve büyük Türk ulusu için faydalı kılmaktır…” / 9 – 16 Mayıs 1935…”