Ne Kılıçdaroğlu’nun İzmir adaylığı ne Arınç-Gökçek kavgası…
Ne de geri sayımı süren önseçime dair her geçen gün çeşitlenen senaryolar.
Bugün günlerden fuar…
Yani Fuar İzmir…
İzmir gibi neredeyse 100 yıldır fuar düzenleyen bir şehir için Yeni Fuar alanı gelinen noktada önemli bir ihtiyaçtı. Ve İzmir’in Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 10 yıllık emeği/çabası bu ihtiyaca cevap olacak eseri ortaya çıkardı.
Bir İzmirli olarak artık gururla anlatabiliriz.
Bizim bir fuar alanımız var.
Eiffel Kulesi’nin 5 katı çelik kullanılmış…
Bilmem kaç metreküp beton, bilmem kaç bin fore kazık…
Teknik detaylarını geçiyorum.
Harikulade olmuş… Mimari açıdan antik dönemin esintilerini taşıyor. Girişteki devasa kolonların arasından yürürken Agora’nın, Efes’in antik esintileri çarpıyor yüzünüze...
Ve devasa hollerin içinde kayboluyorsunuz.
Fuar İzmir dünyanın en büyük 3 fuarından biri kabul edilen Mermer Fuarı ile birlikte açıldı. Ve ben ilk defa Mermer Fuarı’nı bu kadar rahat ve de keyifli gezdim.
Ne hissettim biliyor musunuz?
Hani eskiden sokak pazarları vardı. (Hala var tabi ki)
Sıkış tepiş, güneşin/yağmurun, tozun/toprağın altında…
Alışveriş mi yapıyorsunuz yoksa savaş mı belli olmazdı hani.
Sonradan bazı belediyelerimiz ‘modern pazaryerini’ keşfetti.
Üzeri kapalı, standartları olan, sıhhi…
Güneşi, yağmuru, tozu-toprağı görmeden, pazar arabalarına vücut çalımı atmadan, pik saatlerde otobüse/ metroya binmiş ve arka kapıya doğru ilerliyormuş hissi uyanmadan insan gibi alışveriş olanağı tanıyan pazaryeri…
İşte Mermer Fuarı’nı gezerken Fuar İzmir’in bana hissettirdiği buydu.
Sanki mahallemize modern bir pazaryeri yapılmış.
Ve bize insan gibi alışveriş yapma imkânı tanınmış…
Bazılarımız sokaklarda kurulan ‘eski pazaryerlerine dair’ nostaljik anılar besleyebilir.
Saygı duyarım.
Lakin insan gelişimin, değişimin karşısında duramaz.
Ve İzmir daha iyisini hak etmektedir.
Behçet Uz’un Kültürpark’ı İzmir Fuarı’nı 83 yıldır taşıyordu.
Şimdi Kocaoğlu’nun Fuar İzmir’inde sıra…
Tabi ki İzmir Enternasyonal Fuarı yine Kültürpark’ta yapılacak. Tabi ki ‘kültür-sanat’ içerikli fuarlar, örneğin kitap fuarı, yine yerinde kalacak. (en azından bir süre daha) Ama sayıları 30’a dayanan sektör fuarları havalimanına 10 kent merkezine 15-20 dakika mesafedeki yeni yerinde yapılacak.
İnanıyorum ki İzmir’e fuara gelen her ziyaretçi, kentine/ülkesine dönerken, daha hoşnut, daha mutlu dönecek. En azından Fuar İzmir’in devasa sütunlarının önünde bir selfie çektirip sosyal platformunda yayınlayacak.
400 milyon liraya mal olmuş şu ana kadar…
Ankara’nın 4 yıl sonra onay verdiği kavşağın inşaatına başlanacakmış yakında.
Monoray sistemiyle vatandaş daha rahat ulaşabilecekmiş yeni fuara…
Ek holler, bin 500 kişilik kongre merkezi ve otellerle dolakmış etrafı.
Toplamda 1 milyar lirayı bulacak devasa bir yatırımdan söz ediyorum.
Ankara’dan beş kuruş almadan tamamen İzmir Büyükşehir’in ve de İzmirlilerin parasıyla…
İstanbul’a üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, devasa kongre merkezi, Marmaray, metro şimdi de denizin altından üç katlı tünel inşaatının ‘devlet tarafından’ yapıldığı düşünülürse İzmir’in böylesine kritik bir yatırımı öz kaynaklarıyla yapmış olması da ayrıca takdire şayandır.
Sonuç olarak;
‘Bu şehirde fuarlar düzenleyin’ diyerek kente istikamet çizen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü…
1930’larda İzmir’e Kültürpark gibi harikulade bir eseri kazandırıp fuarcılığı 80 yıldan fazla taşıyan Dr. Behçet Uz’u…
Ve 2000’li yılların başında kente yeniden vizyon çizerek, “İzmir fuarlar ve kongreler şehri olmalıdır” diyen Ahmet Piriştina’yı…
Saygıyla, rahmetle anıyorum.
Ve de kente Fuar İzmir gibi harikulade bir eser bırakan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu canı yürekten tebrik ediyorum.
*
Hiç kuşku yok ki İzmir artık fuarlar kenti olmaya hiç olmadığı kadar yakındır. İzmir’in otelleri, lokantaları hatta taksileri artık daha canlı daha dolu olacak, ekonomik anlamda kentin bir sıçrama yapması için fuarcılık çok önemli bir sıçrama tahtası görevi görecektir.
Bugün 30’a dayanan fuar sayısının en kısa sürede 50’yi geçeceğini ümit ediyorum.
Ve bugün bir elin parmağı kadar olmayan ‘uluslararası fuar’ sayısının da en kısa sürede bir düzineden fazla olmasını bekliyorum.
İlk kez Prof. Fuat Keyman’dan sonra da 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den duymuştum.
İzmir için, “Mazereti olmayan kent” tanımını…
Evet, Fuar İzmir ile birlikte İzmir’in bir mazereti daha ortadan kalktı. Artık “Mazereti olmayan kent İzmir” dediklerinde bu parantezin içine fuarcılığı da alabiliriz rahatlıkla.
Tabi ki eksiklerimiz dolayısıyla da mazeretlerimiz var. Kruvaziyer limanı, 4-5 bin kişilik kongre merkezi, medeniyetler müzesi, modern stadyumlar… Opera, tiyatro binaları…
Bunlar bu kentin önemli eksikleri…
Darısı bu mazeretlerin başına…