GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Işıl Öztürk BULUT
YAZARLAR
27 Mart 2020 Cuma

Bu filmi izlemiş miydik?

Bilhassa, İkinci Dünya Savaşından sonra ‘Soğuk Savaş’ dönemlerinin konuları içine çok girdi biyolojik saldırı yöntemleri…

Düşmanına veya yok etmek istediğin ülkeye ordularla saldırmıyorsun da gözle görülmeyen mikro organizmalarla saldırıyorsun… O ülke bu belayla uğraşırken sen de malı götürüyorsun.

Bununla ilgili çok film seyrettik.

Bu konuda izlediğimiz filmlerin en meşhurları da süper güç devletlerin (ABD-SSCB) gizli projelerinde çalışan art niyetli profesörlerin konu edindiği yapımlar oldu.

Laboratuvarda üretilen bir virüs, bakteri ya da mikro-canlı, kötü niyetli bir doktor veya çalışan tarafında çalınır ve bütün dünyayı tehdit eder…

Tabii ki senaryo gereği esas oğlan ve esas kız ne yapıp edip bu tehdidi durdurur, biyolojik saldırıyı da son saniye engellerdi.

Bu arada insanlık kurtulur, bütün dünyada mutluluk rüzgarları eserdi.

Bir de ikinci tip senaryolar var elbet.

O da şöyle; Yine laboratuvarda üretilen bir virüs bilinmeyen bir sebeple kontrolden çıkar ve insanlara bulaşarak onları canavarlaştırır.

Bildiğin Zombi filmleri işte… 

Ağızlarından kan damlayan, aksak aksak yürüyen, derileri timsah derisine dönmüş, koca gözlü ve çalı saçlı tipler normal insanlara saldırıp herkesi zombi yapar…

Sonra yine esas oğlan ve esas kızın bir antivirüsle insanlığı kurtarma mücadelesi…

***

Edebiyatçıların ve senaristlerin hayal dünyasına oldum olası hayret ederim. Bir bakıma dünyayı şekillendiren onlardır gibi gelir bana.

Jules Verne yazmasaydı belki de aya gidilmeyecekti…

Ama Jules Verne’nin umut veren hayal dünyasının yanında geleceğin dünyası hakkında kaos düşüncelerini yazanlar da var.

Virüs konusu da böyle…

Şöyle bir araştırın bakın, “virüs, salgın ve karantina” ilgili onlarca kitap ve onlarca sinema filmi karşınıza çıkıyor.

Hem de hepsi gelecek kuramı üzerine.

Çok söylendi, çok konuşuldu ama Corona virüsten bu yönüyle korktuğumu söyleyebilirim.

İnsanın aklına bir sürü şüphe geliyor.

Ama şu bir gerçek ki şu anda bu illet ile çarpışıyor, savaşıyoruz.

Kazanacağımızı da biliyorum.

Kazanacağız inşallah fakat bu savaştan çok farklı bir dünyaya yürüyeceğiz.

Bu daha önceden fark edilmiş ya da tasarlanmış mı bilmiyorum.

Bunun için mevcut hazırlıklara bakmak lazım.

***

Bu konuda bütün yetkililerimize, sağlık çalışanlarımıza ve kendini sorumlu hisseden herkese gayretleri için teşekkür ediyorum.

İnşallah en kısa sürede, en az kayıp ve en az zararla bu belayı da def ederiz…